Dr. Tahir Tamer Kumkale

tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım



|
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
Biz de bakanların ne iş yaptıklarını, yetki ve sorumluluklarını anlamak mümkün değil. Kanaatime göre Bakan; ilgi sahasına giren konularda tek ve en son yetkili kişidir. Görevi bakanlık birimlerini kanun ve yönetmelikler çerçevesinde yönetmektir. Yönetemiyorsa bunu açıkça kabullenerek yerini yönetebilecek olana devretmektir.
Bakanların bakanlıkları ile ilgili konularda mazeret beyan etmeğe ve sade bir vatandaş gibi bakanlığının işleyişindeki aksaklıklardan dolayı şikayet etmeğe hakları yoktur.
Bizler ve doğal olarak sizler, çevrenizde meydana gelen olumsuzluklardan ve aksaklıklardan şikayet edebilme hakkına sahibiz... Bu şikayetimizi konu ile ilgili memurlara iletir ve cevabını isteyebiliriz. Sonunda istek ve şikayetimize çare bulacak ve cevaplandıracak en son yetkili kişi bakandır. Bu alacağımız cevaptan ister tatmin oluruz ,isterse yeterli bulmayız .Ama bilirizki son söz hakkı ve son cevap ilgili bakanın ağzından çıkacaktır.
Konumuz SSK'dan sorumlu bakanımız ile ilgili. 16 şubat 2001 tarihli medyamızın yazılı ve sözlü haberlerinde ;Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Yaşar Okuyan Beyefendi'nin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı konuşma yer aldı.Haber aynen şöyle;
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan ;" SSK'dan yaklaşık 400.000 (DÖRTYÜZBİN) kişinin yasadışı aylık aldığını bildirdi. OKUYAN; dörtyüzbin kişi SSK'dan yasa dışı aylık alıyor. SSK ve BAĞ-KUR gibi Sosyal Güvenlik kurumlarımızda 1,5 Milyar Dolarlık hırsızlık var. Sayıları yüzbinleri bulan haksız ödeme var."dedi... Ayrıca "Sahte evrakla emekli maaşı alanların sayısınında dörtyüzbine yakın olduğunu tahmin ettiklerini belirterek, SSK'nın İstanbul Sultanahmet'teki deposundan emeklilikle ilgili 47.000 (KIRKYEDİBİN) dosyanın çalındığını, bunun sebebininde bilgisayar sisteminin bulunmaması olduğunu" dile getirdi.
Acaba yanlışmı okudum.? Acaba yanlış mı duydum? Evet. Ne kulaklarınıza ve nede gözlerinize inanamıyorsunuz.
Bu korkunç soygun haberi, sorumlu bakanın ağzından son derece normal bir olay anlatır gibi bir çırpıda dökülüyor. Ve gazetelerin manşet ve satır aralarında " dün iki trafik kazası oldu" gibi sıradan ve rutin bir haber gibi veriliyor.
Sayın Yaşar Okuyan sıradan bir bakan değildir. En az 30 yıllık siyasi geçmişi olan ve defalarca bakanlık görevini yürütmüş tecrübeli bir politikacıdır.
Şimdi ben sade bir vatandaş olarak soruyorum. 400.000 kişinin, ayda yüz milyon liradan maaşının bir yılda toplam 500 trilyon lira edeceğini biliyormusunuz.? Biliyorsanız, bu paranın siz nasıl yanlışlıkla dahi olsa haketmeyenlere verilmesine gözyumuyorsunuz.?
Bu SSK'da, bu BAĞKUR'da hiç mi yetkili memur, amir, müdür v.s. yok? Bunun suçunu nasıl bilgisayar olmamasına bağlarsınız?
Siz bu milletle dalga mı geçiyorsunuz. ?
- Yokmu bu Cumhuriyetin Cumhuriyet Savcıları. ? - Size bizim adımıza hesap soracak Başbakanımız yokmu? - Nerede bu vurdum duymazlığın hesabını soracak Devlet Denetleme Kurullarının anlı -şanlı üyeleri? - Nerede meydanlarda atıp-tutan sayın milletvekillerimiz.?
Milletin parasını hakkı olmayan 400000 kişiye dağıtıyorsunuz. Tam 47000 dosya çaldırıyorsunuz. Kimsenin haberi olmuyor. Ve siz sayın bakan, bunu yapanlardan hesabını sormak için oturduğunuz yüce makamdan sizde bu hususta şikayetçi olduğunuzu dile getiriyorsunuz ...
Anlamak ve algılamak mümkün değil. Bu nasıl sistem? Bu nasıl düzen? Efendim bilgisayar olsa imiş olmazmış. "Özürü kabahatinden büyük" diye bir söz vardır. Herhalde Sayın Okuyan'ın tutum ve davranışını önceden görerek atalarımız bu sözü söylemişler..
Bilgisayar yoksa, memurlarınızın bütün bilgisayarlardan binlerce kere daha güçlü beyinleri var. Eğer isterlerse ve görevlendirilirlerse bugüne kadar yaptıkları gibi en gelişmiş bilgisayarlardan daha iyi kontrol ve denetleme yaparlar.
Allah rızası için, bu milletin verdiği vergilerin hesabını soracak bir yönetici çıksın . Hukukçu Cumhurbaşkanımızın bizi hukuk düzenine taşıyacağına yürekten inanıyorum ve hala bekliyorum.
Sayın Cumhurbaşkanım. Bu bakan ve onun emrinde bu milletin soyulmasına çanak tutan bütün sıralı yetkililerden şikayetçiyim. Lütfen hakkımızı arayın.
IMF'nin kıskacında, işsiz orduları ve aç orduları bütün yurdu kaplamışken. "Paramız yok" diyerek memurlarını sokağa dökmesini beceren bir hükümetin, bu paranın öncelikle kendi beceriksizliğinden yokolduğunu artık görmesi gerekiyor.
Milletin artık bunları duymaya ve görmeye takatı kalmadı. Beceremiyorsanız. "EVET BUNU BECEREMİYORUM ve ÖNLEYEMİYORUM" diyerek namusunuzla ayrılın ve sırtınızdaki bu korkunç kamburdan kurtulun. Milletimizin "artık bizi beceriksiz ve basiretsiz yöneticilerden kurtarsın" diyerek duaya başladığını sanırım hissedebiliyorsunuz sayın bakanlarım ve sayın ilgili büyüklerim.
Dr. Tahir Tamer Kumkale 19 Şubat 2001 Pazartesi |
|
|