Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
|
Felaket başa gelmeden evvel, onu önleyecek ve ona karşı savunulacak gerekleri düşünmek lazımdır. Geldikten sonra dövünmenin faydası yoktur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk (Nutuk-1927) |
Bugün ülkemize yönelik küresel tehdit merkezlerinin hedefi; Türk milletinin milli birlik ve beraberliğini bozmak, bu birliği sağlayan en önemli faktör olan Atatürk sevgisini ve Atatürkçü Düşünce sistemini yıkmaktır. Uygulanan teknikler açısından Türk insanının ortak hassasiyet gösterdiği ve duyarlı olduğu kutsal duygu ve düşüncelerin istismarı hedef alınmıştır. Psikolojik harekatta hedef seçilen her toplum kesimi için anlayacağı ve tepki göstereceği bir TEMA seçilir ve bütün çalışmalar çalışmalar bu tema etrafında birleştirilir. Kullanılan temalar muhteva olarak farklı olmakla birlikte bu değişik temalar seçilen toplum kesimlerini ayni hedeflerde birleştirmeli ve toplumun ayrı ayrı kesimlerinden istenen psikolojik tutum ve davranış değişikliklerinin ayni olması gerekmektedir. Ülkemize yönelik dış kaynaklı ve dış destekli Psikolojik Harp faaliyetlerinde kullanılan temalar genellikle şunlar olmaktadır;
- Batıl ve gayri milli yönetimden kurtulma çağrısı,
- Alkol, uyuşturucu madde, müstehçen yayınların teşviki,
- Rüşvet, yolsuzluk, ahlaksızlık, vurgunculuk,
- Türk dilinin zayıflığı ve yabancı kelimelerden temizleme ihtiyacı,
- Milliyetçilik çağdışıdır, günümüzün küresel dünyasında milliyetçiliğe yer yoktur,
- Hak, adalet, eşitlik ve özgürlük,
- Demokrasi ve barış yanlısı olma ,
- Emperyalizm, sömürü ve geri kalmışlık,
- Dünya ve bölge barışı ihtiyacı,
- Milli, dini , tarihi değerlerin çağdışı olduğu,
Yukarıda birkaçı verilen temalar küresel mimarların kontrolundaki yıkıcı ve bölücü örgütlerin mevcut imkan ve kabiliyetleri kullanılarak her türlü propaganda ve yayın vasıtaları ile hedef seçilen toplum kesimlerine yansıtılmaya çalışılmaktadır. Günümüzde yaygın olarak kullanılan ve uygulama alanı her geçen gün artan INTERNET bu konuda çok etkili bir seviyeye ulaşmıştır. Bu propaganda araçlarını başlıca üç kategori altında toplayabiliriz. Bunlar;
1. YÜZYÜZE HABERLEŞME ARAÇLARI:
- Mitingler, toplantılar, seminer, sempozyum, panel, açık oturum ve konferanslar,
- Milli Eğitime bağlı okullar ile üniversitelerimizde verilen dersler,
- Grup çalışmaları ve ikili temaslar,
- Hertürlü sosyal aktiviteler (Sinema, tiyatro, konser, müsamere, gösteriler gibi)
Yüzyüze haberleşme araçları ile hitabedilen kitle çok az olmasına rağmen bu usul ile yapılan propagandanın hasmı etkileme oranı çok yüksektir. Çünkü hedef kitle kendilerine mesaj iletecek şahış ile doğrudan temas kurma imkanı bulmaktadır. Ayrıca soru sorarak konu hakkında daha çok bilgilenme imkanı bulabilmektedir. Bu gibi ikili temaslarda etkilenen topluluk üyeleri, bu defa kendileri birer propagandist gibi çalışarak hedef toplumun geri kalan kesimi üzerinde beyin yıkama görevini karşılıksız yapmaktadır.
2. GÖZE HİTABEDEN HABERLEŞME ARAÇLARI:
- Gazete ve Dergiler
- Duvar yazıları ve reklam panoları
- Kitap ve dokümanlar
- Bildiri, afiş, pankart, etiket, pullar
3. KULAĞA HİTABEDEN HABERLEŞME ARAÇLARI:
- Radyolar,
- Teyp ve ses alma cihazları, hoparlörler,
4. HEM GÖZE VE HEM DE KULAĞA HİTABEDEN HABERLEŞME ARAÇLARI:
- Televizyon
- Sinema ve Video filmleri
- Bilgisayar ve İnternet
- DVD, VCD, Disket, ve CD'ler.
- Cep Telefonları
Propagandanın hedef kitlelere ulaştırıldığı haberleşme araçları bu dört ana başlık altında toplanmıştır. Bunlar hedef toplum üzerinde teker teker teker kullanıldığı gibi bunlardan bir kaçı ile birlikte yoğun bir çalışmada yapılabilir. Hedef toplum üzerinde yeterince çalışma yapılmadan hedef kitlenin tutum değişikliği göstermesi beklenemez. Bilgisayar ve Internet ile birlikte küresel güçlerin hedef toplum üzerindeki çalışmaları kolaylaşmıştır. Bilgi toplumu durumundaki gelişmiş ülkelerin imkanlarını kullanan küresel güçler, bilgiyi elde edemeyip sadece kendisine verilen kadarını alıp kullanmak durumunda bulunan geri bıraktırılmış ülkelerdeki hedef kitleleri kolaylıkla elde edebilmektedirler. En kolay ve kitleler açısından hem göze ve hem kulağa hitabeden araçlar ile mukayese dahi edemeyeceğimiz "Yüzyüze yapılan haberleşmeler" daima en etkili araç olmaktadır. Bu bakımdan profesyonel haberleşmeciler iyi konuşna ve hitabet sanatına vakıf kişilerden seçilmektedir.
Dr. Tahir Tamer Kumkale 3 Mayıs 2005 Salı |
|