10 EYLÜL 2024 SALI

 
Dr. Tahir Tamer Kumkale

tamer@kumkale.net

İYİ İNSANLARI SAYGI İLE SELAMLIYOR VE SEVGİ İLE KUCAKLIYORUM............

Ana Sayfa
Başlarken
Yazı Arşivi
Yazı Arama
Kitaplarım
Hakkımda


    Kitaplarımdan seçmeler...

Amazon'da kitaplarım






Atatürkçü Düşünce Sistemi - 43
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:

Türkiye'de fikir adamları diyorlardı ki; Biz adam değiliz ve olamayız. Kendi kendimize adam olmamıza ihtimal yoktur. Bizim canımızı, tarihimizi, varlığımızı bize düşman olan, düşman olduğundan hiç şüphe edilmeyen Avrupalılara, kayıtsız şartsız bırakmak istiyorlardı. 'Onlar bizi idare etsin' diyorlardı. Bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler, başka milletlere yem olurlar. Gazi Mustafa Kemâl Atatürk - 1922

 22 Mart 2005 Salı 

ATATÜRK VE ATATÜRKÇÜLÜK ADINA YAPILAN YANLIŞLAR:
Atatürk ve Atatürkçü Düşünce Sistemi adına yapılan önemli iki yanlıştan birinin çok uzun bir süre bu düşüncenin sistemli bir çalışma düzeninden mahrum bırakılması, diğerinin ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çok değer verdiği Türk gençliğinin unutulması olduğunu yeterince açıkladığımı sanıyorum. Şimdi de bu konuda daha ne gibi yanlışlar yaptığımızı irdelemeye çalışacağım..
Doğal olarak aşağıda sıralayacağım hususlar benim anlayışıma göre yanlıştır. Oysa bu yanlışları yapanlar daima kendilerini en büyük Atatürkçü olarak görmüşler ve bu hususları yaparak kendilerinin ne kadar çok Atatürkçü olduklarını her platformda ispata çalışmışlardır..

** Milletimize Atatürk sevgisini aşılayacak bir kısım şekli hususları gerçek Atatürkçülük olarak değerlendirip bunların peşinden gittik. İşin zor olan fikri cephesini oluşturacak, Atatürkçülük ideolojisini belirleyecek bilimsel çalışmaları hep gözardı ettik veya ikinci planda tuttuk. Yani, yakalara Atatürk rozeti takma, Atatürk köşeleri kurma, çeşitli mahallere Atatürk’ün ismini verme, heykel ve büstler kurma gibi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kim olduğunu şekil olarak tanıtmaya yarayacak bir takım görsel çalışmaları Atatürkçülük zannettik.
Tabii ki bunlar yapılacaktır. Fakat bütün bunlar Atatürkçülük ideolojisinin başlangıç noktasıdır. Binanın temeline koyan ilk taşlar ve ilk harçlardır. Bina bunun üzerinde yükselecektir. İşte biz uzun yıllar sadece bunları yaparak hep başlangıç noktasında kaldık. İşin bundan sonra başlayacağını düşünemedik..

** Atatürkçülük hakkında kitap yazmayı deneyen bilim adamlarımız ve yazarlarımız genellikle işin kolay yanını seçtiler. Yazılan eserlerin büyük bir bölümü Atatürk’ün Düşünce yapısının derinliğine inmeyen, neden ve nasıl ilişkilerini irdelemeyen ve benzeri fikir akımlarıyla mukayeseyi içermeyen; Atatürk’ün fikirlerini olduğu gibi kabul edip tartışmayan, tenkit etmeyen ve sadece onun söylemlerini yer, tarih veya konu sırasına göre alt alta dizen, bilimsel niteliği bulunmayan ve daha çok methiye tarzında yüzeysel eserler olarak kitapçı raflarını doldurdular. Yöneticilerimiz halkımızın bunları okuyarak Atatürkçü olacağını sandılar. Oysa bütün bunların Atatürkçülük değil sadece Atatürk’ün tanıtma ve sevdirilmesine yarayan vazgeçilemez temel adımlar olduğunu farkedemediler. Yani bu düşünce sistemine katkı yapamadılar.
Halbuki Atatürk’ün fikir ve düşünceleri tabu değildir. Bu düşünceler kesin de değildir. Her söylediğinin günümüz şartlarında tamamen doğru olup uygulanacağını düşünmek te doğru değildir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fikir ve düşünceleri her bilimsel platformda ve her ilmi kuruluşta her fırsatta görüşülecek; tartışılacak, icabında tenkit edilecek ve belki bazıları elimine edilecek ve mutlaka mukayese edilerek güçlü yanları ortaya çıkartılacaktır.

- Gazi’nin bu sözü söylediği zaman şartlar ne idi ?
- Ne elde etmek istiyordu ve istediklerinin ne kadarını elde edebildi. ?
- Bugün hala ayni ihtiyaçlarımız devam ediyor mu ?
- Gazi’nin bu sözü söylediği zaman diğer ülkelerdeki benzer durumlar ne idi ?
- Gazi’nin sözleri aynen uygulansa dahi acaba diğer ülkelerin seviyesine çıkabiliyormuyduk ?
- Günümüzde bu sözün geçerlilik durumu nedir ?
- Bu sözlerin uygulayıcı kitlelere daha anlaşılır şekilde aktarılması için daha neler yapılması gerekmektedir ?

Yukarıda sıralananlar Gazi’nin her sözü için ilk olarak soracağımız sorulardan birkaçıdır. Bunları çoğaltmak mümkündür. İşte bu soruların cevaplarını bulmadan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fikir ve düşüncelerini anlamak mümkün değildir. Dolayısıyla anlaşılamayan hususların anlatılabilmesi de mümkün değildir. Bu durumda Atatürkçü Düşünceyi yaşam alanına sokabilmekte asla gerçekleşmeyecektir..
Yazar ve düşünürlerimizin ve bilhassa bilim adamlarımızın Atatürkü ve Atatürkçü Düşünce’yi incelerken işte bu gibi soruların cevaplarını bulacak eserler meydana getirmeleri gerekmektedir. Oysa, bu çok zor, planlı çalışma isteyen ve zamana ihtiyaç gösteren bu gibi çalışmalar yapılmamış yani bilimsel çalışmalardan uzak kalınarak işin kolayına kaçılmıştır.
Bugün kitapçı raflarını binlerce Atatürk kitabı doldurmaktadır. Bir insan hakkında bu kadar çok eser bulunması dünyada sık rastlanan bir olay değildir. Bu bakımdan gurur duyabiliriz. Fakat bu kitapların çoğu birbirine benzer bilgileri ihtiva etmektedir. Yani sadece Atatürk’ü tanıtıp sevdirmeye yarayan eserlerdir. Atatürkçü Düşünce Sisteminin Anayasamıza göre bir kurallar manzumesi olarak bu ülkenin yönetiminde kullanılabilecek yeterlilikte bilimsel eserlerin sayısı birkaç taneyi geçmemektedir. Şimdi yapılması gereken Atatürk’ün fikri cephesini bilimsel olarak irdeleyen bilimsel eserlerin sayısının çoğaltılmasıdır.


Dr. Tahir Tamer Kumkale
22 Mart 2005 Salı

 
BİLDİRİ-YORUM
2000-2012 | Dr. Tahir Tamer Kumkale