Dr. Tahir Tamer Kumkale

tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım



|
Evlatlarımız elimizden gidiyor. Bir nesil yok oluyor... Yabancı dil ile eğitime derhal son vermeliyiz! |
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
 |
Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk Dili, dillerin en zenginlerindendir; yeterki bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk Milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır. - Gazi Mustafa Kemâl Atatürk 1930 |
BİLDİRİYORUM okurlarına bu köşeden verilmek istenen mesajlar bellidir. Amacım; milli meselelerimize, milli değerlerimize, kültürümüze nasıl sahip çıkacağımız ve sahip olduğumuz değerleri koruyarak bizden sonraki nesillere aktarabileceğimize dair bilgi birikimimi halkımızla paylaşmaktır. Fikir ve düşüncelerim hiç bir parti veya ideolojik grubun etkisi altında değildir. Bütün yazılarım gönülden bağlı olduğum Atatürkçü Düşünce ışığında kaleme alınmıştır ve Türkiye nin güncel meselelerine Gazi Mustafa Kemal Atatürkün görüşleri çerçevesinde çözüm üretmeye yöneliktir. Kişi ve kuruluşları hedef alarak ve bunları karalayarak fikirlerimin doğruluğunu ispat etmemin mümkün olmadığını çok iyi biliyor ve bu konuda özen göstermeye çalışıyorum. Buna rağmen zaman zaman bazı yanlış anlamalar olabiliyor. Ben bu gibi durumlarda bana ulaşanlara gerçek niyet ve maksadımı açıklamayı da vazgeçilemez bir görev olarak kabul ediyorum, eğer hatalı isem açıkça özür dilemeyi de bir fazilet olarak görüyorum. Nitekim 25-26 OCAK tarihinde yayınlanan TÜRK DİLİ ile ilgili yazımdan rahatsız olduklarını beyan eden SILK& CASHMERE firmasının Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Aysen ZAMANPURun mektubu da bunlardan biri. İşte konuya ilişkin sorular ve verilen cevaplar. Takdir sizlerin... ............................................................................................................................... SN KUMKALE, Medya takip şirketi köşenizi bize ilettiğinde hakkımızda güzel bir şeyler yazdığınızı düşünerek okumaya başladım. Türkçe elden gidiyor adlı köşenizde markamızın adı da geçiyordu. Dünya markası olma savaşımızda (evet bu bir savaştı gercekten) dünyadaki eğilimleri yakalayarak, Türkiye'de olmayan iki hammaddeden yola çıkıp, geniş bir alanda yüksek kaliteli bir marka yaratıp, konsept mağazacılığıyla dünyaya sunduk. BUNU 12 YILDA BÜYÜK EMEKLERLE EKİP OLARAK BAŞARDIK. Barselona'dan, St.Moritze, Zurihten, Sibirya'ya 25 ayrı seçkin noktada Türk markası olarak kendi ismimizle 12 yılda adımızı duyurduk. En genci 60 yıllık olan rakiplerimizle en seçkin ortamlarda rekabet ettik ve başardık. Risk aldık, yatırımlar yaptık, devletden hiç bir beklentimiz olmadan kendi sermayemizle mağazalar açtık. Birleşmiş Milletler dahil pek çok saygın kuruluştan ödüller aldık, Herald Trıbune ve Le Monde da yarım sayfa haber olduk "dünyayı fethetmeye başlayan Türk markası " olarak. İstanbul Üniversitesi bizi yüksek lisans ders programına aldı. Başarılı Girişim vakası olarak. Üretimimizi ortak olduğumuz tesisde İç Moğolistanda yaptırıyoruz. Ve siz şimdi bizim adımızın Türkçeye ve Türkiyeye zarar verdiğini söylüyorsunuz? Bu kadar kolay mı? 13 YILDIR HER GÜN EKİP OLARAK KAN TER GÖZYAŞI DÖKEREK GELDİĞİMİZ BU NOKTADA BİZ SADECE TÜRKİYE İSMİNİ YUKARIYA TAŞIDIĞIMIZA İNANIYORDUK OYSA. SUÇLUYMUŞUZ.. Markalar dünyaya endeklendiklerinde isimlerinin de sorun olmamasını isterler. İpek kaşmir deseydik büyük harfte noktalı "i "Ve "ş" ile uğraşacaktık. Tek kaygımız buydu. İsmimiz yaptığımız işi anında çağrıştırsın istemiştik. İsmimiz çok özgün bulundu ve dünyaca kabullenildi bunda iİngilizce olmasının onemi var. Ama bu yeterli değil. FİYAT KALİTE İLİŞKİMİZ, FELSEFEMİZ, KOLEKSİYONUMUZ, YURT DIŞI MAĞAZACILIK VE BAYİLİK DENEYİMİMİZ , IMAJIMIZ, UZUN VADELİ VİZYONUMUZU DA GÖZ ARDI EDEMEYİZ. İsviçredeki 5 satış noktasında bizi tanıyan yabancılar Türkiyeye gelip bizi gördüklerinde hayret ediyorlar.. Gururla söylüyoruz ki kendimizi, en yüksek beklentisi olan "A grubu Avrupalıya kabul ettirdik. Bundan dolayı SILK& CASHMERE EKİBİ OLARAK ÖZÜR MÜ DİLEMELİYİZ? NE OLUR SİYAH BEYAZ yaklaşımlardan vazgeçelim. Detayları, derinleri görelim. Emeğe saygı duyalım.. Ne olur bir şey demeye çalışırken bunca emeği çabayı gözardı etmeyelim. Başarılar, güzel günler dileğiyle. Saygılarımla... AYSEN ZAMANPUR Yön.Kr.Bşk. SILK& CASHMERE ------------------------------------------ Sayın Aysen ZAMANPUR; Son derece saygılı bir dille kaleme alınmış "köşeniz" başlıklı yazınızı dikkatle okudum. Müessesenizi ayakta tutmak için gösterdiğiniz çabayı ve haklı şikayetinizi saygı ile karşılıyorum. Yazımda vurgulamak istediğim konunun binlerce yıldır titizlikle koruyarak günümüze taşıdığımız zengin TÜRKÇE'nin bir takım küresel oyunlarla ortadan kaldırılmasına ilişkin gayretleri ortaya sermek olduğunu anlamış olduğunuzu görüyorum. Amacım ve hedefim kesinlikle ülke ekonomisinin vazgeçilmez unsurları olan bankalarımızı ve her biri büyük ekonomik zorluklara rağmen birbirinden başarılı çalışmalar üreten firmalarımızı yermek ve tenkit etmek değildir. Atatürk'ün Ekonomik Görüşleri" gibi ekonomi alanında doktora tezi veren bir kişi olarak ticari müesseselerimizi yermek gibi bir davranışım asla olamaz. Aksine onların daima yükseltilmesi için her platformda mücadele veren bir fikrin sahibiyim. Bu konuda http://www.kumkale.net sitesinde pek çok yazı bulabilirsiniz. Vurgulamak istediğim konu; bugüne kadar ayakta kalmamızın tek sebebi olan Türk Dilinin ortadan kaldırılmasına ilişkin küresel saldırıların ulaştığı tehlikeli boyutu ortaya sermekti. Türk Diline sahip çıkarak milli benliğimizi muhafazaya yönelmemiz gerektiğini ilgililere duyurmak istemiştim. Hassasiyetinize teşekkür ediyorum. Çalışmalarınızda üstün başarılar diliyorum. İstemeyerek de olsa sizlere zarar verdi isem özürümün kabulünü rica ediyorum. İzninizle diğer firmalarında benzeri düşünceler içinde olabileceğini düşünerek yazınızı köşeme taşımak istiyorum. Saygılarımla, Dr.Tahir Tamer Kumkale ----------------------------------------- Sn KUMKALE ; Mailinizi şimdi okuyabildim. Hassasiyetinize çok teşekkürler. Siz sadece kendi konunuzdaki kaygılarınızdan hareket ettiniz, bunu anlıyabiliyorum. Ben de bizim verdigimiz savaşın biran için gözardı edildiğini hissederek kaleme aldım. Çünkü bu aralar zaten o kadar doluyum ki. Görüşlerinizi ben de saygı ile karşılıyorum. Nazik cevabınıza teşekkür ediyor, başarılar diliyorum. Tabi ki yayınlayabilirsiniz. Saygılarımla, Aysen ZAMANPUR
Dr. Tahir Tamer Kumkale 29 Ocak 2005 Cumartesi |
|
|