Dr. Tahir Tamer Kumkale
tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım
|
Para ile Mehmetçik olunmaz |
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
Son günlerde basında sıkça yer alan profesyonel askerlik, uzman askerlik, sözleşmeli askerlik gibi konular milletin kafasını karıştırmıştır. Bu konuda yasal işlemler tamamlanmış ve "Sözleşmeli Er" yani "Paralı asker" olmak isteyenler basın yoluyla silâhaltına çağrılmaktadır. Hudutlardan başlayarak tehlikeli güvenlik görevlerinde yeni kanuna göre silâhaltına alınacak bu paralı askerlerin kullanılması öngörülmektedir. Bu hususta Türk milletinin milli kültür değerleri, bulunduğumuz coğrafyada ülkemize yönelik muhtemeltehdidin boyutları, topyekûn güvenlik ihtiyacımız gibi temel konuların ilgili makamlarca detaylı olarak tartışılmış olmadığını ve çok aceleye getirildiğini değerlendiriyorum. - Çünkü bu coğrafyada vatan savunmasının para ile yapılabileceğini farz ve kabul etmenin çok yanlış ve tehlikeli bir karar olduğunu düşünüyorum. - Çünkü biz eski askerler biliyoruz ki; dünyada her hizmet özelleştirilebilir. Ama vatan topraklarının savunulması hizmeti asla özelleştirilemez. - Çünkü vatan asla para ile savunulamaz. - Çünkü para karşılığında hiç kimse canını feda etmez. Edemez. Bu uygulama eşyanın tabiatına aykırıdır. Eğer "Biz yaptık oldu. Biz bu toprakları paralı askerlekoruyacağız." Derseniz tarihi bir yanlış yapmış olursunuz. Askerlik hizmeti, tarih içinden süzülerek günümüzde Türk milletinin beynine vatan hizmeti olarakyerleşmiştir. Her Türk erkeğinin mutlaka yapmakla yükümlü olduğu bu kutsal görev millet katında hiçbir zaman para ile yapılabilecek bir görev olarak kabul edilmemiştir. Vatan evlatlarını kendileri gibi birer Mehmetçik yapmak üzere özel olarak yetiştirilmiş rütbeli personelbu işin dışında değerlendirilmelidir. Evet, bu personel yaptıkları işin karşılığında maaş alırlar. Ama bu kesimineğitim ve öğretimi ile motivasyon usulleri çok farklıdır. Bunlar asla bugün maaşla paralı askerlik hizmetiniyapacaklar gibi düşünülmemelidir. Şehit kanı ile sulanarak elden ele şimdiki kuşaklara teslim edilmiş vatan topraklarının ve bu topraklarüzerinde hür yaşayan insanlarımızın savunulması ile Türk milletinin hürriyet ve istiklâlinin, şeref ve haysiyetininkorunması görevini üstlenen ordumuz Türk milletinin tarih sahnesinde göründüğü andan itibaren hizmet veren kutsal bir ocaktır. Bu ocağa katılanlar namus ve şerefleri üzerine bu vatanı koruyacaklarına ve canlarını bu uğurda seveseve vereceklerini belirterek ant içerler. Bu yemin askerlerin manevi gücünü temsil eder. İç Hizmet Kanunu'nda; Silahlı Kuvvetlerde askeri eğitimle beraber ahlâk ve maneviyatın güçlendirilmesine özen gösterilmesi hükmü yer alır. Burada askerin esas vazifesi olarak şu temel değerlere yer verilmiştir. Cumhuriyete sadakat, Vatanını sevmek, İyi ahlâk sahibi olmak, Üst ve amirlere mutlak itaat etmek, Hizmetin yapılmasında sebat ve gayret göstermek, Cesaret ve atılganlık, İcabında hayatını hiçe saymak, Silah arkadaşlarıyla iyi geçinmek, Birbirine yardım, İntizam severlik, Yapılması menedilen şeylerden kaçınmak, Sıhhatini korumak, Sır saklamaktır. Bütün bunlar iyi bir insanda bulunması gereken en temel, insani ve ahlaki değerlerdir. Kanunen her asker bunlara uymak, yani bu değerlere sahip olmak mecburiyetindedir. Çünkü askerlik mesleği, bunların dışında davranış gösterenleri derhal bünyesinden atacak düzenlemeleri de getirmiştir. Askerlik, tam anlamıyla bir inanç mesleğidir. Türk askeri için rütbesi ne olursa olsun gelenek ve göreneklerinden, milli hislerinden, Türk-İslam töresinden gelen inanç ve değerler binlerce yıldır özde değişikliğe uğramamıştır. Bu değerler miras olarak günümüz askerlerine yansımıştır. Tarih boyunca devlet ve milletin varlığını, dirlik ve düzenini, birlik ve beraberliğini, güçlü ve disiplinli bir ordunun ayakta durması ile kaim gören kutsal inanış toplumda daima geçerli olmuştur. Askerine "Mehmetçik" adını veren, şahadeti ulaşılabilecek en yüksek mertebe olarak kabul eden Türk milleti gerçekten Ordu-Millet vasfını hak etmiş yüce inanç ve değerlere sahip bir millettir. Türk milletini ordusundan, ordusunu Türk milletinden ayrı düşünmek imkânsızdır. Milletin gözünde seçkin ve kutsal yeri olan asker ocağına dâhil olanlar vazife, şeref ve vatan için hizmetlerinde inançlı ve erdemli olmak zorundadırlar. Ancak bu şekilde milletin nezdindeki saygın ve büyük değere layık olunabilecektir. Karşılığında maddi kazanç sağlamayan askerlik mesleği ancak manevi değerlerinin zenginliği ile mensuplarına feyiz ve heyecan verir. Her askerin inançlı, seciyeli, yüksek ahlâklı, fedakar ve vefakar olması gerekir. Vatan hizmeti adı verilen kutsal vatan topraklarının korunması nöbeti; bu yükü her ne pahasına olursa olsun şevkle, gurur ve sebatla taşımaya kararlı ve askerliğin tabiatından doğan zorluklara seve seve katlanmaya hazır yüksek manevi ve ahlaki değerlere sahip askerlerin varlığıyla tutulabilir. Askerlikte söz konusu olan ferdin kazancı değil, ülkenin güvenliği, milletin huzur ve refahının korunmasıdır. Askerler şan, şöhret veya kişisel hesaplar için çalışmazlar. Türk askerinin fikri yapısı; nasıl daha iyi hizmet yapabileceği, savaşa en iyi nasıl hazırlanacağı, asker ocağındaki manevi değerleri, sevgiyi,saygıyı ve çelik gibi disiplinini nasıl koruyup birlik ruhunu ve vazife bilincini nasıl geliştireceği üzerinde toplanır. Çalışmak ve disiplinli bir düzen içinde başarıya ulaşmak için birbirine kenetlenen askerler en akılcı vebilimsel kurallara uygun hareket tarzlarını uygularken aşamayacakları zorluk, geçemeyecekleri engel,yenemeyecekleri düşman olmadığına inanırlar. Çünkü inancın askerlikteki yeri ve anlamı büyüktür. Başarı için gerekli bütün unsurlara sahip ve mücadelenin sonucunu tayin etme gücünde olduğunu düşünen her askeri güç mutlaka muvaffak veya muzaffer olacağına inanır. Askerliğin sevgi, saygı ve karşılıklı güven mesleği oluşunun getirdiği bir kural da; işbölümü ve işbirliğini bütün durum ve şartlarda dakik bir saat intizamıyla gerçekleştiren çalışma düzenini hiç aksatmadan korumak gereğidir. Askerlik, lakaydiliğe ve keyfi tutum ve davranışlara tahammülsüzdür. Plân, program, usul ve kaidelere uygun olarak hizmetlerin yürümesi gerekir. Askerliğe özgü değerler arasında; siyasi, felsefi, dini, her ne suretle olursa olsun toplumda tartışmave çatışmalara konu olan akımların dışında ve üzerinde olmak ayrı bir önem taşır. Yani askerlik her türlüpolitik görüşün üzerinde kabul edilir. İç Hizmet Kanun ve Yönetmeliği bu konuda kesin kuralları da getirmiştir. Dolayısıyla Türk askeri sahibi olduğunu kabullendiği Atatürkçü görüş, düşünce ve ilkeler dışında hiç bir görüşe itibar etmesi mümkün değildir. Askerlik her ne kadar bir hak, hukuk ve nizam mesleği ise de daha öncelikli ve yüce inanç ve değerler uğruna klasik hukuk anlayışına girmeyen, buyurucu ve zorlayıcı esas ve hükümler mesleki gelenek ve uygulamada önemli bir ağırlık taşırlar. Özellikle komutanlara verilen yetkiler tam bir itaat ve sadakatle vazifenin yerine getirilmesi için gerekli olduğuna inanılan "Asker emir kuludur" kuralını geçerli kılar. Temel ahlâk kuralları ve insanlık değerleri Türk Silahlı Kuvvetleri içinde de geçerli ve zorunludur. Hiç bir asker düşünülemez ki ahlaken düşük ve insan olmanın vakar ve haysiyetinden yoksun olsun. Askeri inanç ve değerlerin, kuralların ve yasaların binlerce yıllık Türk ordu geleneğinden ruh ve vücutbulduğu, kolay kolay değiştirilemeyeceği hususu her komutan ve liderin daima göz önünde bulundurmasıgereken önemli bir faktördür. Yukarıda kısaca özetlediğim gibi Türk Silahlı Kuvvetleri; tarihten gelen köklü gelenekleri yasalarla pekiştirerek, çok sağlam inanç ve değerlerin hâkim olduğu bir düzeye ulaşmıştır. Bu seviye kutsal ocağa katılan vatan evlatları Mehmetlerin MEHMETÇİK haline dönüştürülmesidir. Mehmetçik kavramı ile askerin fiziki gücü değil, askerlerin her birinin vatanı korumak için gözünü kırpmadan canını verebileceği bir ruh haline eriştiği seviye anlatılır. Bu seviyeye para karşılığı eğitim alarak ulaşmak asla mümkün değildir.. Bu seviyeye ulaşamayanların vatan topraklarını koruması da asla mümkün değildir.. Sonuç olarak; Türk Silahlı Kuvvetleri Türk milletinin tarih sahnesine çıktığı yıllardan itibaren vardır. Binlerce yıl içindeOrdu-Millet kavramı altında Türk milletinin genel karakteri ile bütünleşmiştir. Ordu gücünü binlerce yıl içinde oluşturduğu tecrübelerinden alır. Ülkeyi ve milletini sahiplenmiştir. Yukarıda birkaçını sıraladığım kurallar ve inançlarını terk etmesi düşünülmemelidir.. Paralı askerlik gibi köklü bir değişiklik için zaman ve zeminin müsait olmadığını değerlendiriyorum.Yeni sitemin ordumuza çok zarar vereceğini düşünüyorum. Çünkü parayla Mehmetçik olunmasının mümkünolmadığını çok iyi biliyorum. Uygulama başlamadan paralı askerlik sisteminin derhal terk edilmesinde yarar görüyorum.
Dr. Tahir Tamer Kumkale 8 Ağustos 2011 Pazartesi |
|
|