Dr. Tahir Tamer Kumkale
tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım
|
2008 yılı 10 Kasım'ında ülkemizde aklaksızlık, şerefsizlik ve çürümüşlüğün ulaştığı boyutları milletime şikayet ediyorum |
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
Ulusal davranış kuralları (etik), ulusal esaslarla ve özgür düşüncelerle beslenmeli ve destek olunmalıdır. (Gazi Mustafa Kemâl Atatürk - 25.8.1924)
Değerli Okurlar; Bugün 10 Kasım 2008. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 70 inci ölüm yıldönümü. Türk milleti ve Atatürk’ün fikirleri ile aydınlanan dünya insanlığı için çok özel bir gün. Benim gibi bir ömrü Atatürkçü Düşünce’yi bilimsel yollarla araştırıp onu milletimizin hizmetine sunabilme yolunda çabalar harcayan biri için de çok özel bir gün.
Atatürkçü Düşünceyi benimseyip, Atatürkçülüğü bir yaşam biçimi haline getirenlere biz Atatürkçü diyoruz. Atatürkçü olabilmek hiç de kolay değil. Sabır, metanet ve çok çaba gerektiriyor. 1996’da Harp Akademileri Komutanlığınca yayınlanan “ Neden Atatürkçülük-Nasıl Atatürkçülük” , 2006’da Pegasus yayınlarından çıkan “Atatürkçü Olabilmek” isimli kitaplarımda Atatürkçülüğün ne olduğunu ve nasıl Atatürkçü olunabileceğini uzun uzun anlattım. Ve kendimde inançlı bir şekilde yazdıklarımı uygulayarak iyi bir Atatürkçü olmaya gayret gösterdim.
Bu çabalarım içerisinde; * Atatürkçü Düşüncenin araştırılıp incelendiği 4 yıl süreli doktora eğitimi ve bu eğitim sonunda verilen 600 sayfalık “Atatürk’ün Ekonomik Görüşleri” başlıklı doktora tezi vardır. * İlki 1982’de sonuncusu 2007’de yayınlanmış Atatürkçü Düşünce’yi anlatan 7 adet çok kapsamlı kitap vardır. * Anadolu’nun her köşesinde ve toplumumuzun bütün kesimlerine ulaşacak tarzda icra edilen 2000 civarında konferanslarım vardır. * Türkiye’nin güncel meselelerine Atatürkçü Düşünce sistemi açısından bakan ve bu gözle çözüm üretmeye çalışılan toplam 7000 sayfa civarında olan 1200 makalenin yer aldığı bir özel internet sitem ile ÖNCE VATAN, BİZİM ANADOLU, GÜNBOYU, HÜRYILDIZ, ULUSALSES ve TÜRKHABER günlük gazetelerine yazılmış pek çok makalem vardır. * 1986 yılından başlayarak üniversitelerimizde verdiğim “Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi derslerinde kafalarına Atatürkçü Düşünceyi sokmaya çalıştığım binlerce öğrencim vardır.
Hâlâ iyi bir Atatürkçü olabilmek yolunda bilimsel gayretlerim vardır ve bu gayretler bu can bu bedende kaldığı sürece devam edecektir.
İnsanın kendini anlatması çok zordur ve gereksizdir. Ama ben bugün 10 Kasım 2008’de bunları anlatmak zorunda olduğumu hissettim ve yazdım.
Bugün maruz kaldığım sanal bir saldırı ile Atatürk ve Atatürkçü Düşünce düşmanlarının, bu düşmanlıklarını ne kadar ileri götürebileceklerinin bir örneğini bizzat yaşayarak gördüm. İnsanlarımıza örnek olması açısından ve ayni muameleye her zaman herkesin maruz kalınabileceğini değerlendirdiğimden konuyu doğrudan okuyucularımla paylaşmaya ve onları bilgilendirmeye karar verdim.
Değerli Okurlar; şimdi meselenin özüne gelelim. Bugün Kitlesel.com sitesinin yöneticisi Sayın Hakan Asiltürkten aşağıdaki e-postayı aldım. Buna göre benim Atatürk’e küfrettiğim ve hakaret ettiğim bir maili sitesinde yayınlanması için kendisine göndermişim. Yine gönderdiği yazıdan anlaşıldığına göre ayni yazıyı Genelkurmay başta olmak üzere devletin üst kademelerine, siyasi partilere, yazarlara, gazetecilere de göndermişim.
Hakan Asiltürk bu yazının benim olmadığını ifade tarzından anlayarak konu hakkında bana bilgi vermeği uygun bulmuş. Cevaben kendisine teşekkür ettim.
Psikolojik Harekat metotlarını çok iyi bilen ve yazdığım iki kitap ile insanlarımızı konu hakkında bilgilendiren biri olarak tam bir psikolojik harekat saldırısına maruz kaldığımı gördüm..
Fakat bu yazıyı yazanlar çok acemice davranmışlardır ve psikolojik harekât tekniklerinden tamamen bihaber olduklarını göstermişlerdir. Bilindiği gibi psikolojik saldırıda kullandığın temalar inandırıcı değilse hemen misli ile geri teper ve yapana zarar verir. Eğer onlar benim her yerde bulunan kısa özgeçmişimi okuma zahmetine katlansalardı. Bu şekilde bir suçlamanın yapılacağı en son kişilerden biri olduğumu göreceklerdi. Nitekim öyle olmuştur. Okuyanlar sadece gülüp geçmişlerdir.
Hiç hak etmediğim bu çirkin saldırıyı böyle bir tesadüf ile öğrenince hiç şaşırmadım. Sadece insanların ulaşabileceği ahlaksızlık seviyesini görerek insan olarak üzüldüm. Şerefsizliğin de bir raconu vardır. Bir seviyesi vardır. Her türlü seviyenin altında olan bu insanlardan utandım ve iğrendim.
Kendi gücümü bilen bir insanım. Bu saldırılar beni ürkütmez ve bana bulaşmaz. Bütün fikir ve düşüncelerimi yıllardır, televizyonlar, radyolar, konferanslar, seminerler, internet siteleri, gazete köşeleri, dergi röportajları ve son olarak kitaplarımla halkımızla paylaştım. Hâlâ paylaşıyorum. Saklı-gizlim yoktur. Beni Atatürk düşmanı olarak göstermek cehalettir, gaflettir ve hıyanettir. Kendi kendini kandırmaktır. Gereksiz ve boş bir çabadır. Çamur at izi kalır zihniyeti bana bulaşmaz. Çamur, atanların elinde kalır. Çünkü herkesten önce çamuru atanların benim böyle bir şey yapamayacağımı bilmeleri gerekir.
Değerli Okurlar; burada yorum yapmadım. Sadece bir tespit yaptım. Durumu birebir size bildirmeyi görev saydım. Çünkü bugün bana yapılmaya çalışılan yarın sana da yapılacaktır. Uyanık ol. Dostunu düşmanını tanı.
ŞİMDİ OLAYI YORUMSUZ OLARAK AYNEN VERİYORUM --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- RE: SAYIN TAMER BEY FW: ATATÜRK'Ü ELEŞTİRENLER YABANİ OTLAR GİBİ TÜREDİ, ULUYORLAR Kimden: Dr. Tahir Tamer Kumkale (tamer@kumkale.net)
Gönderme tarihi: 10 Kasım 2008 Pazartesi 07:25:05
Kime: hakan asiltürk (hakan@kitlesel.com)
Sayın Hakan Asiltürk; Ben bu konuyu yorumsuz olarak kendi siteme, ULUSALSES ve HÜRYILDIZ gazetelerindeki köşeme taşıyacağım. İnsanlarımıza böyle garip ve sapkın yaratıkları teşhir etmemiz gerekiyor. Sizinde site sahibi olarak uyarıda bulunmanız çok doğal bir davranış olur.
Keşke bu gibi insanlıktan nasibini alamamış kişilerle hukuk düzeni içinde mücadele edebilseydik. Ne yazık ki her şey yapanın yanına kâr kaldığı için bu gibiler hâlâ ortalığı bulandırmaya devam edebiliyorlar.
Selam ve başarı dileklerimle Dr.Tahir Tamer Kumkale --------------------------------------------------------------------------------
From: hakan@kitlesel.com To: tamer@kumkale.net Subject: RE: SAYIN TAMER BEY FW: ATATÜRK'Ü ELEŞTİRENLER YABANİ OTLAR GİBİ TÜREDİ, ULUYORLAR Date: Mon, 10 Nov 2008 13:35:16 +0200
Sayın Tahir Tamer Bey; Maalesef insanlar her alanda sapkınlıklarını gösteriyorlar. Ben kendi sorumlu olduğum haberleşme grubuna gönderilen bu iletiye onay vermedim, önce şahsınızın internet sitesine girdim ve sitenizi inceledikten sonra şahsınıza yapılmaya çalışılan söyleyecek kelime bulamadığım bu davranışın maksatlı yapılmaya çalışıldığını ve o iletide sizin e-posta adresinizin verilmesinin bunu gösterdiğine kanaat getirdim ve size yazma gereği hissettim. Düşünen beyinleri, başkalarının kulu kölesi olmayan insanları kimse kandıramaz. Ben bize bu iletiyi gönderen şahsa derhal gerekli uyarıyı yapıp, izniniz olursa gönderdiğiniz yanıtınızı da dahil ederek uyarıda bulunmak istiyorum. Saygılarımla. Hakan Asiltürk ------------------------------------------------------------------------------------------------- From: Dr. Tahir Tamer Kumkale [mailto:tamer@kumkale.net] Sent: Monday, November 10, 2008 10:45 AM To: hakan@kitlesel.com Subject: RE: SAYIN TAMER BEY FW: ATATÜRK’Ü ELEŞTİRENLER YABANİ OTLAR GİBİ TÜREDİ, ULUYORLAR
Sayın Hakan Asiltürk; Şahsımla ilgili gösterdiğiniz hassasiyete teşekkür ederim. Uyardığınız içinde ayrıca müteşekkirim..Fakat göndermiş olduğunuz yazının benimle olan ilgisini anlayamadım.
Atatürk sevgisi ile büyümüş ve ömrünün son otuz yılını Atatürk'ü ve Atatürkçü Düşünceyi bilimsel yoldan araştırarak bu fikri Türk ve dünya kamuoyuna yaymağa çalışan bir kişiye Atatürk'e hakaret eden bir yazı yazma isnadında bulunmak gaflettir. Atatürk ile ilgili somut çalışmalarım ortada dururken böyle bir suçlama ile karşı karşıya kalabilecek en son kişi olacağımı düşünüyorum.
Atatürkçülük doktorası yapan ve "Atatürk'ün Ekonomik Görüşleri" konulu 600 sayfalık doktora tezi veren; Piyasalarda satışta bulunan "Atatürkçü Olabilmek", "Atatürk'ün Ekonomi Mucizesi" kitapları ile birlikte toplam 7 adet Atatürk kitabı yazan; İnternet sitesinde ve gazetelerde Türkiye'nin meselelerine Atatürkçü Düşünce açısından çözüm üretmeyi hedef alan toplam 7000 sayfa tutan 1200 civarında yazısı bulunan; İkibin kadar konferans ile Türkiye'nin her köşesinde Atatürkçü Düşünce'yi anlatan, 20 yıl üniversitelerde "Atatürk İlkeleri ve İnkilap Tarihi" dersleri vererek Atatürkçü bir nesil yetiştirilmesinde hatırı sayılır bir katkısı bulunan Tahir Tamer Kumkale'yi Atatürk aleyhtarlığı ile suçlayabilecek olanların hainlikleri yanında mutlaka akli sorunları da vardır. Çünkü benim bu konudaki çalışmalarım saklı-gizli değildir. Belgeli olarak ortadadır.
Bu konu ülkemizdeki Atatürk düşmanlarının bulunduğu yeri ve tehlikesini bir kere daha ortaya koymuştur.
Sayın Asiltürk; Güneş balçıkla sıvanmaz. "Ben çamuru atarım tutmasa da izi kalır" diye düşünenler bu defa yanlış adrese çatmışlardır.
Atatürk ve Türklük düşmanı satın alınmış beyinlerin Atatürk ile birlikte, Atatürkçü Düşüncenin yılmaz savunucusu durumundaki kilit isimlere saldırmasını ben doğal olarak karşılıyorum. Onlar küresel efendilerinden aldıkları emirleri uyguluyorlar. Ama görüldüğü gibi gülünç oluyorlar. Hassasiyetiniz için tekrar teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim.
Dr.Tahir Tamer Kumkale
------------------------------------------------------------------------------------------------------------- From: hakan@kitlesel.com To: tamer@kumkale.net Subject: SAYIN TAMER BEY FW: ATATÜRK’Ü ELEŞTİRENLER YABANİ OTLAR GİBİ TÜREDİ, ULUYORLAR Date: Mon, 10 Nov 2008 00:58:14 +0200 Sayın Tamer bey merhaba, Kurucusu ve yöneticisi olduğum haberleşme grubu olan Kitlesel gruba aşağıdaki ileti yayınlanmak üzere gelmiştir fakat! Ben iletiyi okuduğumda yayınlamayıp doğruluğunu size danışmak istedim. Çünkü yanlış anlamıyorsam iletinin en altında sizin bir başka internet grubuna Gazi Mustafa Kemal Atatürk için hakaret içeren yazı gönderdiğiniz yer alıyor ve hatta bu ileti aşağıda göreceğiniz üzere siyasi partilerden tutun, anayasa mahkemesine, televizyonlara, gazetecilere ve haberleşme gruplarına gönderilmiş.
Sizin internet sitenizi inceledim ve böyle bir yazıyı sizin yazmayacağınız kanaati bende hakim olduğu için size hem bilgilendirmek hemde sormak için yazma gereği hissettim.
Yanıtınızı bekleyeceğim. Saygılarımla. Hakan Asiltürk ------------------------------------------------------------------------------------------- From: Neriman Kuzu [mailto:k.neriman@yahoo.com.tr] Sent: Sunday, November 09, 2008 10:47 PM To: add@add.com.tr; chpbirimi@chp.org.tr; dp@dp.org.tr; hyp@hypbilgilendirme.org; ybayer@hurriyet.com.tr; oeksi@hurriyet.com.tr; atlas@dbr.com.tr; info@ajansbir.com; ileti@nihat-genc.com; info@biyografi.net; anayasamahkemesi@anayasa.gov.tr; avrasyahaber@avrasyahaber.net; ileti??im@avrasya.tv; gundem@kanalb.com.tr; ynozturk@hurriyet.com.tr; dzkkinfo@dzkk.tsk.mil.tr; info@jandarma.tsk.mil.tr; broskun@hurriyet.com.tr; aykirisorular@skyturk.tv; hozdincster@gmail.com; catakli@gazetevatan.com; ecolasan@bilgiyayinevi.com.tr; nilicak@sabah.com.tr; ahmethakan@hurriyet.com.tr; oncevatandergisi@googlegroups.com; kitlesel@googlegroups.com; bilgi@mhp.org.tr; zelyut@gunes.com; dperincek@aydinlik.com.tr; can.semra@yahoo.com; sbatum@bahcesehir.edu.tr; sonkibar@gmail.com; turhancomez@yahoo.com; habermasasi@ulusalkanal.com.tr; ulusal@ulusalkanal.com.tr; info@yenicag.com; info@kom.gov.tr; ooymen@hotmail.com; dbaykal@chp.org.tr; cevizkabugu@avrasya.tv; behic.kilic@tercuman.com.tr; addgenelmerkez@gmail.com; jeopolitikanaliz@avrasya.tv; iletisim@fatihaltayli.com.tr; gnkur@tsk.mil.tr; kanalb@kanalb.com.tr; kirmizicizgi@kanalb.com.tr; basinbirimi@chp.org.tr; danistay@danistay.gov.tr; ysb@yarsav.org.tr; hukuk@baskent.edu.tr; iletisim@yargitay.gov.tr; sayistay@sayistay.gov.tr; ankara@dha.com.tr; zekeriya.beyaz@profesyonelhaber.com Subject: ATATÜRK’Ü ELEŞTİRENLER YABANİ OTLAR GİBİ TÜREDİ, ULUYORLAR
ATATÜRK’Ü ELEŞTİRENLER YABANİ OTLAR GİBİ TÜREDİ, ULUYORLAR Sitelere kadar yayılan bir picin yazısını utanarak aşağıya aldım. Çünkü buna zorunluydum. Bu yazısı için o pice kızmanın ötesinde bu namussuzluk. Çünkü bu sapığın yapmak istediği ile Fatih Altaylı’nın ve Can Dündar’ın yaptıkları arasında bir farkın olmadığını görene hiç rastlamadım. Ben şahsen hiçbir fark görmüyorum. Biri namussuzluğu bilmeden, düzenbazlığı bilmeden, şeytanlığı bilmeden açıkça Atatürk’e küfrediyor. Beyni AKP’liler tarafından yıkanmış, Allah ile aldatılmış bir mahlukun yazısıdır aşağıdaki yazı. Diğerleri ise, ABD’den, AB’den, Erdoğanlardan parayla satın alınmış şeytan insanlar. Küfürlerini masum ve demokratik denen zırhlar içinde yapıyorlar. Sorarım size, seksen küsür yıldır aşağıdaki yazı gibi bir yazıyı ya da sözü söylemek alçaklığında bulunan birine rastlandı mı? Akıllarından geçti mi? İşte bugün beyinleri yıkananlar, Fatih Altaylı, Uğur Dündar gibi hainlerden cesaret alarak Ulu önder Atatürk’e küfredebiliyorlar. Hiçbir gereği, konusu yok ve zamanı değilken, Türkiye’nin getirildiği felaket ortadayken, Atatürk’ü eleştirme girişimleri bir projenin parçası olduğu meydandadır. Bunun adı, Türkiye’yi parçalama ve kolay teslim alma projesidir. Dünyanın hangi ülkesinde bir kahramanın özel hayatının eleştirildiği görülmüştür.? Onun içindir ki, demokrasi ve özgürlük adı altında, Atatürk’ün özel hayatını saptıranların, bunun için televizyonlarda, köşe yazılarında Ulu önder Atatürk’ü küçük düşürmek için programlar yapanların art niyetli, namussuz hainler oldukları apaçık ortadadır. Orhan Pamuk’a da iyi bir yazar, eşsiz bir yazar diyerek yere göğe sığdıramayanlar vardı, sonunda ne oldu? Türkiye’ye küfretti, ihanet etti. Ayni plağı şimdi Can Dündar için çalıyorlar. Fatih Altaylı, iki kadını Kanada’dan getirtip ekrana çıkardı ve Ulu önder Atatürk’e hakaret ettirdi. Şöyle bir düşünün , Neden? Niçin? Bu alçaklığa, hiç kimse bir tek laf etmedi. Halk, buna da isyan ederken, büyük gazetecilik örneği diyen yalaka ve korkak entelektüel geçinen işbirlikçileri, yobazlar, köşe yazarları bando çaldılar. Can Dündar’ın, neden ve kimin çıkarlarına hizmet ettiği apaçık ortada olan bir film yaptı; Atatürk’ü Türk halkının kalbinden koparmak içerikli bir film. Türkiye’yi parçalama planlı bir film. Atatürk’ün dediği gibi “Türk Milleti Zekidir”, yapılan alçaklığı anlayıp isyan etmekte gecikmedi. Entelektüel hainler, köşe yazarları ise gene alkış tuttu, filmi övmekle bitiremedi. Sezar’ın hakkı Sezar’a dediler, Can Dündar’ı övdüler. Fatih Altaylı da hızını alamadı, ekrana tarihçiyim diye satılık birini getirdi. Bu adam kanıt diye, ne idiği bilinmeyen eski Türkçe yazılar göstererek Ulu önder Atatürk’ü Türk halkının kalbinden silmek için didindi, çırpındı durdu. Neden, niçin? Programda Prof. Dr. Yalçın Küçük olmasaydı, Atatürk hakkında daha kim bilir ne kadar kötü şeyler söylenecekti. Altaylı her zaman olduğu gibi, ikili oynadı. Kendisine haklı olarak gelecek eleştirileri bildiğinden, “bakın Atatürk için ne güzel sözler söyledim diyebilmek için, sonunda Atatürk’ü sözüm ona övdü, biz de yuttuk. Maksat apaçık ortada, yoksa neyin nesi bu yapılan program? Salak biri bile anlar. Altaylı emeline kavuşmanın sevinci içinde dört köşe oldu. Kendine verilen görevi, kendine Erdoğan tarafından verilen televizyonlarla, siteyle çok iyi yapıyordu. Altaylı’nın sapık Hüseyin Üzmez’i ekranlara getirmesini ve bu yolla sapıklara mesaj verilmesini, Türkiye için yararlı, masum ve yerinde bir olay olarak mı kabul edeceğiz? Türk milleti Türkiye’yi kurtarmak için hep birlikte çalışırken, şu anda Fatih Altaylı adlı adam, Türk Milletine saldırmasına devam ediyor. Haber Türk denen, ama yaptıklarına bakılırsa Türk olmayan televizyonda gene ulu önder Atatürk’ü eleştiriyor. Altaylı’ya, Deniz Feneri hırsızlığından, bu görevi için 5 yıldır kendisine ne kadar pay verildiğini kanıtlayamadığımdan şimdilik susuyorum. Kılıçdaroğlu başta, yalınız CHP’liler mi savaşacak? Neden ulusalcılarımız da birlik olup savaşmıyor ve korkak, pasif davranıyor? Altaylı’ya göre demokrasi varmış, özgürlük varmış, herkes eleştirilebilirmiş, Türk Silahlı Kuvvetleri de, Ulu önder Atatürk de eleştirilebilirmiş. Fakat Erdoğan, AKP ve ABD asla eleştirilemezmiş, öylemi? Onun içindir ki, bir sapığın aşağıdaki yazısı hiç önemli değil. Sapığa bunu yazdırtanlar, yazması için cesaret verenler önemli, OSKAR ÖDÜLÜ ÇOK ÖNEMLİ. Böylece, Orhan Pamuk’tan sonra, iki OSKAR adayımızı daha yarattık. Tahmin ederim ki, ödül törenine Türkiye’yi temsil etmek üzere, smokinlerini şimdiden diktiren Erdoğan ve Gül de hazırlanıyordur! NERİMAN KUZU Allah ile Aldatılan, Can Dündar ve Fatih Altaylı’nın ürünü sapığın yazısı: [Konu yok] 7 Kasım 2008 Cuma, 10:06
Kimden: "tamer@kumkale.net" <tamer@kumkale.net> Kime: cihan-turk-olsun@googlegroups.com HAY MUSTAFANIZADA SOKAYIM SIZEDE SOKAYIM OLDUMU CANLARIM ULAN KAZIK KADAR ADAMLARSINIZ MUSTAFA ASAGI MUSTAFA YUKARI BASKA ISINIZ YOKMU GEBERDI OGLUM BU SELANIKLI GOTVEREN 2008 YILINDAYIZ INSANLAR AYA GIDIP GELIYOR MAL BEYNINI SIKTIKLERIM SIZ HALA MUSTAFADASINIZ. NEKADAR KEMALIST OLU SEVICI VARSA ALAYININ GOTUNE OZKAN BOSTANCI KOYSUN OZKAN BOSTANCI DOLANDIRICISI HALELDER ANCAK BUNU
Dr. Tahir Tamer Kumkale 10 Kasım 2008 Pazartesi |
|
|