Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
Samimiyet ifade edilemez. O gözlerden ve alınlardan anlaşılabilir. (Gazi Mustafa Kemal Atatürk - 1925)
Çiçeklerin dili... Çiçekler hayatımızda çok önemli bir yer tutar. İnsanın dilinin ucuna gelipte karşı tarafa söyleyemeyeceği özel duyguları, konuşma sırasında sözler ile anlatamayacağı hususları bazen bir çiçek ile çok iyi anlatabilir.
Çiçekler yeryüzündeki güzelliklerin sembolüdür. Onlar yaşamımızın mucizeleridir. Çiçeksiz bir hayat düşünülemez. Çiçekler canlıdır. Ruhları vardır. Görürler, duyarlar ve hissederler. Sevildiklerini veya sevilmediklerini hemen anlarlar. Kendisini sevmeyenleri tanırlar ve tepki vermek için derhal sararıp solarlar. Sevildiklerini gördükleri anda ise dirileşir ve coşarlar, adeta canlılıklarını dışarıya taşırlar ve bulundukları ortama coşku katarlar.
Onlar insanların en sadık arkadaşıdır. Taşıdıkları binbir renk, sahip oldukları emsalsiz kokular ile doğayı insanlar için bir yeryüzü cenneti kılarlar.
İnsanların söylediklerini anlarlar ama cevap veremezlez. Belki verirler, ama biz onların dilinden anlamayız. Ama şurası bir gerçek ki onlarda güzel sesler ve güzel sözlere ve bilhassa iyi icra edilen müziğe karşı insanlar gibi duyarlıdır. Duygularını daha canlı reklere bürünerek, daha diri olarak ve nihayet daha iyi kokarak belli etmeye çalışırlar.
Çiçekler hayatımızın her safhasında vardır ve varolmaya devam edecektir. Çiçekler için rengi ve dili ne olursa olsun bütün insanlığın ortak bir dili oluşmuştur. Bu dil dünyanın her yerinde her kültür için geçerlidir ve ayni anlamları ifade eder.
Türk milleti olarak çiçekleri çok seven bir toplum olarak tanınırız. Fakir ve zengin demeden hepimizin evinde mutlaka bakmakla sorumlu hissetttiğimiz çiçeklerimiz vardır. Kimi en nadide saksılarda, en modern gübreler ve vitaminlerle beslenirken, pek çoğuda konserve ve yağ tenekelerinde veya yarıdan kesilmiş pet şişelerde hayat bulurlar. Gübre değil ama içilmiş çay posalarını gübre olarak kabul ederler. Onlar bundan hiç yüksünmez ve şikayet etmezler. Düzenli olarak suyunu verirseniz onlar daima canlı ve sizin can yoldaşınız olmaya devam ederler.
Allahın tüm insanlığa armağanı olan çiçekleri sevelim. Onlarla birlikte yaşlanalım…Ve çiçeklerin dilini öğrenmeye başlayalım. Bol çiçekli günler yaşayalım... İşte ÇİÇEK Dilinden birkaç kavram;
ÇİÇEK CİNSLERİNİN ANLAMLARI Beyaz Gül (Masumiyet), Ağlayan Gelin (İsyan), Kırmızı Gül (Aşk), Nilüfer (Gelecek yenileme), Pembe Gül (Gönlüm Senindir), Beyaz Lale (Saflık Temizlik), Sarı Gül (Sıcak Sevgi), Kırmızı Lale (Seni Seviyorum), Beyaz Karanfil (Temizlik ve Saflık), Pembe Lale (Anlayış), Kırmızı Karanfil (Sevgi), Sarı Lale (Gerginlik), Pembe Karanfil (İçtenlik), Menekse (Alçak Gönüllü), Sarı Karanfil (Hüzün), Kamelya (Mağrur ve gururlu), Anemon (Gençlik) , Lilyum (Güven), Beyaz Glayör (Dostluk), Frezya (Suçsuzluk ve masumiyet), Kırmızı Glayör (İstek, Arzulama), Beyaz Krizantem (Sadakat ve Bağlılık), Pembe Glayör (Zerafet ve güzellik), Kırmızı Krizantem (Sessiz İstek), Sarı Glayör (Kıskançlık), Mor Krizantem (Burukluk ve üzüntü), Mor Glayör (İnanç), Mersedes Gülü (Melankoli), Orkide (Mağrur, Gururlu), Altın Kadeh (Umut), Sterliçya (Sıcak Sevgi), Fulya (Unutma)
ÇİÇEK RENKLERİNİN ANLAMLARI Pembe (Şefkat), Altın Sarısı (Sevinç, Bolluk), Beyaz (Saflık ve Temizlik), Kırmızı (Aşk ve Sevgi), Mavi (Yumuşak Huylu), Kahverengi (Geçmiş), Yeşil (Ümit ve İstikbâl), Siyah (Üzüntü ve karamsarlık), Mor (Dul) Gri (Melankoli)
Dr. Tahir Tamer Kumkale 2 Ocak 2005 Pazar |
|