10 Kasım 2023 CUMA

 
Dr. Tahir Tamer Kumkale

tamer@kumkale.net

İYİ İNSANLARI SAYGI İLE SELAMLIYOR VE SEVGİ İLE KUCAKLIYORUM......

Ana Sayfa
Başlarken
Yazı Arşivi
Yazı Arama
Kitaplarım
Hakkımda


    Kitaplarımdan seçmeler...

Amazon'da kitaplarım






Atatürkçü Düşünce Sistemi - 2
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:

 29 Aralık 2004 Çarşamba 

Türkiye'de fikir adamları diyorlardı ki; Biz adam değiliz ve olamayız. Kendi kendimize adam olmamıza ihtimal yoktur. Bizim canımızı, tarihimizi, varlığımızı bize düşman olan, düşman olduğundan hiç şüphe edilmeyen Avrupalılara, kayıtsız şartsız bırakmak istiyorlardı. 'Onlar bizi idare etsin' diyorlardı. Bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler, başka milletlere yem olurlar.
(Gazi Mustafa Kemâl Atatürk - 1922)

TÜRK MİLLETİNİ İÇİNE DÜŞTÜĞÜ GÜVEN BUNALIMINDAN ÇIKARACAK TEK ÇARE ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİNE SAHİP ÇIKMAKTIR (2)

"Atatürkçü Düşünce Sistemi" ile ilgili bilgilendirme çalışmalarına devam ediyorum; 1935 yılında Gazi Mustafa Kemâl Atatürk Türk milletinin varlığının sonsuza kadar devam edebilmesi için onu idare edenlerin üzerinde duracağı üç temel kavramı Milli Birlik, Milli Duygu ve Milli Kültür olarak ortaya koymaktadır. Bunlardan yoksun kalındığı sürece millet varlığının ve bütünlüğünün devamının asla mümkün olamayacağını vurgulamaktadır.

"BİR YURDUN EN DEĞERLİ VARLIĞI YURTTAŞLAR ARASINDA MİLLİ BİRLİK, İYİ GEÇİNME VE ÇALIŞKANLIK DUYGU VE KABİLİYETLERİNİN OLGUNLUĞUDUR. MİLLET VARLIĞINI VE BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAK İÇİN BÜTÜN YURTTAŞLARININ CANINI VE HERŞEYİNİ DERHAL ORTAYA KOYMAYA KARAR VERMİŞ OLMAK, BİR MİLLETİN EN YENİLMEZ SİLAHI VE KORUMA VASITASIDIR. BU SEBEPLE TÜRK MİLLETİNİN İDARESİNDE VE KORUNMASINDA MİLLİ BİRLİK, MİLLİ DUYGU, MİLLİ KÜLTÜR EN YÜKSEKTE TUTTUĞUMUZ İDEALDİR."

Türk Milletinin ölümsüz lideri, yüce insan, büyük komutan Gazi Mustafa Kemâl Atatürk; Türk ve dünya tarihi içinde yeri doldurulamayan müstesna bir şahsiyettir.

Tarihi işlevini bitirmiş bir cihan imparatorluğunun öz cevherinden Türk milli şuurunu uyandırarak yepyeni bir devlet oluşturmuş ve Türk milletini yeniden tarih sahnesinin saygın bir toplumu haline getirmiştir.

Gazi Mustafa Kemâl Atatürk, 1938'de 57 yaşında gerek Türk milletinin ve gerekse bütün insanlığın gözyaşları arasında ebediyete intikal etmiştir. Bugün ölümünün üzerinden tam 66 yıl geçmiştir. Kendisi olmamasına rağmen 66 yıldır, ATATÜRKÇÜLÜK ve ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİ bütün unsurları ile Türk toplumunun yaşantısına yön vermekte ve bir bakıma devleti bu düşünce sistemi yönetmektedir. Türk milleti, Atatürk düşmanlarının bütün baskı ve yıldırma gayretlerine rağmen büyük çoğunluğu ile O'nun ilke ve inkilâpları doğrultusunda onun gösterdiği hedeflere ilerleme gayreti içinde bulunmaktadır.

Gazi Mustafa Kemâl Atatürk'ün düşünceleri milli sınırlarımız dışına da taşarak evrenselleşmiş ve dünya milletlerine de her alanda ışık tutmaya başlamıştır. Bilhassa bugün yirmibirinci yüzyılın sömürgeci karakterini yansıtan Küreselleşme çabaları altında her geçen gün milli değerlerini küresel güçlere devrederek köleleşen milletler O'nun fikirlerine can simidi gibi sarılmaya başlamışlardır.

Türk Milletinin tamamının Gazi'yi, tanıdığını, sevdiğini ve benimsediğini söylemek mümkündür. Fakat bugün gelinen yer ve ülkemizin insan yapısını inceleyen dikkatli gözler bu benimsemenin yeterince içten ve samimi olmadığını da kolaylıkla tesbit edebilirler. Atatürkçü olduğunu söyleyen pek çok kişinin bu söylemleriyle O'nun arkasına saklanarak şer güçlerin emelleri doğrultusunda ülkemiz aleyhinde çalıştıklarını görebilirler.

Benim bu sütunlarda irdeleyeceğim konular zihinlerimizdeki pek çok sorunun cevabını bulmaya yönelik bir çalışmayı başlatacaktır. Ve bu soruların cevapları Atatürkçü Düşünce'nin geleceğini ve toplumumuzdaki yerini belirleyecektir.

İşte cevap bulmamız gereken bir kaç soru;
- Devletçe ve milletçe 66 yıl gibi uzun bir sürede Atatürkçü Düşünce ve Atatürkçülük açısından yapılması gerekenleri yapabildik mi?
- Neler yapabilirdik? Daha neleri yapmamız gerekiyor?
- Atatürkçü Düşünce'nin Türk Milletinin yaşantısında sonsuza kadar yer alması için nasıl bir yol izlememiz gerekiyor?
- Atatürkçü Düşünce'nin dünya insanlığına yol göstermesi ve evrenselliğini sürdürmesi için neler yapılmalıdır?
- Atatürkçü Düşünce ve Atatürkçülük nedir?
- Neden Atatürkçü olmamız gerekmektedir?
- Atatürkçü Düşünce Sisteminin yasal dayanakları nelerdir?
- Atatürk ve Atatürkçü Düşünce Sistemine düşman olan unsurlar nelerdir ve bu unsurlara karşı nasıl bir mücadele metodu izlenebilir?
- Atatürkçülük ve Atatürkçü Düşünceyi güçlendirmek adına yaptığımız yanlışlar nelerdir ve bu yanlışları nasıl düzeltebiliriz?
- Atatürkçü olmanın bir öğretim metodu ve bir sistemi var mıdır? Eğer bir metod yoksa insanlarımızı hangi usulleri kullanarak Atatürkçü yapabiliriz?
- Atatürkçülüğü öğrenme, okuma, okuduğunu anlama ve incelemede uygulanacak yöntem nasıl olmalıdır? Nasıl bir metod (sistem) uygularsak başarılı olabiliriz?
- Atatürkçülük ve Atatürkçü Düşünce Sisteminin Türk Miletinin ve bütün insanlığın hizmetine sunulabilmesi için üzerinde durulması gereken temel esaslar neler olmalıdır?

İşte bu yazı dizisinin sonunda yukarıdaki soruların cevaplarına ulaşmayı hedef aldım.


Dr. Tahir Tamer Kumkale
29 Aralık 2004 Çarşamba

 
BİLDİRİ-YORUM
2000-2012 | Dr. Tahir Tamer Kumkale