Dr. Tahir Tamer Kumkale
tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım
|
Atatürkçü Düşünce Sistemi'nin 66. şeref yılını idrak ediyoruz. Milletimize kutlu olsun |
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
BENİ GÖRMEK DEMEK MUTLAKA YÜZÜMÜ GÖRMEK DEĞİLDİR. BENİM FİKİRLERİMİ, BENİM DUYGULARIMI ANLIYORSANIZ VE HİSSEDİYORSANIZ BU KAFİDİR. Gazi Mustafa Kemâl Atatürk - 1929) Gazi Mustafa Kemâl Atatürk'ün ölerek aramızdan ayrılmasının 66 ncı yılının üzüntüsünü, milletimize hayat veren ve geleceğimize ışık tutan Atatürkçü Düşünce Sisteminin doğuşunun 66 ncı yıl sevincini birlikte yaşıyoruz.
Fikir ve düşünceleri ile gönlümüzde ve beynimizde yaşayan, binlerce yıllık Türk tarihi içindeki Türk kahramanlarının ve Devlet adamlarının en büyüklerinden biri olan Mustafa Kemal ATATÜRK, Türklüğün bir çağının simgesidir. Bu simge Türk ismini yeniden dünyaya kazımıştır. Bugün Türk milleti ve bütün insanlık alemi O'nun fikir ve düşünceleri ile yaşantılarına yön vermektedir. İnanıyorum ki bu yarında devam edecektir.
Mustafa Kemal ATATÜRK; sadece Türk tarihi içinde değil ve dünya medeniyet tarihi içinde yeri hiçbir zaman doldurulamayacak müstesna bir kişiliktir. Tarihi işlevini bitirmiş bir cihan imparatorluğunun öz cevherinden Türk milli şuurunu uyandırarak yepyeni bir devlet oluşturmuştur. Öldü denilen Türk milletini yeniden tarih sahnesinin çok saygın bir toplumu haline getirmiştir.
Atatürk, çok genç denilecek bir çağda 57 yaşında aramızdan ayrıldı. Ölümünün üzerinden 66 yıl geçmesine rağmen ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİ bütün unsurları ile Türk toplumunun yaşantısına yön vermektedir. Türk milleti içve dış kaynaklı bütün saldırılara ve unutturulma gayretlerine rağmen Ata'sının İlke ve İnkilâpları doğrultusunda onun gösterdiği hedeflere ilerleme gayreti içindedir . Bugün gelişmiş kitle iletişim araçlarının sağladığı imkanlardan geniş ölçüde yararlanan Atatürkçü Düşünce Sistemi; milli sınırlarımız dışına taşarak evrenselleşmiş ve dünya milletlerine her alanda ışık tutmaya başlamıştır.
Atatürk ile birlikte 20 nci asra damgasını vuran Hitler, Musolini, Stalin, Lenin, Mao Che Tung, Tito gibi liderler fikirleri, eserleri ve heykelleri ile birlikte tarihin derinliklerinde yerini almışlardır. Bugün yaşayan ve tarihe damgasını vuran tek lider Mustafa Kemâl Atatürk'tür.
O'nu ölümünün 66 ncı yılını idrak ettiğimiz bugün yaşatan ve yarınlarda da yaşatacak olan tek husus; TUTARLI, DENGELİ ve UYGULANABİLİR bir düşünce sistemine sahip bulunmasıdır.
"Atatürkçülük" ve "Atatürkçü Düşünce Sistemi "kavramlarını günlük yaşantımızda çok sık kullanıyoruz. Bu kavramlar birilerinin ortadan kaldırmak için binbir dolaplar çevirdiği Anayasamızın fikri özünü teşkil etmesinin yanında, toplum hayatımızı yönlendiren bir çok önemli yasalarda belirleyici, yönlendirici ve yol gösterici nitelikleriyle kullanılarak kurumsallaşmış ve ölümsüzleşmiştir.
"Atatürkçü Düşünce "kavramı ile; Mustafa Kemal Atatürk'ün kaynağını ve gücünü Türk Milleti'nden, O'nun binlerce yıllık tarihi geçmişinden ve kültüründen aldığı; günümüz şartlarına, akla, mantığa, Türk Milleti'nin ihtiyaçlarına, arzu ve isteklerine, kabiliyet ve becerilerine, çağdaş bilim ve teknolojinin gereklerine uygun şekilde geliştirdiği; Türk insanının ve Türk Toplumu'nun davranış ve faaliyetlerinin Türk Milli Hedefleri doğrultusunda yönlendirmek ve yönetmek için ortaya koyduğu düşünce ve görüşlerin tümü akla gelmektedir.
Atatürkçü Düşünce'yi bir bütün olarak kendisine hayat tarzı seçmiş ve uygulamakta olan kişiyi "Atatürkçü",Atatürkçü'lerin topluca ve bir bütünlük içinde davranış ve eylemlerini ise "Atatürkçülük" olarak tanımlamaktayız.
Atatürkçü Düşünce'nin en büyük özelliği zamanımıza kadar kitleleri yönlendiren düşünce sistemlerinin dışında tamamen Türklüğe has milli bir karakter taşımasıdır.Türk Toplumunu her alanda güçlendirmeyi hedef almasına rağmen EVREN-DÜNYA-İNSAN ve TOPLUM hakkında ortaya koyduğu fikirleri ve özellikle "Millet Egemenliği","Milli Hakimiyet" ve "Tam Bağımsızlık" gibi temel düşünceleri ile artık bizim malımız olmaktan çıkmıştır. Evrensel boyutlara ulaşarak dünya milletlerinin ortak malı olmuştur.
Türk milletinin tamamı ATA'sını tanımakta, benimsemekte ve O'nu sevmektedir. Bu gerçek ortada iken; devletçe ve milletçe 66 yıl gibi uzun bir sürede; - ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE ve ATATÜRKÇÜLÜK açısından yapılması gerekenleri yapabildik mi ? - O'nu her yönü ile anlayıp, anlatabildik mi ? - Neler yapılabilirdi ? - Daha neleri yapmamız gerekiyor ? - Atatürkçü Düşünce'nin Türk Milleti'nin yaşantısında sonsuza kadar yönlendirici olması için nasıl bir yol izlememiz gerekiyor ? gibi sorulara verilebilecek mantıklı cevaplar Atatürkçü Düşünce'nin ülkemizdeki yerini, evrensel boyutlardaki durumunu ve gelecekteki geçerliliğini belirleyecektir.
Bu sorulara cevap vermek ve bu düşünceyi sonsuza kadar yaşatacak sistemleri bilimsel yollardan araştırmak, bulmak ve bulduklarını milletin tüm yaşantısında uygulanabilir bir hale dönüştürmek işi son derece zor ve kapsamlı bir faaaliyettir. Milletimiz bu zor ve fakat mutlaka gerçekleştirilmesi gereken faaliyetleri yürütecek teşkilâtları Anayasa ve yasalarla kurarak teminat altına almıştır.
Anayasamızın 134 ncü Maddesinde kurulması öngörülen ve 11.8.1983 gün ve 2876 Sayılı Kanun ile faaliyete geçen ATATÜRK KÜLTÜR, DİL ve TARİH YÜKSEK KURUMU bünyesindeki ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ sorumluluğunda Atatürkçülük faaliyeti koordineli bir şekilde sürdürülmektedir.
Ülkesini ve milletini seven her Türk mutlaka Atatürkçü olmalıdır. Her Türk Atatürk'ü ve Atatürkçü Düşünce'yi anlamak için çaba harcamalıdır. O'nu tanıdıkça kendini tanıyacaktır. Geleceğine ait güveni artacaktır. Yarınlara daha iyimser gözle bakacaktır.
Ölümünün 66 ncı yılında Türk Milleti'ne kutsal Anadolu toprakları üzerinde ölümsüz eseri Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni armağan eden Mustafa Kemâl Atatürk'ün aziz hatırasını saygı ile anıyorum. Eserlerini sonsuza kadar yaşatacak genç nesillerimizin varolduğunu bilmesini istiyorum...
Dr. Tahir Tamer Kumkale 10 Kasım 2004 Çarşamba |
|
|