Dr. Tahir Tamer Kumkale
tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım
|
Yine af... Öğrenci afına gerek var mı? |
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki yol gösterici ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında kılavuz aramak gaflettir, bilgisizliktir, doğru yoldan sapmaktır. (Gazi Mustafa Kemâl Atatürk - 1924) Dünyada af müessesesini en fazla işleten ülkelerden biriyiz. Devlet otoritesinin işlemediği, her şeyin yapanın yanına kâr kaldığı ve kurallara uyanların daima cezalandırıldığı ülke insanlarının daimi AF BEKLENTİSİ ne yazık ki sistemde onarılamaz aksamalara yol açmaktadır. Çok partili sistemle tanıştığımız ellili yıllardan itibaren Cumhuriyet yöneticileri AF müessesesini bir siyasi rant aracı olarak görmüşler ve bunu sıkça işletmekten geri kalmamışlardır. Mahkumların Affı, Vergi Affı, Gecekondu Affı ve nihayet Öğrenci Affı bunlardan bazılarıdır. Af Cenneti ülkemizde bugünlerde yine Af konuşulmaya başlamıştır. Bu defa ki Öğrenci Affıdır. Afların eğitim sistemini dejenere ettiğini söyleyen Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, öğrenci affı konusunda bürokratlara araştırma talimatı verdiğini geçtiğimiz günlerde açıkladı. Bakan Çelik; Meclis'e gelen bir grup gencin kendisine "af talebini" yinelediğini ifade ederek, bürokratlara konuyu araştırmaları için talimat verdiğini belirtti. Çelik, "Bu işin boyutları nedir, esas mağduriyet nerededir, bu talep haklı bir talep midir" konularının masaya yatırıldığını kaydederek, olur olmaz yapılan afların, "eğitim sistemini dejenere ettiğini" söyledi. Basında yer alan Af Haberleri özetle şöyle; Üniversitelerden çeşitli nedenlerle atılan 80 bin öğrencinin AF talepleri, AK Parti ile CHP arasında sıkışıp kaldı. Af teklifinin CHP tarafından Meclis gündemine getirilmesini isteyen AK Parti'nin bu önerisi, CHP'den döndü. CHP de "Çoğunluk AK Parti'de, teklifi onlar getirsin" deyince, af beklentisi içindeki öğrenciler hayal kırıklığına uğradı. Üniversitelerden atılan bir grup öğrenci, ilk olarak Meclis'te AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz ile görüşerek, 80 bin öğrenci için Af Kanunu çıkarılmasını istediler. Kapusuz, görüşmede CHP'nin öğrenci affını engellediğini belirterek, "Biz af çıkarmak istediğimizde 'türbanlıları af edecekler' diyerek konuyu başka yönlere çekiyorlar. Gidin CHP Grup Başkan vekillerine bu durumu anlatın. Eğer CHP isterse Af Kanunu çıkarılabilir" dedi. CHP lideri Deniz Baykal'ı yakalayan iki öğrenci, Baykal'dan öğrenci affı için yardım talep ettiler. Öğrenciler, Baykal'dan "Üçte iki çoğunluk AK Parti'nin. Bu kanunu onların çıkarması lazım. Getirsinler biz de yardımcı olalım" cevabını aldılar. Evet Türkiye'nin gündeminde bugün öğrenci affı var... Ne demek af? Bu affın Türk Toplumuna ne gibi faydaları var? Ülkeyi diplomalı cahillerle doldurmakla ne elde edilecek? Çalışıp, uğraşıp, kurallara uygun davranarak okullarını zamanında bitirenlere ne kadar büyük haksızlık ettiğimizin acaba farkında mıyız. ? Her alanda süren bu af geleneğinin milletimizi tembelliğe ve adamsendeciliğe teşvik ettiğini düşünemiyor ve göremiyor muyuz? Bu davranışınızla, bu öğrencileri yetersiz görüp sınıfta bırakan değerli hocalarımıza hiç mi saygımız yok? Bu öğretmenler şimdi nasıl otorite temin edecekler? Yaşıtları ile bir arada iken, yani öğrenme çağında iken bu işi başaramayanların af ile getirilen imtihanlarda başarılı olabileceklerini nasıl düşünülebilir? Ve nihayet siz yöneticilerimiz; aftan yararlanarak başarılı olacağını düşündüğünüz insanlarla ülkemizin bilgi çağını yakalayabileceğine gerçekten inanıyor musunuz? Bu soruları çoğaltmak mümkündür. Fakat bu sorulara mantıklı ve makul cevaplar üreterek kamuoyunu tatmin etmek kesinlikle mümkün değildir. Akla gelen ilk ve önemli sorunun " Acaba yine hangi devlet büyüğünün yakınları kayrılmak isteniyor" olacağı kesindir. Çünkü bu af ilk ve yeni değildir. Türk halkı bu senaryoyu çok gördü ve yaşadı. Vergisini tam ve zamanında ödedi. Mali güçlüğe düştü. Mutlaka bir af geleceğini bilerek vermeyenle rekabet edemeyerek iflas etti. Vermeyenler işini büyüttü ve sonunda her zaman olduğu gibi gelen af ile vergi borçları af edilerek adeta ödüllendirildi. Vatan borcu dedi. Oğlunu gururlanarak 18 ay askere gönderdi. Bayrağa sarılmış gelen şehit evladını " Vatan sana feda olsun" diyerek bağrına bastı. Arkasından gelen ve adeta zengin çocuklarını ve asker kaçakların ödüllendirecek bir görünüm sergileyen 28 günlük paralı askerliğe nefretle baktı. Sebep olanları ayıpladı. Fakat devlet geleneği ve saygısı ağır bastı. Kabullendi. Bu hususları gündemden hiç düşmeyen "mahkumların affı" ile çoğaltmak mümkün. Bugün gelinen nokta ve ortaya çıkan AF uygulamaları insanlarımız tarafından; açıkça kanunsuzluk, yolsuzluk ve başarısızlığın bir anlamda ödüllendirilmesi olarak görülmektedir.. Devlet; ADALETİN , DÜRÜSTLÜĞÜN, DOĞRULUĞUN ve vatandaşları arasındaki EŞİTLİĞİN gerçek teminatıdır. Toplumda sosyal parçalanma ve ayrılıklar yaratacak tutum ve davranışlardan kesinlikle kaçınılması gerekmektedir. Yapılması düşünülen öğrenci affı ile ilgili olarak, affedilecek öğrenciler dışında; öğretmenlerin, okul yöneticilerinin, pedagogların, planlamacıların, sosyologların, toplum psikologlarının ve çocukları normal şartlarda okullarını bitiren ailelerin görüşlerine başvurulmalıdır? Kamuoyunda bu konuda herhangi bir anket yapılmadan ve sokaktaki sade vatandaş acaba böyle bir konuda ne demektedir.? Sorusunun cevabı bulunmadan Af olmamalıdır. Sonuç olarak; yukarıdakilerin cevabı bulunmadan ve sağlam gerekçelere dayanmadan yapılan bütün afların topluma huzur değil, huzursuzluk vereceği ve vatandaşın devletine olan güveninin ciddi şekilde sarsacağı değerlendirilmektedir. Sayın Milli Eğitim Bakanının da konuya duyarlı olduğu anlaşılmaktadır. İnşallah bu duyarlılığı sonuna kadar devam eder ve istenen Af talebini reddeder. Bekleyip göreceğiz.
Dr. Tahir Tamer Kumkale 15 Ekim 2004 Cuma |
|
|