Dr. Tahir Tamer Kumkale

tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım



|
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
Vatanımız, Türk Milletinin eski ve yüksek tarihi ve topraklarının derinliklerinde mevcudiyetlerini muhafaza eden eserleri ile yaşadığı bugünkü siyasi sınırlarımız içindeki yurttur. Vatan hiçbir kayıt ve şart altında ayrılık kabul etmez bir kütledir. (Gazi Mustafa Kemâl Atatürk - 1924)
VATAN TOPRAKLARI YABANCILARA SATILABİLİR Mİ?
Bizim zamanımızda ilkokullarda vatan, millet ve toprak sevgisi ile ile igili milli duygularımızı arttıracak şiirler ezberlettirilir, bu konuda yazılmış hikaye kitapları alıp okumamız zorunlu kılınırdı. Bu uygulama bugün ne durumdadır bilemiyorum, ama bunun her zaman gerekli olduğuna inanıyorum.
Bizim nesillerimizin büyük şairimizin; “Toprakları toprak yapan üstündeki kandır, Toprak eğer, uğrunda ölen varsa vatandır” dizelerini unutması mümkün değildir.
Toprakları vatan yapan, bu toprakları almak va elde tutmak için yapılan mücadelerde milletin döktüğü kanın ve o topraklarda kefensiz yatan şehitlerin çokluğudur. Dünyada vatanları için ölen insan sayısına ait rekoru biz Çanakkale’de kırdık. Her kilometrekaresi 272 şehidimizin kanı ile sulanarak vatanlaşan bu toprakların benzeri dünyada yoktur.
Bağımsızlığımızın sembolü ayyıldızlı bayrağımız dahi rengini bu vatan için dökülen kanların renginden almıştır. İşte bunun için vatanımızın her karış toprağı bize ata emanetidir. Korunması, kollanması ve uğrunda can verilerek sahip çıkılması her Türkün en kutsal ve öncelikli görevi olmaktadır.
Vatan Toprakları bu kadar kutsal olduğuna ve her Türkün bu kutsal topraklar için seve seve canını verdiği bilindiğine göre, Vatan Topraklarının üç kuruş para karşılığında Türk vatandaşı olmayan yabancı ülke mensuplarına satılmasına ne gözle bakmamız lazımdır?
Gireceğiz diye bütün milli ve kültürel değerlerimizden vazgeçtiğimiz ve elimizde kalan birkaç milli varlığımızı da pazarlamak için karşılarında kırk takla attığımız Avrupa Birliği için dayatılan Uyum Yasalarının sonuçlarını şimdiden bütün çıplaklığı ile görmeye başladık.
Bildiğimiz gibi Cumhuriyet topraklarının tapusu diyebileceğimiz Lozan’ı dahi göz ardı ederek, Uyum Paketlerinin verdiği ayrıcalıklara dayanarak tüzel kişiliklerin ve azınlık vakıflarının yeni baştan edindiği gayr–ı menkuller dışında kalan ve sadece, özel kişilerin satın aldığı mülkler ile ilgili olarak ortaya çıkan bilgiler dahi aklımızı karıştırmaya yetiyor. Ve bize, “Nereye Gidiyoruz” sorusunu sorduruyor.
İşte size vatan topraklarının her karışının hesabını vermekle sorumlu Tapu ve Kadastro Genel Müdürümüz Zeki Adlı Beyin gazetelere konu edilen vatan topraklarının yabancılara satışı ile ilgili olarak verdiği bilgilerden bir demet;
- Başta Yunanlılar ve Almanlar olmak üzere 43 bin 255 yabancı, vatanımızda bugüne kadar 41 bin 683 adet mülk edindi. Vatan topraklarının satılma işi yabancıların ülkemizde mülk edinmesini kolaylaştıran 4916 sayılı KHK’da Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un uygulamaya girdiği 19 Temmuz 2003’ten sonra çok hızlı bir artış gösterdi.
- AK Parti hükümetinin son 10 ayında yabancılar, 4 bin 714 gayrimenkul satın aldı. ( Bir başka deyişle biz 4 bin 714 yabancıya vatan topraklarını sattık.)
- Yabancılara sattığımız taşınmazların 319 milyon 924 bin 895 metrekarelik alana sahip olan kısmı sadece arsa ve arazidir. (Yani üzerinde her türlü savunma tesisi yapılmaya elverişli topraklardır.)
- Binalı–meskenli arsa ve araziler ise 1 milyon 618 bin 226 metrekaredir.
- Apartıman Dairesi ile müstakil evlerin kapladığı alan da 2 milyon 193 bin 94 metrekaredir.
- Türkiye’yi satın alan yabancıların üçte birini, yani yüzde 33,4’ünü Yunanlılar oluşturuyor. Ardından Almanlar, Suriyeliler ve İngilizler geliyor. ( İşte sayıları sade 10 milyon olan dost ve kardeş dedikleri Yunanlıların davranışı. Peki 70 Milyonluk Türkler ata yadigarı Yunanistan topraklarından kaç metrekare satın aldılar. Batı Trakya Türklerinin elinde ne kadar tapulu arazi kaldı ?)
- İsrailliler 132, Amerikalılar ise 954 adet gayr–ı menkul satın aldılar.
- İstanbul, İzmir ve Bursa’da en fazla gayrimenkul alanlar Yunanlılar, Antalya’da ise Almanlar çoğunluktadır.
- Yabancıların aldığı arazi ve gayrimenkullerin insanlarımızın terör sebebi ile göçettiği yerlerde yoğunlaşması dikkati çekiyor. Mesela Mardin’de 359 adet arazi, Tunceli’de 52, Şırnak’ta 6, Kars’ta 12 adet arazi yabancılar tarafından satın alınmıştır.
Sonuç olarak; Milletimizi işsizliğe ve açlığa mahkûm ederek borç batağına sürükleyen geçmiş iktidarların başlattığı yağma düzenini, çıkardığı uyum yasaları ile kolaylaştıran Ak Parti iktidarı vatan topraklarının satılması için her türlü kolaylığı göstermeye devam ediyor.
“Tarih tekerrürden ibarettir” sözünü bir kere daha hatırlatmak istiyorum. Binlerce yıllık vatan topraklarını Yahudilere yüksek paralar karşılığı satan Filistin Halkının şimdi kendi topraklarında düştüğü acı manzaranın görülmesini istiyorum.
Yunanlıların Megal-i Idea’sında yer alan İzmir, İstanbul, Bursa ve Ege kıyılarında toprak alması onların milli politikaları açısından çok doğaldır. Fırat ve Dicle nehirlerinin suladığı Tevratta kendisine vadedilen kutsal toprakları içinde yer alan Arzı Mevud’tan toprak almak İsrail için doğaldır. Doğal olmayan bu toprakların yok pahasına elden çıkarılmasına çanak tutmak ve olanları görmezlikten gelmektir.
Türkiye içeriden ve dışarıdan bir kuşatma altındadır derken ifade etmek istediğimiz hususlardan biride bu çok özel olarak gerçekleştirilen içeriden kuşatma idi. Benim yokluğa ve işsizliğe sürüklenerek hayatta kalma mücadelesi veren halkımızın elindeki para eden tek meta olan ata yadigarı topraklarını parası karşılığı satmasını eleştirmem bir şeyi değiştirmez. Benim eleştirilerim bu ortamı hazırlayanlar içindir.
Bakalım ilgili ve yetkili makamlarımız bu şehid kanı ile sulanmış vatan topraklarının satışına ne zaman dur diyebilecekler.
Dr. Tahir Tamer Kumkale 9 Haziran 2004 Çarşamba |
|
|