10 EYLÜL 2024 SALI

 
Dr. Tahir Tamer Kumkale

tamer@kumkale.net

İYİ İNSANLARI SAYGI İLE SELAMLIYOR VE SEVGİ İLE KUCAKLIYORUM............

Ana Sayfa
Başlarken
Yazı Arşivi
Yazı Arama
Kitaplarım
Hakkımda


    Kitaplarımdan seçmeler...

Amazon'da kitaplarım






Denktaş tarih yazıyor
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:

 17 Mart 2004 Çarşamba 

Milleti aldatmayacağız! Millete daima ve daima hakikati söyleyeceğiz. Belki hata ederiz, yanlış şeyleri hakikat zannederiz, fakat millet onu düzeltsin. Kendimizi kimsenin üstünde görmeğe de hakkımız yoktur Efendiler.
(Gazi Mustafa Kemâl Atatürk – 1923)

KIBRIS TÜRK TOPLUMU HAZIRLANDIĞI YENİDEN DİRİLİŞ MÜCADELESİNDE EN YAŞLI MÜCAHİT DENKTAŞI BAŞINDA GÖRMEK İSTİYOR.

GÖRÜŞMECİ OLARAK ELİ KOLU BAĞLANAN DENKTAŞ’IN SON KUTSAL GÖREVİ EMPERYALİZME KARŞI ŞAHLANAN HALKININ ÖNÜNE GEÇMEK VE İKİNCİ KIBRIS BARIŞ HAREKATINI BAŞLATARAK TOPRAKLARINI SAVUNMAKTIR.

1 Mayısa kadar çözüm diyerek şer güçlerin saldırısına uğrayan ülkemin gerçek gündemi olan Kıbrıs’ı yazmaya ve halkımızı bilgilendirmeye inatla devam ediyorum. Çünkü Kıbrıs sadece KKTC Türklerinin değil, Türkiye’nin ve Türk Dünyasının ana gündem maddesi olacak kadar hayatidir. Burada kopacak tespihin tanelerini birleştirmek kolay değildir. Ben Kıbrıs’la ilgili son gelişmeleri Türk tarihi içinde bir dönüm noktası olarak görüyorum. Sadece KKTC Toplumunun değil, Türk Milletinin tamamının yaşantısını değiştireceğini değerlendiriyorum. Burada vereceğimiz tavizler sonucu kaybedilecekleri geri almak çok uzun yıllar gerektirebilir. Bu bakımdan bütün Türk aydınlarının bugünlerdeki temel görevi yöneticilerimizi iyi bilgilendirerek hata yapmalarını önlemek olmalıdır.

Bakınız KKTC Başbakanı ile ilgili adadan basına yansıyan bilgilere. “Başbakan Mehmet Ali Talat, Kıbrıs'taki bugünkü durumun sürdürülemeyeceğini belirterek, ''(referandumda), 'hayır' çıkarsa yandığımızın resmidir'' dedi. Annan Planına karşı çıkanları eleştirerek, ''Bu planı kabul etmeyin demek intihar edin demektir'' diyen Başbakan Talat, bugünkü durumun sürdürülebilir olmadığını ifade ederek, ''Türkiye Avrupa Birliği'nden (AB) tarih alırken, AB yolunda ilerlerken Kıbrıs'ı ayağında veya boynunda bir taş gibi nasıl taşıyacak. Taşıyamaz, mümkün değil'' diye konuştu.

Bu teslimiyet söylemlerine karşı şimdi yapılacak tek şey DENKTAŞ’ın etrafında kenetlenmektir. Rauf DENKTAŞ 30 yıldır inmediği makama elini kolunu sallayarak gelmemiştir. Birileri tarafından kendilerine kul köle olsun diye o makama oturtulmamıştır. Sayın DENKTAŞ 50 yılı aşkın bir süredir liderliğini yaptığı Kıbrıs Türk Toplumu tarafından Cumhurbaşkanı ( Halkın Başı) yapılmış ve orada tutulmuştur. Emanete sahip çıkan DENKTAŞ, verdiği mücadelede halkının yüzünü kara çıkartmamış, bu küçük toprak parçasında, sayısı az ama inancı büyük milletinden aldığı güce dayanarak yedi düvele karşı koymuştur.

Şimdi şartlar değişmiştir. Savaşla, şehit ve gazilerin kanıyla vatanlaşan topraklar bugün siyasi manevralarla elimizden alınmak istenmektedir. Buna DENKTAŞ’ın “EVET” demesi mümkün değildir. O, halkının haklarını, istek ve ihtiyaçlarını kabul ettirmek için toplantı masalarında bütün sağlık zorluklarına rağmen inanılmaz bir direnç göstermiştir.

Artık masalarda DENKTAŞ’ ın yapacağı bir şey yoktur. New York görüşmelerinden itibaren adanın kayıtsız şartsız teslimini öngören AKP Hükümetinin tutum ve davranışı karşısında yapabileceği tek şey vardır. O’ da; masadan çekilmek, bütün rütbe ve makamlarını bırakarak bu adayı vatanlaştıran gazi halkının önüne geçerek bayrağını, toprağını, istiklâlini ve otuz yıldır mezarlarında vatan topraklarını bekleyen şehitlerimizin aziz naaşlarını haçlı hakimiyetine vermemek için halkla birlikte mücadele etmektir.

Evet yaşlıdır. Hasta ve yorgundur. Ama direnme gücü Kıbrıs Türk Toplumunu kendilerine dayatılan esaret zincirini kıracak kadar sağlamdır. O, şimdi mücahit elbiselerini giymeli ve 50 yıl öncesini hatırlatır şekilde karış karış vatan topraklarını savunmalıdır.

Kıbrıs Türk Toplumu 22 Marttan itibaren Cumhurbaşkanı değil, rütbesiz, makamsız ama Topluma gerçek liderlik yapacak DENKTAŞ’ı bekliyor. Mustafa Kemal’i Gazi ve Atatürk yapanlar padişahtan aldığı rütbeler değildi. O Halkın içinden bir kişi olarak Türk Milletinin başına geçti ve yedi düveli selâma geçirtti. Şimdi de Sayın Rauf DENKTAŞ Kıbrıs Türk Toplumunun Atatürk’ü olmalıdır.

Kıbrıs’ta ortam hazırdır. Nitekim "Ulusal Dayanışma Konseyi" adı altında örgütlenen, aralarında ana muhalefet Ulusal Birlik Partisi'nin de yer aldığı hükümet dışındaki sağ partiler ile 48 sivil toplum örgütü, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'tan, istifa ederek mücadele vermesini istemiş ve Denktaş da gerekirse istifa edeceğini bildirmiştir.

Cumhurbaşkanı Denktaş'ı ziyaret edip bir yazıyla düşüncelerini aktaran Ulusal Dayanışma Konseyi’nin; "Egemen cumhuriyetin yaşatılarak gönderdeki bayrağın inmemesi için gerek görürseniz tüm resmi sorumluluklarınızı terk ederek, yalnız Kıbrıs Türk insanından alacağınız güç ve destek ile mücadele vermek durumunda olduğunuz inancımızı yineler, bu bağlamdaki beklentimizi arz ederiz" sözleri üzerine Cumhurbaşkanı Denktaş da "gerekirse sorumluluklarını terk edeceğini" bildirerek, "bunun gerekip gerekmeyeceğinin yakında görüleceğini" belirtmiştir.

“Ulusal Dayanışma Konseyi”şemsiyesi altında toplanan halk bir çığ gibi artmaktadır. Halkın gerçek gücü ülkesini satmaya kalkanlara karşı cephe oluşturmaya başlamıştır. Ben önümüzdeki günlerde Kıbrıs’tan yükselecek seslerin bütün Anadolu’yu kaplayacağına ve Türk Milletinin tamamının desteğini alacağına inanıyorum.

Kıbrıs üzerinde oynanan oyunları görmeyerek VER-KURTUL politikası izleyerek vatan topraklarının elimizden alınmasına seyirci kalanların, buna fikir ve düşünceleriyle destek olanların milletin gücü karşısında eriyip yok olacaklarını mutlaka göreceğiz. Şehit kanıyla alınmış vatan topraklarını vermemek için Türk Milletini nasıl şahlanacağını bütün dünyaya göstermenin zamanı gelmiştir.

Ezilmişlik ve teslimiyet zincirleri önce Yavru vatanda kırılacaktır. Rauf DENKTAŞ önderliğinde şahlanacak Kıbrıs Türk Toplumu yalnız değildir. Arkalarında 70 milyon Anadolu Türkü ve 250 milyon Dünya Türklüğü vardır. Korkacak ve çekinecek hiçbir şey yoktur. İstiklâller kanla alınır ve kanla korunur. Verilecekse de bedeli ödetilerek kanla verilir.

Kıbrıs’ta 20 NİSAN’ referandumunda Kıbrıs Türk Toplumu TOPYEKÜN HAYIR” oyu vererek hainlerin oyununu bozacak ve topraklarına sahip çıkacaktır. Bunun için Sayın DENKTAŞ’ı göreve çağırıyorum. Halkının başına geçerek tarihi yeniden yazmasını istiyorum. Ve ben milletimin hislerine tercüman olarak DENKTAŞ’ın bunu yapacak gücü olduğuna inanıyorum...


Dr. Tahir Tamer Kumkale
17 Mart 2004 Çarşamba

 
BİLDİRİ-YORUM
2000-2012 | Dr. Tahir Tamer Kumkale