10 Kasım 2023 CUMA

 
Dr. Tahir Tamer Kumkale

tamer@kumkale.net

İYİ İNSANLARI SAYGI İLE SELAMLIYOR VE SEVGİ İLE KUCAKLIYORUM......

Ana Sayfa
Başlarken
Yazı Arşivi
Yazı Arama
Kitaplarım
Hakkımda


    Kitaplarımdan seçmeler...

Amazon'da kitaplarım






Türk Dünyası’nın güneybatıdaki uç beyliği Kıbrıs’tan izlenimlerim (KKTC-6)
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:

 20 Ekim 2003 Pazartesi 

"Efendiler! Kıbrıs düşman elinde bulunduğu sürece bu bölgenin (Akdeniz Bölgesi’nin) ikmal yollari tıkanmıştır. Kıbrıs’a dikkat ediniz. Bu ada bizim için çok önemlidir."
(Gazi Mustafa Kemal Atatürk)

Dünkü yazımızda bu küçük ülkedeki olumsuzluklardan bahsettim. Oysa bu güzellikler beldesinde çok güzel şeylerde oluyor. KKTC'li Amatör Seramik Sanatçılarının Lefkoşa Kültür Merkezi salonlarında açtığı Seramik Sergisi gerçekten çok doyurucu bir sanat şöleni gibiydi. Seramik sanatçılarımız bu küçük adadaki kültür zenginliğini eserleri ile dünya insanlığına göstermenin haklı gururu içinde idiler. Bende Türk olarak sanatçılarımızla gurur duydum. Adadaki Türk imzasını perçinleyen sanatçılarımızın başarılarını alkışladım. Birbiri ardına verilen Türk Sanat Müziği konserlerine katılımın çokluğu ada halkının kültür zenginliğinin ayrı bir göstergesi. Girne Türk Sanat Müziği Derneği sanatçılarının Lefkoşa'da verdiği konserde muhteşemdi. Lefkoşe Büyük Han'daki sahnesinde. Karagöz sanatını yaşatan Emekli Türkçe Öğretmeni Mehmet ERTUĞ Beyefendi ise bu adadaki Osmanlı Türk Kültürünü yaşatan gerçek bir değer. Mehmet Ertuğ ayni zamanda uluslararası bir filatelist. Pullar ve zarfları kullanarak Kıbrıs Türkünün milli mücadelesini bir kitap haline getirip pek dile çevrilen bir dev eser meydana getirmiş. Ben bunu Kıbrıs Türk Kültürünün ise muhteşem bir zaferi olarak değerlendiriyorum. Burada böyle isimsiz kahramanları ve halk düşünürlerine sahip olan milletlerin yıkılmasının asla mümkün olmadığına olan inancımı tazeledim. Gelelim 14 Aralık 2003 Milletvekili seçimlerine. 14 Aralıkta Kıbrıs Türk Toplumuna büyük bir görev düşüyor. Tarihi bir imtahandan geçiyorlar.Ya kendilerine bu kötü günleri hazırlayan şimdiki iktidara yeniden destek vererek daha bir kaç yıl azap çekmeye devam edecekler. Ya da kendilerini Güney Kıbrıs Rum kesimine pazarlamaya çalışan muhalefete teslim olacaklar. Bayraklarını, istiklâllerini, evlerini Rum 50 yıldır birarada oturamayacakları kesinleşmiş kardeşlerine teslim edip 1974 öncesi hapis hayatına geri dönecekler. Peki bu iki alternatiften başka bu halk için çıkış yolu yok mu? Çıkış yolu mutlaka var olmalı. Çıkış yolu iyi siyaset ve siyasetçilerin varlığı ile gerçekleşebilecek. Bu kesin bir gerçek. Oysa bugün Kıbrıs'ta ülkeyi yönetmeye soyunan siyasi partilerin yöneticilerine baktığımızda iktidarın ve muhalefetin daha önce denendiğini ve ülkenin içinde bulunduğu güvensizlik ortamında mutlaka bir payı olduğunu görmek mümkün. Halk tanıdığı ve bildiği yöneticilerden artık bir şey beklemiyor. Bunda haklı.Çünkü bunların neler yapabileceğini çok iyi biliyor. Yeni bir yüze, yeni bir söyleme, şaibesiz ve güvenilen isimlere, yeni bir dinamizme ihtiyacı var. Yıllardır bu arayış içinde olmuş ama bir türlü aradığını bulamamış. İşte şimdi bu gelinen seçim ortamında KKTC'yi dünyanın en zengin ve en müreffeh ülkesi haline getirecek ve halkına mutlu ve huzurlu bir gelecek temin edebilecek alternatif bugün mevcut. Bunların başında Kıbrıs Adalet Partisi geliyor. Tamamen gözlemlere dayanarak daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi kuruluşu üzerinden iki ay geçmesine rağmen Kıbrıs Adalet Partisi ambleminde yer alan Güneş gibi bütün Kıbrısı KAP'lamaya devam ediyor. Aldığı külliyetli Euro-Dolarlarla tuttuğu paralı adamları kullanarak sokaklarda devlete küfredip yaygara koparan muhalefetin çatlak sesine sessiz çoğunluğun destek vermediğini görüyor ve seviniyorum. Kıbrıs Adalet Partisi'nin bütün ada sathında köy köy yaptığı halkı bilgilendirme çalışmalarındaki büyük coşkuyu ve katılımı görünce adanın geleceğinden ümitleniyorum. Ada hakının Magosa Fatihi olarak bildiği KAP Genel Başkanı Oğuz KALELİOĞLU'nun ateşli söylemleri ve dik duruşu Kıbrıs Türk Toplumuna bugüne kadar rastlamadıkları bir lider görmenin heyecanını yaşatıyor. KALELİOĞLU'nun çevresindeki insan halkası giderek çoğalıyor. Her geçen gün bu partinin güçlendiğini görülüyor. ABD Büyükelçisinin dahi köy köy dolaşıp ANNAN'cı muhalefete destek istediği bir ortamda bugün KKTC'de sesini duyuran tek kuruluş var. O'da KAP. Bir yandan teşkilatlanma ve bir yandan da halkı bilgilendirme çalışmalarına devam eden KAP örgütünde inanılmaz bir hareketlilik var. Peki KAP başarılı olabilir mi? Şansı nedir? Bunu daha sonra detaylı olarak irdeleyeceğim.


Dr. Tahir Tamer Kumkale
20 Ekim 2003 Pazartesi

 
BİLDİRİ-YORUM
2000-2012 | Dr. Tahir Tamer Kumkale