Dr. Tahir Tamer Kumkale

tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım



|
Türk Dünyası'nın güneybatıdaki uç beyliği Kıbrıs'tan ilk izlenimlerim (KKTC-1) |
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
İki gündür yavruvatanımız Kıbrıstayım. Ben, bu kendi çok küçük ama dünya politikalarını şekillendiren güçler için stratejik değeri çok büyük olan Kıbrıs'ı Çin Denizinden başlayarak batıya uzanan 250 milyonluk Türk Dünyası'nın uç beyliği olarak görüyorum. Kıbrıs Türk Toplumunu, Türk topraklarının hudut birliğinin seçkin askerleri olarak değerlendiriyorum.
Türkiye'nin gündeminin değişmez konusu olmasını arzu ediyorum.Oysa bugün Türkiyenin gündeminde başka konular var.
Türkiyede sistemin işleyişinde önemli bir değişiklik yapmayacak AK Parti ve MHP olağan kongreleri yapılıyor. AK Parti Kongresi ilk olması bakımından önemli ama sonuçları açısından rutin bir gelişme. Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan biraz daha güçlenerek ve birazda gövde gösterisi yaparak bu kongreden çıkacak.
3 Kasım seçimlerinde büyük bir yenilgi alarak meclis dışında kalan MHP'de çözülme ve dağılma devam ediyor. Milliyetçi-Ülkücü kesimin bundan sonraki yol haritasında bu gün birbiri ile yarışan başkan adaylarından hangisi kazanırsa kazansın kısa vadede önemli bir değişiklik olmayacağına da kesin gözüyle bakabiliriz.
Bir diğer gündem ise "Irak'a Asker Gönderme Tezkeresi" bunun nasıl gerçekleşeceği tartışmalarına uzun bir süre devam edeceği de kesin gibi görülüyor.
Halbuki bugün Türkiye'nin olması gereken çok önemli bir gündemi vardır. Bu gündem Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti'nin bugünkü durumu ve geleceğinin şekilleneceği 14 ARALIK SEÇİMLERİ arefesinde milli KIBRIS DAVASI üzerindeki gelişmelerdir.
Ülkemizin gündemindeki temel sorunları tecrübeli yazar kadrosu ile objektif olarak Türk halkına duyurmayı ve Türk kamuouyunu doğru ve yansız haberlerle bilgilendirmeyi görev edinen Önce VATAN Gazetesi bu önemli konuyu israrla gündeme getirerek yöneticilerimizi uyarma işlevini başarı ile sürdürüyor.
Kıbrıs'tan kalkan toz duman bulutları arasında gerçeklerin tam olarak görülmesinin zorluğunu bilerek olyaları yerinden görmek, Kıbrıs Türk halkının istek ve ihtiyaçlarını tesbit etmek, sorunlarını kendi ağızlarından dinlemek ve nasıl bir Kıbrıs görmek istediklerini tesbit etmek üzere 10 Ekim 2003 günü Kıbrısa geldim.
Benim Kıbrıs'a gitme kararımı vermeme en büyük etken, Kıbrıs Türk Toplumunun efsanevi lideri Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Denktaş'ın Kıbrıs Davasını anlatmak üzere Artvin'den başlayarak bütün Türkiyeyi kapsayacak şekilde gezmesi ve konferanslarla halkımıza Kıbrıs'ta olanları anlatmak çabası idi. Demek ki Kıbrıs'ta ters giden bir şeyler vardı. Ve Kıbrıs'ta Cumhurbaşkanının olanları Türk Toplumuna şikayet ededek kadar önemli şeyler yaşanıyordu. İşte bunun tesbiti ancak onların içine girerek mümkündü.
Aslında Kıbrıs Barış Harekatında ilk değiştirme birliği olarak görev yaptığım toprakları yeniden görmek istiyordum. 28 yıl yıl sonra neler yapılıp yapılmadığını gözlemlerimle çok kolay tesbit edebilecektim.
Bu heyecan ile KKTC'ni Türkiye üzerinden dünyaya bağlayan Kıbrıs Türk Hava Yolları ile Kıbrıs'ta yeni inşa edilen Geçitkale Havaalanına indim.
Burada dikkatimi çeken en önemli husus Kıbrısa hava yolları ile gitmenin zorlukları idi. Gerek KTHY ve gerekse Kıbrısa sefer yapan THY'da bilet bulabilmek önemli bir sorundu. Bir kaç gün önceden yer ayırtmak zorundasınız. Bunun sebebi olarak seferlerin azlığını gösterdiler.Çok can sıkıcı bir durum. Türkiye bu yavruvatan ile 24 saat devam eden bir Havayolu köprüsü kurmak zorundadır. Bu en kısa fiziki yolun manevi bağımızı kuvvetlendirecek önemli bir etken olacağını değerlendiriyorum.
Havayolları arasındaki fiyat farkları da oldukça fazla. Ayni hatta sefer yapan THY kardeş şirketi KTHY'dan 50 dolar daha pahalıya taşıma yapıyor. Kanatime göre bu da yanlış.
Bu günün izlenimlerini sadece ulaştırmaya ayırdım. Üçüncü ve önemli bir diğer husus, Türk ve KKTC vatandaşlarından iki ülkeye giriş ve çıkışlarda alınan 39 dolar tutan girdi-çıktı vergileridir. 39 dolar vergi bana haraç veriyormuşum hissini uyandırdı.Bu vergi çok lüzumsuzdur. Her Türk vatandaşı eğer T.C.Nüfus Kağıdını göstererek bu ülkeye girebiliyorsa alınan bu verginin anlamı ve gereği yoktur. Bu verginin tamamen kaldırılması bu ülkeye gidecek vatandaşlarımızın sayısını arttıracaktır. Boş duran oteller dolacaktır. Artacak turizm gelirleri ile KKTC kendi ayakları üzerinde daha fazla dik durabileccek ve sokaktaki genç nesilin bir sadaka gibi gördüğü Türkiye'nin yardımlarına olan ihtiyacı azalacaktır.
Kıbrıs ile olan izlenimlerimi aktarmaya devam edeceğim.
Dr. Tahir Tamer Kumkale 12 Ekim 2003 Pazar |
|
|