10 Kasım 2023 CUMA

 
Dr. Tahir Tamer Kumkale

tamer@kumkale.net

İYİ İNSANLARI SAYGI İLE SELAMLIYOR VE SEVGİ İLE KUCAKLIYORUM......

Ana Sayfa
Başlarken
Yazı Arşivi
Yazı Arama
Kitaplarım
Hakkımda


    Kitaplarımdan seçmeler...

Amazon'da kitaplarım






Ekümenik Patrik Bartholomeos
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:

 22 Haziran 2003 Pazar 

Fener Rum Patriği Bartholomeos boyunu ve haddini aşan işler yapıyor. Kendini Roma’daki Vatikan Devleti’nin Devlet Başkanlığını da yürüten Papa gibi görüyor. Roma’daki kendi küçük, fakat gücü bütün dünyayı etkileyecek kadar büyük Vatikan gibi dini bir devlet kurmayı düşünüyor.

İstanbul’un göbeğinde kuracağı bu devletten, Roma’daki bürosundan Katolik Hıristiyanları yöneten Papa benzeri dünyadaki bütün Ortodoksları yönetmek istiyor.

Peki bu işler istemekle olur mu ? Eğer kanuni bir dayanağı ve mantıki bir gerekçesi varsa olur. Eğer bunlar yoksa, bu iş ateşle oynamaktır. İşte bu yüzden hem kendisi, hem de temsil ettiği Rum Cemaati açısından yapılanlar yanlış olarak değerlendirilmektedir.

Gerçeklemeyeceğini bilerek yapılan böyle bir davranışın ne Patrik Bartholomeos’a ne de Rum Cemaatine bir yararı olamaz.

Patrik Bartholomeos TC. vatandaşıdır. Ve bizim yasalarımız Patriğe EKÜMENİK(Evrensel) unvanı vermemiştir. Mevcut yasalarımızın kendisine vermediği bir unvanı kullanması mümkün değildir. Eğer kullanıyorsa bu devleti tanımamak anlamına gelir.

Buna rağmen geçtiğimiz hafta Papalık, resmen Patrik Bartholomeos’u EKÜMENİK ilan ederek T.C. Devletini ve yasalarını tanımadıklarını ilan ettiler.

Konu Türkiye’nin Hıristiyanlık konusundaki uzmanlarından Araştırmacı –Yazar Aytunç Altındal’a Vatikan Büyükelçilinden gönderilen bir davetiye ile alevlendi. Türkçe ve Fransızca olarak kaleme alınan davetiye aynen şöyledir.

“Papa II. Jean Paul Hazretlerinin Kutsal görevine seçilişinin XXV. Yıldönümü dolayısıyla Vatikan Büyükelçisi Monsenyör Edmond Farhat, Sayın........................’den Ökümenik Patrik I. Bartholomeos’un vereceği “II. Jean-Paul Barış Hizmetinde” konulu konferansa ve akabinde ki resepsiyona teşrifleriyle onurlandırmalarını rica eder.
Konferans: 17 Haziran 2003 Salı Günü Saat 17.30’da Saint-Esprit Katedralinde (Harbiye Cumhuriyet Cad.205 Radyo Evi Karşısı) Resepsiyon:Vatikan Büyükelçiliği İstanbul temsilciliği bahçesinde saat 1830-2000 arasında verilecektir.-VATİKAN BÜYÜKELÇİLİĞİ İSTANBUL TEMSİLCİLİĞİ)

Görüldüğü gibi Patrik, Vatikan ile anlaşarak işi bitirmiş bile. Lozan’a göre sadece Türkiye’deki Rum Cemaatinin Ruhani lideri durumundaki bir kişi birileri tarafından bazı unvanlarla bir yerlere getirilmek isteniyor ve getiriliyor.

Bu resmen T.C. Devletini tanımamak demektir. Ve kanunlarımıza göre suçtur. Ayrıca
Vatikan ve Patrik,T.C Anayasasının değiştirilemez maddeleri arasında bulunan, 2nci Maddedeki Cumhuriyetin Nitelikleri bölümünde vurgulanan LAİK DEVLET ilkesini de ihlal ederek suçlarını arttırmaktadır. Bu ikili bu davranışlarıyla ,Cumhuriyetin egemenlik haklarını yok farz etmektedir.

Peki, Vatikan Yönetimi T.C ile yaptığı ikili anlaşmalara göre, Rum Patriğini EKÜMENİK PATRİK olarak ilan etmenin anlaşmaları hiçe saymak olduğunu bilmiyor mu ? Bana göre çok iyi biliyor.

O halde Vatikan bugüne kadar son derece iyi giden ikili ilişkilerimizi hiçe sayarak Rum Ortodoksların Türkiye’deki ruhani liderini Evrensel Ortodoks Patriği olarak ilan etme cesaretini nasıl gösterebiliyor.? Bunun cevabını konunun uzmanı Araştırmacı-Yazar Aytunç Altındal şöyle açıklıyor.

“Rus Ortodoks Kilisesi’nin lideri Patrik II Aleksey Papa II.Jean Paul’un Rusya topraklarına girmesini geçtiğimiz ay yasaklamıştır. Bunun sebebi maddi çıkarlarla ilgilidir. Vatikan’ın artan kilise vergileri yüzünden Avrupa’da kaybettiği 30 Milyon kadar Vatikan bağlısı Hıristiyan’ı Rusya’dan kazanmaya çalışmasıdır. Rusya topraklarındaki Ortodokslar arasında ‘Sizler aslen Katoliksiniz’ diyerek Misyonerlik faaliyetlerinde bulunması ve buradan elde edeceği vergilerle boşalan kasalarını doldurmak istemesidir.
Bu yasaklamanın ardından ,İstanbul’daki Rum Ortodoksların lideri Patrik Bartholomeos’u ‘Dünya Ortodokslarının Lideri’ ilan ederek Rusya’ya karşı kullanmak istemektedir. Bu şekilde TC’nin bir kurumu olan Patrikhane vasıtasıyla her geçen gün gelişmekte olan Türkiye ile Rusya arasındaki ticari, kültürel ve askeri ilişkilerine darbe vurulmuş olacaktır.”

Aytunç Altındal konunun sadece Rusya boyutunu açıklamıştır. Oysa konunun Yunanistan ve AB ayağı da bunun kadar önemlidir.

Sonuç olarak; konu kısa sürede bir siyasi krize dönüşmüştür. Türkiye’nin evrensel anlamına gelen ‘ekümenik’ sıfatının tanınmasının mümkün olmadığını bir yazı ile tüm kamu personeline bildiren Başbakanlık, söz konusu etkinliğe kamu personelinin katılmasını yasaklamıştır.

Dışişleri Bakanlığı’nın uyarısı üzerine Başbakanlık Müsteşarı Fikret Üçcan imzası ile tüm kamu personeline gönderilen yazıda;

“Fener Rum Patrikhanesi’nin Lozan Anlaşması müzakereleri sırasında taraflarca bir nevi mutabakat şeklinde kabul olunan statüsüne göre Fener Rum Patrikhanesi’nin yetkileri İstanbul’daki Rum Ortodoks azınlığın dinî ve ruhani hizmetlerini yerine getirmekle sınırlıdır. Bir Türk müessesesi olan patrikhanenin ekümenlik (cihanşümul, evrensel, dünya çapında) olduğunu iddia etmesi ve bu sıfatı kullanması ülkemiz tarafından kabul edilmemektedir.” denilerek hassasiyetimiz en üst düzeyde dile getirilmiştir.

Konu son derece hassastır. Her şeyi ile bir Türk Kurumu olan ve Türk vatandaşlarına hizmet sunması gereken Patrikliğin yüzyılın başından beri Yunanistan’ın Megal-i Ideası doğrultusundaki hedefleri destekler şekilde hareket etmesi dikkat çekmektedir.

Ülke başıboş değildir. Yetkililerin bu müesseseye çeki düzen vermesi zamanı gelmiş ve geçmektedir. Patrikhane konusu çok derindir. İyi irdelenmesi gerekir. Bu bakımdan konuya daha detaylı olarak yeniden döneceğim.


Dr. Tahir Tamer Kumkale
22 Haziran 2003 Pazar

 
BİLDİRİ-YORUM
2000-2012 | Dr. Tahir Tamer Kumkale