Dr. Tahir Tamer Kumkale

tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım



|
KEMAL KILIÇDAROĞLU'NA YAPILAN SALDIRIYI ŞİDDETLE KINIYORUM |
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
 |
İnsanları mesut edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak insanlıktan uzak ve son derece üzülünecek bir sistemdir. Gazi Mustafa Kemâl Atatürk (1931) |
Ana Muhalefet Partisi CHP'nin Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na TBMM çatısı altında yapılan menfur saldırıyı şiddetle kınıyorum.
Bu saldıryı ülkemizin içinde bulunduğu fiziki güvenlik ortamının düştüğü vahim durumu göstermesi bakımından çok önemsiyorum.
Bugün ülkemizde güvenliği sağlamakla görevli 265.000 Polis, 180.000 Jandarma ve 500.000 kadar Özel Güvenlik görevlisi vardır. Yani 76 Milyon kişinin güvenliği için ortalama 945.000 görevli vardır. Yani 80 kişiye bir güvenlik görevlisi düşmektedir.
Buna rağmen insanlarımız kendini güvende hissetmemektedir.
İnsanlarımızın can ve mal güvenliği olmadığı gerekçesi ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin iktidara el koyduğu 12 Eylül 1980 döneminde Türkiye'nin nüfusu 44 Milyondu. Güvenliği sağlamakla görevli 45.000 Polis ve 110.000 Jandarma vardı. Demek ki o tarihlerde Ortalama 283 kişiye bir güvenlik görevlisi düşüyordu.
Geçen 30 yıl içinde güvenlik hizmetleri araç ve teçhizat bakımından dünya standartlarına uygun seviyeye çıkartılırken güvenlik görevlilerinin sayısı da altı kat çoğalmıştır.
Bugün geldiğimiz duruma baktığımızda, demek ki güvenlik sisteminin iyi sağlanması insan ve araç sayısının artması ile olmuyormuş.
Güvensiz ortamlar, milletin topyekun moralini doğrudan etkiler ve bunun sonuçları toplumun her kesiminde menfi olarak hissedilir.
Sonuç olarak, güvenli olmak için; daha fazla polise, TOMA'ya, biber gazına, cop'a ve yeni hukuki kısıtlamalara ihtiyacımız yoktur.
Burada sadece insanlarımıza güven verecek milli iradeye ihtiyaç vardır.
Türkiye'de yaşayan insanların; birbiri ile bütünleşmesi ve birbirini düşman olarak gören kamplaşmalardan sür'atle uzaklaşması gerekmektedir.
Bu husus, siyasi iradenin acilen üzerinde tedbir alması gerekecek kadar ciddidir.
81 ilimize kurmakla övündüğümüz üniversitelerimizin psikoloji ve sosyoloji bölümleri böyle konularda ihtiyaç duyduğumuz için bilimsel uygulamalar üretmeleri için ne beklemektedir?
Toplumda iyi ahlaklı ve birbiri ile kaynaşmış insanları oluşturarak bunları dini açıdan aydınlatmakla görevli olan Diyanet İşleri Başkanlığı ne beklemektedir?
Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda her seviyede eğitim seferberliği başlatmak için ne beklemektedir?
Huzur ve güven dolu günler için umudumu yitirmek istemiyorum.
İlgili ve yetkilileri görev davet ediyorum.
Dr. Tahir Tamer Kumkale
Dr. Tahir Tamer Kumkale 9 Nisan 2014 Çarşamba |
|
|