Dr. Tahir Tamer Kumkale

tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım



|
PKK, TÜRKİYE’DEKİ ASİMETRİK SAVAŞI KAZANDI MI ? |
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
 |
Ordu istemeyen ve ordunun yüklediği maddi, manevi fedakârlığı göze aldırmayan bir millet esaret zincirini kendi eliyle boynuna geçirir -Gazi Mustafa Kemâl Atatürk(1930) |
Asimetrik kelimesi birbirine benzemeyen yani simetrik olmayan anlamında kullanılır. Yani, farklı düşünmek, akla gelmeyeni düşünmek, farklı teşkilatlar içinde farklı hareket etmek anlamına gelmektedir. Bu farklılıktan yola çıkarak günümüzde yaygın olarak kullanılan Asimetrik Savaş’ı şöyle tarif edebiliriz; “Şiddetin ve terörizmin her türlüsünün kullanıldığı gayri nizami harbi, her türlü silah sisteminin kullanılmasını, sivil halkın istismarını, sivil itaatsizliği ve kitlesel göçe zorlamayı içeren ve kişi, örgüt, şebeke v.s. gibi devlet dışı aktörlerin devlet güçlerine karşı yürüttüğü bir mücadele şeklidir.” Küresel ekonomik kriz ile birlikte dünyanın sorunlu bölgelerinde kuralsız şiddetin acımasızca uygulandığı Asimetrik Savaş sürdürülmektedir. Düzenli orduların ve klasik savaş metotlarının kullanılmadığı bu yeni ve acımasız savaşı yapan grupların arkasında mutlaka küresel güçler ve küresel sermaye vardır. Bu güçler kendilerini riske atmadan ve kendi topraklarını savaş alanı olarak kullanmadan ülkeleri Asimetrik Savaş ile içeriden fethetme yolunda günümüzde büyük başarılar sağlamışlardır. 2009 yılında ETİ Yayınlarından, 2012 Kasımında ABD’de Amazon.com’dan çıkan”ASİMETRİK SAVAŞ” başlıklı kitabımda 21 nci Asrın bu vahşi fakat etkili savaş şeklini detayları ile incelemiştim. Asimetrik Savaş’ın günümüzdeki uygulamaların 34 ayrı ülke ve bölgedeki örneklerini vererek bu savaşın etkinliğine ve yaygınlığına dikkati çekmiştim. Konuyu bir asker olarak ve bilim adamı titizliği ile incelemeye çalışmış, bu savaşa maruz kalan ülke yöneticilerinin uygulayabilecekleri muhtemel hareket tarzlarını sıralamıştım. Bilindiği gibi, son otuz yıldır dış destekli yıkıcı ve bölücü akımların ülkemizi yangın yerine çevirmesi üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri bu savaşa( Asimetrik Savaş) karşı koyabilmek için yeniden yapılanma içine girmek zorunda kalmıştır. Bugün terör örgütü kurmak suçlaması ile bir yılı aşkın bir süredir Silivri Cezaevinde tutuklu olan eski Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ basına yaptığı bir açıklamada; "..Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, konvansiyonel harp ile asimetrik harbi her üç kuvvetin müştereken birlikte icra edebileceği, nitelikli, beka kabiliyeti yüksek, modüler, elastiki ve her türlü ortamda kesintisiz görev yapabilecek bir kuvvet yapısına sahip olması her zaman dikkate aldığımız bir hedeftir." Diyerek konunun önemini vurgulamıştır. Yani, özel hallerde muharebe yapacak TSK Özel Kuvvetlerinin sayı ve teşkilat açısından yeniden yapılanıp güçlendirileceğini belirtmiştir. 25 Şubat 2013 tarihli Türkiye’ye kuşbakışı baktığımızda PKK’nın Türkiye Cumhuriyeti topraklarında bağımsız Kürdistan kurulması amacıyla dış destekli olarak Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı açtığı savaşı kazandığı izlenimi görülmektedir. Bu konuya kafa yormuş ve çalışmalarımı kitap halinde kamuoyu ile paylaşmış biri olarak Asimetrik Savaş ile ilgili yanılmış olduğumu ilan ediyorum. Türkiyede dün İmralı Süreci, bilahare Başbakanın talimatıyla Çözüm Süreci adı altında yürütülen faaliyetler dünyada bir ilki simgelemektedir. İşte ben bu sonucu öngöremedim. 5000 kişilik bir terör örgütünün, 75 milyonluk Ordu-Millet Türklerin kurduğu bir devleti teslim alabileceği gibi duruma düşüleceğini düşünemedim. Demekki olabilirmiş. Türkiye bu konuda da dünyada bir ilki başardı. Devletlerin aklının yenilmeseler bile Asimetrik Savaşla teslim alınabileceğini gösterdi. Bu bakımdan dünyanın yakın geleceğinde asimetrik savaş sürdürülen ülkelerde çok önemli gelişmelerin olacağını tahmin ediyorum. Aklım gelişmeleri olumsuz değerlendirirken, gönlüm vatandaşların %50sinin desteğine sahip cumhuriyet hükümetlerinin bu kadar büyük bir yanlış yapamayacaklarını söylüyor. İnşallah ben yanılmışımdır ve konuyu fazla abartmışımdır. Savaş, hasım taraflar arasında her alanda sürdürülen devamlı ve hiç bitmeyen bir mücadeledir. Savaşta tarafların hedefi karşı tarafın kazanma azim ve iradesinin kırılmasıdır. Yani psikolojik olarak beyninin teslim alınarak pes ettirilmesidir. Bugün, basın yayın organlarında duyup gördüklerimiz erken ilan edilmiş bir zaferin tezahürleridir. Bu sanal durum halkımızı yanıltmamalıdır. Çünkü Türk milletinin beyni asla teslim alınamamıştır.. PKK’nın silahları elindedir ve teşkilatı ayaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı sürdürdüğü sıcak savaş devam etmektedir. Bu savaşta PKK, sadece bir muharebeyi kazanmıştır. Burada yenilmiş olarak görülen taraf Türkiye değil, sadece kendisini teröristbaşı ile eşitlenmiş kabul eden AK Parti yönetimidir. Türkiye Cumhuriyetinin milli güç unsurları halen bütün unsurları ile dimdik ayaktadır. Türk milleti tarihte pekçok kez böyle durumlara düşmüştür. Ama yeni ve zinde yöneticilerle eskisinden daha güçlü devletlerle bağımsızlığını 12.000 yıldır sürdüregelmiştir. Basın yayın organlarında plânlı ve proğramlı olarak Türk Kültürünün, Türk’ün ve Türk Milliyetçiliğinin inkar edildiği, Kürtlüğün baştacı edildiği görünüm geçicidir. Türk milleti bilmelidir ki; Atatürk’ün önderliğinde Ordu-Millet Türklerin 12.000 yıllık köklü Türk kültürü üzerine inşa ettikleri Türkiye Cumhuriyetini tarihten silmeye kimsenin gücü yetmez. Yetmeyecektir. Çözüm Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinde vardır. Bir kere daha okuyalım ve okutalım..
Dr. Tahir Tamer Kumkale
http://www.kumkale.net http://kumkale.wordpress.com
Dr. Tahir Tamer Kumkale 25 Şubat 2013 Pazartesi |
|
|