Dr. Tahir Tamer Kumkale

tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım



|
92 yıl sonra hatırlanan Kumkale Şehitleri |
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
 |
Çanakkalede kazanılan zaferler Alman emir ve kumandasının değil, Türk erinin cevherini kavrayabilmiş Türk komutanlarının eseridir. Gazi Mustafa Kemâl Atatürk (1916) |
25 Nisan 2008’de Çanakkale Savaşı kara harekatının başladığı günün 93 ncü anma törenleri yapılacaktır. Bu törenler Gelibolu’da 93 yıldır yapılmasına rağmen Anadolu yakası Kumkale bölgesinde yapılan savaşın birinci anma törenleri ancak 25 Nisan 2007’de yapılabilmiştir. Gelibolu yarımadası şehitlikleri devletin gücü ile şehitlerimizin şanına yakışır bir şekilde yükselirken ayni savaşın Anadolu yakasındaki safhası tam 92 yıl unutulmuştur.
25 Nisan 1915 gecesi Çanakkale Boğazı Anadolu yakasında Kumkale bölgesine Fransa’nın Senegal Tümeni ile yapılan çıkarmaya Türk tarihinde ender rastlanan bir azim ve kararlılıkla 1745 askerimizin kanı ve canı pahasına şiddetle karşı konularak düşman denize dökülmüştür.
Kumkale muharebelerine bölük komutanı olarak iştirak eden dedem Tahir Bey aldığı üç kurşun yarasına rağmen düşmanı denize döken askerinin başından ayrılmaz. Burada Harp Malülü Muharip Gazi ünvanını dedem Kumkale savaşının anısını sonsuza dek yaşatmak üzere ailemize KUMKALE soyadını armağan eder.
Bize soyadımızı veren bu şehitler yurdunun içler acısı durumunu görüp konuyu incelemeye başlamak bana ancak 2006 yılında nasip oldu. Sonunda 18 Mart Üniversitesi Tarih Bölümü ve Kumkale Belediye Başkanlığının yakın işbirliği ile 25 Nisan 2007’de Kumkale Muharebelerinde şehit olan askerlerimizi 92 iki yıl sonra da olsa sade bir törenle anma başarısına ulaşıldı.
Çanakkale savaşının en önemli safhalarından biri olan ve savaşın kaderine etki eden Kumkale muharebesinin neden 92 yıl boyunca hiç hatırlanmadığını sorgulayan ve bölgedeki unutulmuşluğu bütün yönleri ile yansıtan 36 dakikalık bir belgeseli kendi imkanlarımla fakat profesyonel bir çekim ve kurgu ile hazırladım. Bu belgesel içine 25 Nisan 2007’de icra edilen birinci anma töreni görüntülerini de katttım.
Hazırladığım belgesel televizyon filmini değerlendirmek üzere öncelikle Genelkurmay Genel Sekreterliği Sanat Danışmanı olarak görev yapan (konunun uzmanı olduğunu yakınen bildiğim eski Güzel Sanatlar Genel Müdürü) Mehmet Özel Bey’e gönderdim. Ama hiç bir cevap alamadım.
Yaptığım incelemede konunun asıl sahibinin Çevre ve Orman Bakanlığı bünyesindeki Milli Parklar Genel Müdürlüğü olduğunu tespit ettim. Konuyu bütün yönleri ile açıklayıp alınması gereken tedbirler hakkında tekliflerimi içeren aşağıdaki mektubumu Çevre ve Orman Bakanı Sayın Veysel Eroğlu’na 13 Kasım 2007’de gönderdim. Yazının bir örneğini bilgi için Cumhurbaşkanlığı’na sundum. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinden aldığım yazıda Kumkale şehitleri için yaptığım hizmete teşekkür ediliyor ve konunun takip edildiği bildiriliyordu.
Sayın Veysel Eroğlu’ya bir vatandaş olarak yazdığım mektubuma resmen cevap alamadım. Ama bölge için çok sevindirici faaliyetler içinde bulunulduğuna dair haberleri aldım. Üzerinden araba geçen şehit kemikleri toplatılmıştı. Valilik şehitlik kurulması ve diğer işlemlerin yürütülmesi için devreye sokulmuştu. Sonunda Kumkale Şehitleri 93 yıl sonra da olsa devletin rutin anma törenleri proğramına dahil olmuştu. Bu sene 25 Nisan 2008’de unutulan Kumkale şehit ve gazileri devletin resmi tören proğramı ile Kumkale beldesinde ikinci kez anılmıştır.
Tarihe belge bırakmak amacıyla aşağıda tamamını yayınladığım mektuptan da anlaşılacağı gibi ben aziz şehitlerimiz adına birşeyler yapabilmenin derin hazzını yaşıyorum. Şimdi, 25 Nisan 1915 gecesi tamamen yıkılarak bir daha oturulamaz hale getirilen Kumkale Nahiyesi ve Kumkale Kalesinde geçen olayları tarihe mal edecek ve kahramanlarımızın hatırasını sonsuz kadar yaşatacak bir tarihi roman üzerinde çalışıyorum. Bu eserin yayınlanmasıyla kendimi çok daha huzurlu hissedeceğim.
------------------------------------------------------------------- 13 KASIM 2007 Sayın Prof.Dr.Veysel Eroğlu (Çevre ve Orman Bakanı)
Önce değerli zamanınızı aldığım için özür dilerim. Fakat konu benim için olduğu kadar bize bu yurdu armağan eden aziz şehitlerimizi de ilgilendirdiğinden, çözümü de sizin deruhte ettiğiniz bakanlık ile ilgili olduğundan doğrudan size yazmayı uygun buldum.
Ben 1996 yılında Topçu Kurmay Albay rütbesi ile emekli olan bir subayım. 1986 yılında Ankara Üniversitesi Türk İnkilap Tarihi Enstitüsünü bitirerek İnkilap Tarihi doktoru oldum. Görev yaptığım illerin üniversitelerinde Atatürk İlkeleri dersleri verdim. Son olarak da Fatih Üni. Atatürk İlkeleri ve İnkilap Tarihi Bölümü ve Araştırma Merkezi Koordinatörlüğü görevini yürüttüm. Halen Genelkurmay ATASE Başkanlığı Türk Askeri Tarih Genel Kurul üyesi olarak tarih araştırmalarına ve kitap yazma çalışmalarına devam ediyorum. Sayın Bakanım soyadım KUMKALE’yi Çanakkale gazisi dedem Piyade Yarbay Tahir Kumkale’den almışız. Dedem, 25 Nisan 1915’da Çanakkale-Kumkale bölgesine saldıran Fransız askerlerini 1745 zaiyat vererek denize döken kahraman ecdadımızdan biridir.
1985-89 yılları arasında görev yaptığım Tekirdağ 8inci Tümen Kurmay Başkanlığım süresince her yıl bir kaç kere Çanakkale’ye öğrenci götürdüm. Şehit ruhlarının dolaştığı kutsal topraklarda atalarımın gücünden güç alarak görevime şevk içinde döndüm.
O yıllarda soyadımı aldığım Kumkale’ye uğrayarak bölgeyi asker ve bilim adamı gözü ile inceledim. Fakat her seferinde bu bölgede yaşadığım unutulmuşluk duygusu ve aziz şehitlerimizin hatırasına gösterilen saygısızlığı görerek kahroldum. Nedense Gelibolu yarımadası ön plana çıkartılırken bu bölge tamamen unutulmuş ve yok farzedilmişti.
Sayın Bakanım; Ağustos 2006’da yeniden bölgeye giderek inceleme yaptım. Gezi sonuçlarını 14.8.2006 tarihli Önce Vatan gazetesindeki köşemde “Kumkale Beldesi ve Kumkale Muharebe Sahasında Bir Gezi” adı ile yayınladım. Buradan esinlenerek başladığım Kumkale Muharebeleri’ni kitap haline getirme çalışmalarım devam etmektedir.
2006 yılına kadar ordumuzun çok önemli kahramanlık menkıbelerinin yaşandığı 25 Nisan 1915 Kumkale Muharebeleri şehitleri için anma töreni yapılmamıştı. Bunu milletimiz için kabul edilemeyecek bir eksiklik olarak değerlendirdiğimden 18 Mart Üniversitesi Tarih Bölümü yöneticilerine ve Kumkale Beldesi belediye başkanına rica ederek 2007 yılında mütevazi bir anma töreni yapabilecekleri konusunda karar almalarını sağladım. Alınan bu karar bu yıl 25 Nisan 2007’de uygulandı. Kumkale Muharebelerinden tam 92 yıl sonra “Kumkale Şehitlerinin Birinci Anma Töreni” Kumkale Beldesinde icra edildi.
Sayın Bakanım, bu mektuba ek olarak sunduğum belgesel filmde Kumkale muharebe sahası ile ilgili özgün görüntüler ve birinci anma töreni görüntüleri bulunmaktadır. Bu film sanat eseri değildir. Önceden hazırlanmış bir senaryosu da yoktur. Tamamen doğaçlama olarak davet edildiğim anma törenlerine giderken Tv. proğramcısı olan oğlumun amatör kamera ile çektiği görüntülerin birleştirilmesi ile meydana gelmiştir. 36 dakika süren bu film, aziz şehitlerimizin hatıralarına 92 yıl gecikmeye rağmen bir şey yapabilmek ve onları asla unutmadığımızı göstermek için hazırlanmıştır. Ticari hiç bir değeri yoktur. Film amatör ruhla hazırlansa da konu hakkında yeterli bilgiyi vermektedir. Lütfedip izleme ve ilgililere izlettirme imkanı bulursanız, bu vatanı bizlere armağan eden şehitlerimize ne kadar büyük haksızlık yapıldığına şahit olacaksınız.
Sayın Bakanım, asker olarak bu vatanın her köşesini dolaştım. Bu kutsal toprakları vatan yapmak için Türk milletinin verdiği mücadeleyi Anadolu’nun bağrında karış karış gezerek gördüm. Her tarafımız şehit mezarları ile dolu. Şehitlerin ruhi baskısını vatanın her karış toprağında hissediyorsunuz. Ama Çanakkale bir başka. Çanakkale örnek bir yer. Çanakkale, bir milletin vatanı için neler yapabileceğini en özlü şekilde dünya insanlığına sunan çok özel bir alan.
Devletimizin Gelibolu yarımadasında aziz şehitlerimiz için yaptıkları çok gurur verici. Bu çabaların AKP yönetimi döneminde hızlandığı da bir gerçek. Devletimizin Kumkale’yi ihmal ederek Gelibolu’da şehitlerine karşı gösterdiği saygıyı ve diktiği anıtların sebebini halkımız, “Yabancıların kendi askerleri için bu bölgede yaptıkları karşısında bizde onlara ayıp olmasın diye birşeyler yaptık” şeklinde değerlendiriyor. Oysa aynı muharebeler Anadolu kıyılarımızda da yapıldı. Düşmanın Anadolu kıyısında başarılı olamayacağını anladığı için Gelibolu’ya ağırlık verdiği bilinmektedir.
Şimdi Kumkale’liler devletimizin şefkat elinin Kumkale şehitleri için de uzanmasını bekliyorlar. 25 Nisan 1915 gününe kadar bir nahiye merkezi olan tarihi geçmişe sahip eski Kumkale köyü muharebe öncesi yapılan düşman topçu atışları ile birlikte tamamen yıkılmıştır. Bu savaşta bir gecede 1745 kişi ile birlikte bir yerleşim merkezi bir daha kurulmayacak şekilde tarihe karışmıştır. Göğüs göğüse yapılan kanlı muharebelerin sonunda köyü terkeden askerlerimizin çekildikleri ve son derece zorlu muharebelerin geçtiği eski Kumkale köyü mezarlığının hali ise bugün yürekler acısıdır ve Kumkale savaş bölgesinin her tarafından şehit kemikleri fışkırmaktadır.
Sayın Bakanım; Anadolu yakasındaki askeri tabyalar tam bir harabe halindedir. Buralar sarhoşların ve esrarkeşlerin mekanı olmuştur. Bize muhteşem zaferi kazandıran topların namluları toprağın içinde kundakları havada paslı bir vaziyette tabiatın erozyonuna terk edilmiştir. Şehitlerimizin mezarları bakımsızlıktan harabeye dönmüştür. Ne kadar acıdır ki şehit mezarlarının üzerine yapılan yoldan arabalar geçmektedir. Sadece parmaklarınızla toprağı kazdığınızda şehit kafataslarına ve dişlerine dokunmanız mümkündür. Özetle devletimiz 92 yıl unuttuğu bu bölgeye acilen elini atmak zorundadır.
Yaptığım incelemede konunun sahibinin bakanlığınız olduğunu gördüm. Bakanlığınızın Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün doğrudan ilgili ve tek yetkili olduğunu 2873 sayılı Milli Parklar Kanunundan öğrendim. Halen bakanlığınızın kontrol ve denetiminde olan Çanakkale ili, TROYA TARİHİ MİLLİ PARKI 1996 yılında kurulmuştur. Truva harabeleri Kumkale beldesi sınırları içindedir. Devletimizin sadece efsaneye dayanan bilgilerle hazırlanan senaryoya göre milli park ilan edip milletimiz için manevi hiçbir değeri olmayan birkaç taşı korumaya alırken bu harabelere sadece bir kilometre mesafede bulunan Kumkale’ye ve Kumkale şehitleri hatırasına bir şey yapmaması anlaşılır gibi değildir.
Sizin milli meselelerimize ne kadar duyarlı ve ciddi yaklaştığınızı şahsen biliyorum. Ben dedemin de aralarında bulunduğu Kumkale Muharebesi şehitleri ve gazileri hatırasına yapabileceklerimin azamisini yaptığıma inanıyorum. Şimdi aziz şehitlerimiz adına 92 yıl sonra sizden aziz şehitlerimizin hatırasına resmen sahip çıkmanızı bekliyorum.
Bölgede neler yapılabileceğine Milli Parklar Genel Müdürlüğünüz yapacağı küçük bir inceleme ile karar verebilir. Ben şahsen eğer burada yetkili olsaydım neler yapabilirdim onları sıralamak istiyorum.
- Çanakkale muharebelerinin Anadolu yakasının komuta karargahı olan ve şimdi üzerinde hurda bir çiftlik evi bulunan HACIPAŞA Çiftliği’ne bir hatıra taşı dikilebilir ve üzerine buranın önemini anlatan bir kitabe konulabilir.
- Çanakkale’den Kumkale’ye kadar tespih tanesi gibi dizilen ve bugün tamamen bakımsız durumda bulunan bataryaların yeniden tanzimi ile bakım ve idamesi çok zordur ve gereksizdir. Bu bakımdan buralardaki tarihi malzemeden taşınabilen örnekler seçilen bir bölgede sergilenebilirler. Bu bölgeler ise tamamen temizlenerek park ve orman alanı haline getirilebilir. Fakat her bölgeye küçük bir anıt taşı bilgi veren kitabe konulabilir.
- Kumkale bölgesinde boğazın girişinde ve karşı kıyıdaki Çanakkale Abidesinin tam karşısına gelen Orhaniye Tabyası Kumkale Muharebelerini simgeleyen bir milli anıtpark haline getirilebilir. Buraya tören alanı yapılıp halkımızın da yapımına katkıda bulunacağı bir anıt dikilebilir ve müze oluşturulabilir.
- Çanakkale Boğazı Methal Komutanlığı birliklerinin konuşlandığı Kumkale Kalesi ile Orhaniye Tabyası arasındaki bölge “Kumkale Şehitleri Anma Bölgesi” adı ile yeniden tanzim edilebilir.
-Halen askeri bölgede bulunan ve üzerinden yol geçen şehit kemikleri toplanarak yeni bir mezarlığa veya eski Kumkale köyü tarihi mezarlığına defnedilebilir.
- Bölgenin tanzimi tamamlandıktan sonra Troya Milli Parkı’na yönlendilen yerli ve yabancı turistler Kumkale Şehitleri Anma Bölgesi’ne de yönlendirilebilirler.
Sayın Prof. Dr. Veysel Eroğlu,
Ben sizin bu konuda çok değerli hizmetler üreteceğinize ve şehitlerimizin hatırasına sahip çıkacağınıza inanıyorum. Bana düşen ek bir görev olursa elimden gelen her türlü katkıyı büyük bir şevkle yapabileceğimin bilinmesini istiyor, saygılarımı sunuyorum..
Dr.Tahir Tamer Kumkale (Tarihçi-Yazar)
EK: KUMKALE MUHAREBELERİ’NİN 92 NCİ YILINDA BİRİNCİ “KUMKALE ŞEHİTLERİ’Nİ ANMA TÖRENİ” BELGESEL FİLMİ
-----------------
Dr. Tahir Tamer Kumkale 25 Nisan 2008 Cuma |
|
|