Dr. Tahir Tamer Kumkale

tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım



|
Türklerin Ergenekon bayramı NEVRUZ milletimize hayırlar getirsin |
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
 |
Her milletin kendine mahsus gelenekleri, kendine mahsus adetleri, kendine göre milli hususiyetleri vardır. Hiçbir millet aynen diğer bir milletin taklitçisi olmamalıdır. Çünkü böyle bir millet ne taklit ettiği milletin aynı olabilir, ne de kendi milliyeti içinde kalabilir. Gazi Mustafa Kemâl Atatürk (1923) |
Binlerce yıldan günümüze taşıdığımız Nevruz kutlamaları yaklaştıkça halkımız coşku yerine büyük bir tedirginlik duymaya başladı. PKK terör örgütünün sahiplendiği Nevruz günü sanki bütün Türk dünyasının değil de sadece Kürt Türklerine ait bir bayram gibi gösterilmeye çalışıldı. Bu yılkı kutlamalara ABD desteği ile palazlanıp kendisinde bir takım güçler bulunduğuna vehmederek boyundan büyük laflar edip Türkiye Cumhuriyetine kafa tutan Iraklı Kürt aşiret llideri Barzani’nin gölgesi düştü. Diyarbakır’daki kutlamalara resmen davet edilen Barzani’nin ne yapacağını bekleyip göreceğiz. Her yıl Nevruz kutlamaları yaklaştıkça milletçe rahatsızlık duyuyoruz. Bu en güzel güne yani 21 Mart Nevruz Bayramına yaklaştıkça ülkemizin Güneydoğu ve Doğusunda bağımsız bir Kürdistan kurma heveslilerinin sesleri yükselmeğe başlıyor. Emniyet güçleri bütün Türkiye çapında halkımızı dikkatli olmaya vuku muhtemel anarşi ve terör olaylarına karşı tedbir almaları için uyarmaya başlıyorlar. Peki, bu nasıl bayram? Bu yapılanlar doğru mu? On iki bin yıldır Türk Milletinin Ergenekon Bayramı olan bu mutlu günde anarşi ve terör yaratmak isteyenlerin ne gibi mantıki gerekçeleri olabilir? Ve bu gerekçelerine inanacak gafiller gerçekten var mıdır? Yapılanlar baştan sona yanlıştır. Baharın gelişinin kutlandığı bu güzel günü terörle birlikte göstermeğe kimsenin hakkı yoktur. Bu günü terör örgütünün gövde gösterisi yaptığı bir nevi düzene başkaldırı gibi kabul etmenin hiç kimseye ve hiçbir zümreye en küçük bir yararı olamaz. Olmamalıdır.. Toplumlar; aralarında bulunan duygu, düşünce ve davranış biçimi, ırk, din, dil ve menfaat gibi hususlarda benzerlik ve beraberlik bulunan insanların bir araya gelmeleri ile oluşurlar ve sosyal bir varlık gösterirler.. Bir toplum binlerce yıldan günümüze taşıdığı gelenek ve göreneklerinden Anayasa düzeyine kadar uzanan hukuk kurallarına birlikte uyar ve onlara göre organize olursa millet olma aşamasına erişir. Ancak bu aşamadan sonra devletin varlığından söz edilebilir. Milletlerin milli karakterleri, yani onların ayrı bir millet olduğunu belirleyen değişmez vasıfları en az bin yılda oluşur ve millileşir. Her millet ayrı birikimlere sahip olduğundan milletlerin oluşturduğu devletlerde milletleriyle ayni bilgi birikimine sahip olurlar. Diğer toplumlarla ve değişik kültürlerle bir arada yaşamak zorunda kalındığında bazı milli değerler kayıplara uğrayabilir. Burada maddi değerlerin yitirilmesi veya değişik şekiller alması pek önemli değildir. Fakat önemli olan milletlerin sahip oldukları manevi değerleri yitirmemeleridir. Çünkü manevi değerler korunabildiği takdirde kaybedilen maddi değerlerin zaman içinde geri kazanılması mümkün olmaktadır. Kültür unsurları arasında en az değişeni örf ve adetlerdir. Türk milli kültürünü yozlaştırmak ve yok etmek, binlerce yıldır değişmeden günümüze taşıdığımız milli kültür değerlerimiz üzerinde şüphe yaratmak, milli tarih konularında uydurma yayınlar ile halkın kafasını karıştırmak Türklük düşmanlarının çok yaygın olarak kullandığı yöntemlerdir. Günümüzde özellikle yurtdışında, özellikle AB ülkelerinde faaliyet gösteren bölücü unsur yanlıları batı kamuoyunun Türk kültür konuları üzerindeki bilgi noksanlığından yararlanarak Türk Ergenekon Bayramı olarak tanımlayabileceğimiz NEVRUZ BAYRAMI' nı istismar etmeye çalışmaktadır. Bayramların insanlar arasında saygı-sevgi ve dayanışmayı sağlayan özelliğine rağmen beyinleri satın alınmış bölücü çevrelerce NEVRUZ BAYRAMI kanlı gösterilerle kutlanmaya çalışılmaktadır. Hâlbuki küresel mihraklarca ülkemizde yaratılmak istenen suni bir topluma mal edilmeye çalışılan Nevruz Bayramı; binlerce yıldır Türk dünyasında bütün Türk Toplulukları tarafından uygulanan bir büyük kültür gösterisidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarında resmi bayram niteliğinde olup, çok görkemli törenlerle kutlanan, miladi takvimin kabulünü müteakip resmi bayram olmaktan çıkartılan, fakat sadece Türkiye'de değil bütün Türk dünyasında coşku ile kutlanan NEVRUZ hakkında halkımızın bilgilendirilmesi gerekmektedir. Çünkü bilgi, muhtemel tehlikelere karşı en iyi panzehirdir. 21 Martta kutladığımız Nevruz kelimesi halk arasında, YILBAŞI=YENİGÜN= GÜNDÖNÜMÜ anlamında kullanılmaktadır. Nevruz; gece ile gündüzün eşit olduğu gündür. Nevruz; ayni zamanda baharın başladığı gündür. Nevruz; Orta Asya Türk Devletlerinde, İran'da, Rusya'da, Bosna'da, Sancak'ta, Kosova'da Anadolu'da Kıbrıs'ta ve Türklerin küçük gruplar halinde yaşadığı bütün ülkelerde; "Ergenekon Bayramı", " Bozkurt Bayramı", "Tabiat Bayramı", "İlkbahar ve Köylü Bayramı" olarak kutlanılmaktadır. Her yerde büyük bir hazırlık ve neşe içinde, fakat değişik gelenekler halinde kutlanan NEVRUZ, soğuk ve karamsar günlerden ılık, güneşli ve bereketli günlere, yani bahara geçişi müjdeleyen, demirden dağı eriterek Ergenekon'dan hürriyete ve güzel günlere çıkışın simgelendiği Türk milli bayramıdır. Çeşitli Türk boylarında Nevruz şu isimlerle anılmaktadır; NEVRUZ, NEVROZ, NAYRUZ, NEYRÜZ, NAYRIZ, SULTAN NEVROZ, NAVROZ, NEVRÛZ-İ SULTANÎ, SULTAN NAVRUZ, NAVRUZ, NAURUS, NOVRÜZ, NOURUZ, MART BOZUMU, MART DOKUZU. Eğer biz devlet olarak milli kültür değerlerimize sahip çıkmadığımız ve bu değerlerin bütün milletçe kullanılmasına imkân vermediğimiz sürece çeşitli çıkar çevreleri ve bu çevrelere kendini yakın gören siyasi gruplar bu değerlere sahip çıkmaktadır. Ergenekon Bayramı Nevruz’da bunlardan biridir. Biz bu oyunlara alet olmamalıyız. Nevruz'a devletçe ve milletçe topyekûn sahip çıkmalı, bu milli günü bölücü terör örgütü mensuplarının tekeline bırakmamalıyız. Bilelim ki, küreselleşen dünyada ise milli değerlere yer yoktur. Küresel mimarlar kitle iletişim araçlarındaki hâkimiyetlerinden yararlanarak milli kültür değerlerini önce yozlaştırmak, sonra bozmak ve bu şekilde milleti bu bozuk değerlerden soğutarak kimliklerinden uzaklaştırmak yolunda ciddi çalışmalar yapmaktadırlar. Bu oyunları iyi bilmeli ve değerlerimize dört elle sarılmalıyız. NEVRUZ, bütün yok etme çabalarına rağmen binlerce yıl öteden günümüze taşınmış ve yaşatılmaktadır. Nerede bir Türk varsa her 21 Mart geldiğinde orada NEVRUZ vardır. Bugün vardır. Yarın da olacaktır. Milletimin Ergenekon Bayramı'nı - Gündönümü'nü - Yenigün'lerini candan kutluyorum. Bir dahaki YENİGÜN' lerde daha çok kenetlenmiş ve birlik içinde kutlamalarını diliyorum.
Dr. Tahir Tamer Kumkale 20 Mart 2007 Salı |
|
|