Dr. Tahir Tamer Kumkale

tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım



|
Amerika'daki Ermeni faaliyetleri |
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
 |
Devletin içine düştüğü yok olma tehlikesinin korkunç derinliğini görmekten aciz olan zavallılar, elbette ciddi ve hakiki çareyi görmemek için gözlerini yumarlar. Gazi Mustafa Kemâl Atatürk (1924) |
Amerika'ya ilk göç eden Ermeniler, 1800'lü yılların başında Osmanlı topraklarına gelmiş olan Amerikan misyonerlerinin 1840'lı yıllardan sonra Amerika'ya tahsil için göndermiş olduğu Ermeni öğrencilerdi. Bunlar eğitimli kimseler olarak Amerikan Ermeni diasporasının çekirdeğini oluşturmuşlardı. Koyu bir Türk düşmanlığı ile yetiştirildikleri için Amerika'da daha o yıllardan başlayarak Türk aleyhtarı faaliyette bulunmaya başlamışlardı. İkinci Ermeni göç dalgasını ise, tüccar grupları oluşturmuştu. Bu dönemde, Ermeniler, ticarette uluslararası bir ün yapmışlardı. 1890'lardan sonra ise, esnaf ve köylüler de göç kervanına katılmışlardı. Bu tarihten başlayarak 1914 yılına kadar Amerika'ya göç eden Ermeniler'in sayısı 50 bini bulmuştu. Daha sonraları Türkiye, Sovyetler Birliği ve Ortadoğu'dan göçler devam etmiş ve bu sayı II. Dünya Savaşı öncesinde 200 bine ulaşmıştı. Ermeni göçmen sayısı artarak devam etmiş ve 1970'lerde sayıları 400 bini bulmuştu. Amerikadaki fanatik Ermeniler, Türkiye dışındaki Ermeni toplumu içerisinde en iyi örgütlenmiş olanlardır. Bunlar, 1inci Dünya Harbinde; Osmanlı İmparatorluğu'nun Almanya ile ittifak ederek bir anlamda ABD karşısında yer almasından da yararlanarak Ermeni sorununu "Müslüman-Hıristiyan çatışması" çerçevesine oturmayı başarmışlardır. ABD'de daha çok CALIFORNIA, MASSACHUSETTE, MICHIGAN, FLORIDA ve NEWYORK'da yerleşik Ermeni toplumu, ekonomik ve kültürel yönden üst düzeyde olup, bir milyona yaklaşan sayıları ile Amerikalı siyasilerin ilgisini çekmektedir. Bu ülkede son dönemlerde kongre ve Temsilciler Meclisinden geçirilmek istenen Ermenilerle ilgili siyasi kararlar dikkati çekmektedir. ABD Ermenileri çok iyi organize olmuşlardır. Toplam olarak bin civarında kuruluşu olan Ermeni Diasporasının en büyüğü AAA (Armenian Assemly of America) dır. ABD diğer ülkedeki Diaspora Ermenilerinin de başını temsil etmektedir. ABD'nin çeşitli eyaletlerinde çıkan 21 günlük ve haftalık gazete, 17 adet Ermeni faaliyetleri raporu, 188 adet bülten, 25 radyo, 10 sürekli televizyon programlarıyla Türkiye aleyhiye kamuoyu oluşturma faaliyeti devam etmektedir. Türkiye'ye yönelik ABD yardımlarının engellenmesi, Türkiye'ye ABD'nin silah satışının önlenmesi, Azerbaycan'a ABD yardımı yapılmasının önlenmesi ve Ermenistan'ın her alanda ABD tarafından desteklenmesi ABD'deki Ermeni lobisinin ana amaçlarındandır. ABD'nin 41 eyaletinde Türkiye'nin Ermenilere soykırım yaptığını kabul ettiren diaspora faaliyetleri ABD kamuoyunda çok büyük yankı uyandırmaktadırlar. 1973'de Los Angeles başkonsolosumuzun fanatik bir Ermeni tarafından makamında şehit edilmesi Türk milletini şoka uğratmıştı. Biz bunun nedenlerini sorgularken ayni günlerde Ermeni örgütlerince televizyonlara para ile satılıp defalarca gösterime sokulan SOYKIRIM filmini yıllar sonra seyrederken çok şaşırmıştım. Çünkü çok profesyonelce hazırlanan bu filmde Türkler insanlıktan nasibini alamamış gerçek birer barbar olarak gösteriliyordu ve etkilenmemek mümkün değildi. Nitekim sıradan her Amerikalının bu filimden etkilenmiş ve Türkleri katliamcı olarak görmüşlerdir. Çünkü anlatılanlar çok korkunçtu. Fanatik Ermeni katil, bir bakıma atalarına yapılan mezalimin öcünü alarak vatanseverlik görevini ifa ediyordu. Burada hukuk görevini yaparken katil Ermeni ABD kamuoyunda aklanıyordu. ABD kongresinde her yıl periyodik olarak Ermeni Soykırımı gündeme getirilir. Karar tasarıları birbirini kovalar. ABD hükümeti her seferinde Türkiye olan ilişkilerinin önemini gündeme getirerek Diaspora Ermenilerinin aleti olan kongre üyelerinin girişimini sekteye uğratır. Fakat bu periyodik olay her yıl Türkiye üzerinde bir baskı aracı olarak kullanılmaya devam edilmektedir. Türkiye dik duruş göstermediği takdirde ABD kongresinden ve senatosundan olumsuz ve yaptırım isteyen kararların çıkması kaçınılmazdır.. Burada diaspora Ermenilerinin çalışmaları yanında aklıselim sahibi Amerikalı bilim adamlarının da konuyu ciddi şekilde takip etmekte olduğunu görüyoruz. Bunlara bir örnek vermek istiyorum. 1985'te ABD Temsilciler Meclisi'nin sözde Ermeni soykırımına yönelik bir karar alma çalışması üzerine, 69 bilim adamının 19 Mayıs 1985'te Temsilciler Meclisi'ne sundukları rapor, son derece önemlidir. Raporda özetle şöyle denilmiştir;
"14. yüzyıldan 1922'ye kadar, günümüzde Türkiye olarak, daha doğrusu 'Türkiye Cumhuriyeti' olarak adlandırılan bölge, çok dinli, çok uluslu bir devlet olan Osmanlı İmparatorluğunun bir parçasıydı. Nasıl Habsburg İmparatorluğunu günümüz Avusturya Cumhuriyeti ile eş saymak yanlışsa, Osmanlı İmparatorluğunu, Türkiye Cumhuriyeti ile bir tutmak da yanlıştır. Türk, Osmanlı araştırmaları ve Ortadoğu üzerine uzmanlaşmış, aşağıda imzaları bulunan Amerikalı akademisyenler, ABD Temsilciler Meclisi'nin 192 sayılı kararında kullanılan dilin birçok açıdan yanıltıcı ve yanlış olduğu görüşündedirler. Çekincelerimiz 'Türkiye' ve 'soykırım' sözcüklerinin kullanılması konusunda odaklanmakta olup aşağıdaki şekilde özetlenebilir: Günümüz Türkiye Cumhuriyetinin 1923 yılında kurulmasıyla sonuçlanan Türk Devrimiyle 1922'de tarih sahnesinden silinmiş olan Osmanlı İmparatorluğu, şu anda Güneydoğu Avrupa, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da bulunan ve sadece bir tanesinin Türkiye Cumhuriyeti olduğu 25'ten fazla devletin topraklarını ve halklarını bünyesinde barındıran bir devletti. Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı zamanında gerçekleşen hiçbir olaydan sorumlu tutulamaz. 'Soykırım' suçlamasına gelince; bu açıklamayı imzalayanların hiçbiri Ermenilerin çektikleri acıların boyutlarını küçümseme amacını taşımamaktadır. Aynı şekilde söz konusu bölgedeki Müslüman halkın da acılarının farklı şekilde değerlendirilemeyeceği görüşündeyiz. ....Ancak saldırgan ve masum olanı ayırt edebilmek ve olayların nedenlerini belirleyebilmek için tarihçilerin ulaşmaları gereken daha birçok belge ve bulgular vardır. Temsilciler Meclisinin 192 sayılı kararındaki gibi ithamları kaçınılmaz olarak Türk halkı hakkında adaletsiz yargılara varılmasına ve belki de tarihçilerin bu trajik olayları anlamakta kaydetmeye başladıkları gelişmeye zarar verilmesine yol açacaktır. Kongre bu kararı kabul ederse, tarihsel sorunun hangi yanının doğru olduğuna yasa yolu ile karar vermeye çalışmış olacaktır. Tarihsel olarak şüpheli varsayımlara dayalı böylesine bir karar, dürüst tarihsel araştırmaya zarar verecek ve Amerikan yasama sürecinin güvenirliliğini sarsacaktır."
Akliselim sahibi Amerikalı tarihçilerin 22 yıl önce sunduklaru bu bildiriye rağmen fanatik Ermeniler konuyu Temsilciler Meclisi gündemine getirmekten bıkmamışlardır. Buna karşılık bütün ABD hükümetleri de getirilen önerilerin karşısında yer alarak Ermenilerin heveslerini bir sonraki yıla devretmektedir. Bugünde ayni oyunlar ayni senaryo dahilinde oynanmaktadır ve sonuç yine değişmeyecektir.
Dr. Tahir Tamer Kumkale 18 Ocak 2007 Perşembe |
|
|