Dr. Tahir Tamer Kumkale

tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım



|
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ; "ŞEYHLER, DERVİŞLER, MEMLEKETİ OLAMAZ. EN DOĞRU, EN GERÇEK TARİKAT MEDENİYET TARİKATIDIR." (Mustafa Kemâl Atatürk)
7 MAYIS 2001. Yeni haftaya Türk TELECOM'un özelleştirilmesi macerasının son safhasına geldiğimiz haberleri ile giriyoruz. Bugün artık Türkiye'nin gündemine DERWISH YASALARI olarak giren ve ABD güdümündeki IMF ve Dünya Bankası yönetimi'nin " 15 günde çıkartmazsanız size para vermeyiz" şeklinde dayattığı yasaların kabul edilmeside Türkiye'yi düze çıkartmaya yetmiyor.
Dünya Bankası ile IMF tarafından verilecek 10 Milyar Dolar Borç karşılığı olarak mutlaka TÜRK TELECOM'un ( yani bildiğimiz tarihi ismi ile PTT'nin T'sinin, yani TELEFON idaremizin) mutlaka özelleştirilmesi gerekmektedir.
Dostumuz ABD, IMF, ve Dünya Bankası Türkiye'ye verilecek borç için tek şart olarak adeta TELEFON'larımızın özelleştirilmesini şart koşuyor. Basınımızın pek şanlı gündem belirleyici yazarları da bu konuda" neden gecikiliyor?" diyerek , gecikme sebebi olarak gördükleri Ulaştırma Bakanı'nı nerede ise vatan haini ilân edecekler.
İnanılır gibi değil fakat doğru. Dünyanın hiç bir ülkesinde, hatta hiç bir sömürgesinde, Genel Valilerle idare edilen bir ülkede dahi, bu şekilde bir dayatma ne duyulmuştur ve nede görülmüştür.
Telefon, telgraf, mektup, fax gibi tamamen haberleşmede ve kitlesel iletişimde kullanılan bir sistemin özelleştirilmesinin, ve bu özelleştirmeye Türklerin dışında kişilerinde katılma izni verilmesinin aklî, mantıkî, hukuki, ekonomik, hiç bir geçerli açıklaması yoktur. Olamaz ve olmamalıdır.
Ne oluyor bizi idare edenlere? Haberleşmenizi kontrol edemezseniz. Siz nasıl bu ülkeyi yönetecek ve bu milleti nasıl yönlendireceksiniz.? Ülkenin zengin kaynaklarını milli menfaatlerimiz doğrultusunda nasıl kullanacaksınız?
Bu kadarmı basiretiniz bağlandı? Kim sizi kandırıyor? Kim sizi, nasıl ve ne karşılığında ikna edebiliyor?
Anlamak mümkün değil. Bu millet tarihinde pek çok ihanete şahit oldu. Pek çok kere ucuz menfâatler karşılığında satıldı. Ama böylesi tarihimizde hiç görülmedi.
Çok geriye gitmeyin. Bakın Cihan İmparatorluğu Osmanlı'nın son günlerine. 500 yıllık başkent İstanbul işgal edilmiştir. Memleketin her köşesi yabancı askerlerin ayakları altında ezilirken dahi HABERLEŞME SİSTEMİ'miz asla teslim edilmemiştir.
İstanbul'un fiilen işgal edildiği 16 Mart 1920 tarihinde dahi en son teslim olan memurlarımız PTT görevlileridir. Kahraman Telgraf memurlarımız telgraf hattının Ankara ucundaki Mustafa Kemâl'e son ana kadar telgraflarının başında kalarak bilgi vermeye devam etmişlerdir. Ve ancak bu kahramanlar şehid edilerek haberleşme imkanımız ellerinden alınabilmiştir.
Günümüz insanlığı bugün uydularla takviye edilmiş son derece gelişmiş bir iletişim çağı yaşamaktadır. Sınırlar ve mesafeler tamamen kalkmıştır. İnternet ile dünya evimize hatta cebimize girmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti; dünyanın en hassas bölgesinde konuşlanmıştır. Dört bir yanı Türk toprakları üzerinde çeşitli millî menfâatleri olduğunu açıkça ortaya koyan milletler ile çevrilidir. Bu strajejik öneme sahip ülkemizin mutlak güvenliğinin sağlanması ve bek'asının muhafazası için her alanda haberleşme gizliliğine ihtiyacımız vardır.
Bu gizliliği siz; 3-5 Milyar Dolar para karşılında hiç bir şekilde kontrol edemediğiniz birilerine teslim edemezsiniz. Devleti devlet yapan temel unsurların başında gelen Yönetim Özgürlüğünüzü para ile kısıtlayamazsınız.
Sadece Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu konudaki yerinde ve zamanında bir davranışla yöneticileri uyarması yetmez. Bu ülkede sadece Silahlı Kuvvetler TELECOM'dan yararlanan bir teşkilât değildir. Ülkemizin Adalet Sisteminin, Polis Teşkilatının, Milli Eğitim Bakanlığı'nın, Orman İdaresi'nin, Sağlık Bakanlığı'nın ,YSE İdaresi'nin, DSİ İdaresi'nin ve burada sayamayacağım daha nice devlet kuruluşu; en uç birimleri ile haberleşmesinin ve en uçtaki birimleri yönetmesinin millî bir haberleşme sistemi olmadan nasıl sağlanacağını düşünüyorsunuz.
Milletin ve milleti yönettiğini zanneden büyüklerimizin üzerine adeta ölü toprağı serpilmiş. Sanki basiretleri bağlanmış. Herkes bakıyor. Dışarıdan birileri emir veriyor. Bizimkiler aynen hiç bir mütalâa serdetmeden emir kulu olarak aynen yapıyor. Anlaşılır gibi değil... Dünya milletleri her halde bize bakarak gülüyordur. Bu yönetim; herhalde YÖNETİMSİZLİK konusunda rekorlar kitabına geçmek için biribiri pesi sıra büyük yanlışlar yapmakla meşgul. Sonuç olarak; ABD haberleşmemizi kontrol altına almak istemektedir. Bu şekilde Türk Bayrağı altında olarak T.C. Devleti ABD'nin 53 ncü Eyaleti haline doğru son bir kaç yıldır sürdürdüğü hızlı çalışmasını bitirecek ve son noktayı koymuş olacaktır.
Altın Hisse v.s gibi aldatmacalara kanmamak lazımdır. Bu Altın Hisse bizde olursa biz devlet ve millet aleyhinde meydana gelebilecek durumlara anında el koyabilecekmişiz.
Siz kimi kandırıyorsunuz beyler. Siz duvara bütün gücü ile çarpılarak tuzla buz yapılan cam bardaktan ne beklersiniz. Siz o bardağı nasıl tamir ederek, bir daha o bardaktan su içmeyi düşünebilirsiniz?
Siz sayın yöneticilerimiz; inanıyormusunuz ki, elinizden haberleşme özgürlüğünüzü alanlar size hangi durumda bulunduğunuz hakkında bilgi verecekler.? Yahut siz ne durumda olduğunuzu takip ve kontrol edebileceksiniz.?
Bunun fiilen imkanı yoktur... Siz ey yöneticilerimiz.! Eğer TELECOM'u birilerine satarsanız. Sizin ihtiyacınız olanla değil , size verilmek istenen bilgilerle yetinmek zorundasınız... Çünkü siz artık hem kör ve hem de sağır olacaksınız. Biliniz ki size verilen bilgiler ise, Türkiye'nin menfaatine değil, bu TELECOM'u kime sattı iseniz onların menfâatlerine yönelik olacaktır. Sonunda İş işten geçmiş olacak ve siz "AH BİZ NE YAPTIK" diye dövüneceksiniz.
Başta Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve Genelkurmay Başkanımız olmak üzere Atatürk'ün büyük eseri T.B.M.M üyelerimizi buradan sade bir vatandaş olarak uyarıyorum.
Yarın çok geç olmadan bir kaç dolarlık borç uğruna bu ülkenin geleceğini ve bu necip milletin istiklâlini karatmayın. Durdurun bu sömürge oyunlarını... Eğer bu oyunu durdurmaz iseniz; tarihçiler 12000 yıllık Türk Tarihi içinde bu olayı belki de tarihimizin en kara noktası olarak yazmak durumunda kalacaklardır.
Sayın Devlet Büyüklerimiz, bu ülke insanı zengindir. Hem cebi ve hem de gönlü ile zengindir. Böyle kara günlerde kullanabileceği yedek akçesi daima mevcuttur. Eğer bu millete anlatırsanız ve onların güvenini kazanabilirseniz, size 24 saat içinde TELECOM'un satışından elde edeceğiniz para'nın yüz katını vereceğini göreceksiniz.
Türk parasız yaşar ve fakat hürriyetsiz yaşayamaz. Hürriyetin bedelini de yüzbinlerce şehit vererek ödemiştir. Bu bedeli ödemek çok zordur. Hele hele bunu birkaç dolara elde etmeniz kat'iyen mümkün değildir.
Bu milletin düşünen ve ileriyi görebilen bir aydını olarak bugünkü yöneticilerimizi uyarmayı ve milletimi bilgilendirmeyi bir borç telâkki ediyorum.
Gelişmeler TELECOM'un %99'unun satılması yönünde sürdürülmektedir. Eğer bu yanlış karardan dönülemez ve bu husus gerçekleşirse ömrümü geri kalan kısmını verilenlerin misliyle geri alınması için mücadele ederek harcayacağımın bilinmesini istiyorum.
Herkese, her yerde, ve her zaman TELECOM satışının ardındaki oyunları anlatacağım. Anadolu'yu karış karış gezecek ve bugünkü yönetimi milletime şikayet edeceğim. Bu milletin aklının ve sağduyusu'nun daima kendisini yönetenlerden iyi olduğunu biliyor ve milletime güveniyorum.
Dün bu millet, nasıl tarihten silindi denildiği bir anda yüce Atası'nın emrinde şahlanarak istiklâlini kazandı ise sizlerin kaybettireceği istiklâlini yarın yine kazanacaktır.
Sayın Başbakanımız bugün bu yapılanları İkinci Kurtuluş Savaşı olarak nitelendiriyor. Oysa bu millet esas İkinci Kurtuluş Savaşını bu yönetim eliyle kaybettiklerini geri almak için verecektir. Allah bu millete acısın. Ona ileriyi görebilen, milletini tanıyan, basiretli ve gerçek Türk Milliyetçisi liderler nasibetsin.
Dr. Tahir Tamer Kumkale 7 Mayıs 2001 Pazartesi |
|
|