12 ARALIK 2024 ÇARŞAMBA

 
Dr. Tahir Tamer Kumkale

tamer@kumkale.net

İYİ İNSANLARI SAYGI İLE SELAMLIYOR VE SEVGİ İLE KUCAKLIYORUM............

Ana Sayfa
Başlarken
Yazı Arşivi
Yazı Arama
Kitaplarım
Hakkımda


    Kitaplarımdan seçmeler...

Amazon'da kitaplarım






Teknoloji çağında yazılımın değeri - 1
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:

Türk Milleti, ne vakit yükselmek için adım atmak istemişse bu adımların önünde daima baş olarak, daima yüksek milli ideali gerçekleştiren hareketlerin önderi olarak kendi kahraman çocuklarından kurulu ordusunu görmüştür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk (1931)

 14 Mayıs 2006 Pazar 

Dünya teknoloji çağını yaşıyor. Teknoloji günümüzde bilgisayarları çağrıştırıyor. Bütün araç, gereç ve cihazlar bugün bilgisayarlar kontrolünde meydana getiriliyor ve çalıştırılması da yine bilgisayar teknolojisinden yararlanılarak yapılıyor.
Bilgisayar teknolojisinden yararlanmak için alet veya cihazı satın almak yetmiyor. Kullanacağınız aleti oluşturan bilgi işlem sisteminin, bir diğer deyişle YAZILIMI' nın da bilinmesi gerekiyor. Eğer satın alarak sahip olduğunuz araç veya gerecin yazılım kodları elinizde değilse o cihaz ve aletin sizin olmadığını peşinen bilmek durumundasınız.
Çünkü kullandığınız uçağı, tankı, topu veya herhangi bir karmaşık teknolojik alet sisteminin yazılımı elinizde değilse, bu silah, araç ve gerecin mülkiyeti size geçmemiş demektir. Bunun sahibi size aletle birlikte yazılım kodlarını vermeyip elinde bulunduran tarafındır. Yazılım donanımının satışlarla birlikte alana verilmemesi yaygın bir uygulamadır ve ekonomik sömürgeciliğin önemli bir göstergesidir. Şimdi 3 yıl öncesine dönelim ve Irak'a ABD saldırısının yapıldığı günleri hatırlayalım.
ABD uçakları bir aya yakın bir süre Irak'ta bombalanmadık yer bırakmazken, Saddam'ın çok güvendiği Irak Hava Kuvvetleri bir tek savaş uçağını dahi kaldıramamıştır. Çünkü savaş uçaklarının gövdesi Saddam ordusunun elinde idi. Ama bu uçakların elektronik sistemleri( Bilgisayar Yazılımları) karşı tarafın elinde idi.
Bu yüzden en fazla ihtiyacı olduğu anda muhtemelen değiştirilen yazılım kodları yüzünden bir tek uçak dahi yerden kalkamadı. Asrımızın bu en müthiş silahı olan uçaklar sadece yazılım kodlarına sahip olunmadığından hiçbir işe yaramayan çelik yığınları haline dönüştü. Şimdi bu konuyu hatırımızda tutarak 12 Mayıs 2006 tarihli bir gazete haberine göz atalım. Ve konuyu kendi açımızdan irdeleyelim.

"ABD İLE YENİ BİR KRİZ; ...Türkiye, 11 milyar dolar ödemeyi planladığı F-35 uçaklarının yazılım kodlarını ABD şirketi Lockheed Martin'den istedi, ancak cevap alamadı. Türkiye, ABD ile F-16 uçakları için de benzer sorun yaşamıştı. Bu nedenle işi sıkı tutan Türkiye şimdi F-35 alım kararını gözden geçiriyor.
Türkiye 2020 yılında tümüyle envanterden çıkarmaya hazırlandığı F-16 uçaklarının yerine yeni savaş uçağı için arayışını sürdürüyor. Locheed Martin'in geliştirdiği 'ortak taarruz uçağı' olarak bilinen F-35'ler şimdilik en güçlü aday olarak görünüyor. Türkiye, geliştirme çalışmalarına 175 milyon dolar ödeyerek proje ortağı haline geldiği uçakların alımı için ön araştırmalara başladı. Alım kararı vermeden önce Locheed Martin firmasına, F-35 uçağının en önemli bölümünü oluşturan yazılım kodlarını verip vermeyeceği de soruldu. Bu kodlar uçağın en kritik sistemini oluşturuyor ve yazılım kodları verilmediği sürece uçaklarla istenilen tüm görevleri yapmak mümkün olmayacak. Firma Türkiye'nin bu isteğine uzun süredir yanıt vermiyor.
Bu durum Ankara'da kodların verilmeyeceği biçiminde yorumlandı. 11 milyar dolar maliyet getirmesi beklenen projede yazılım kodlarının alınamaması ciddi sorun yaratacak. 120 uçak almayı planlayan Türkiye, yeni seçenek arayışlarını da sürdürüyor. Türkiye, yazılım kodları konusunda daha önce de iki ciddi sorun yaşadı.
F-16 uçakları NATO yazılımına sahip olduğu için Türkiye, bu uçakların dost düşman tanıma sistemlerinde değişiklik yapamadı. Uçakların Ege'deki Yunan uçaklarını sürekli dost olarak algılaması sorun yaratıyordu. Saldırı helikopteri ihalesinde de aynı sorun yaşanmış ve ABD şirketi Bell Textron helikopterin görev bilgisayarının yazılımının Türkiye'de yapılmasına yanaşmamıştı. Türkiye, bir dizi sorun sonrasında bu helikopterleri seçenek dışı bırakmıştı..."

Görüldüğü gibi bugünde aynen dünküne benzer sorunlar yaşıyoruz. Şimdi bu işin Türkiye için neden önemli olduğuna bakalım. Bilindiği gibi Elektronik Harp günümüzün en yaygın ve etkili savaş yöntemlerinden biridir. Bilgisayarlar başta olmak üzere bütün elektronik cihazlar bu savaşta kolaylıkla kullanılabilir. En basit bir cep telefonuna gönderilecek elektronik mesajlarla dahi uçakların kontrol ve yönetim sistemlerinin kilitlenerek çalışamaz hale getirildiği bilinmektedir.
Eğer bu olay havada iken meydana gelir ise felaket kaçınılmazdır. Nitekim günümüzde yolcu uçaklarında cep telefonlarının ve bilgisayarlı aletlerin kapatılması güvenlik tedbiri olarak ciddi şekilde takip edilmektedir. Elektronik Harp sistemleri, silahlı kuvvetlerin bir kriz anında düşman kuvvetlerine karşı kullanabileceği en etkili ve caydırıcı silahlarından biridir. Bu özelliği nedeni ile ülke savunmasında kullanılan silah sistemlerinin ayrılmaz bir parçası konumundadır.
Bütün dünya orduları bu silahı kullanmak için plânlar geliştirirler. Kendileri hasım ülkelere karşı elektronik saldırıyı yaparken, karşı elektronik saldırıya maruz kalmamak için Elektronik Karşı Tedbirler Sistemi ( Elektronik Saldırılara Karsı Savunma Sistemi) kullanırlar. 21 inci asırda Elektronik Harp faaliyeti, barış zamanında istihbarat bilgilerinin toplanması ile başlayan ve savaş zamanında düşman silah sistemlerinin etkisiz hale getirilmesi ile ülkelerin silahlı kuvvetlerini hedeflerine ulaştıran bir sürecin en önemli unsurlarındandır.
Bu özelliği dolayısıyla Elektronik Harbin ülkelerin Milli Savunma Stratejileri içinde çok önemli bir yeri vardır. Bu sistemler günümüzde, ülkelerin silahlı kuvvetleri tarafından; pasif veya aktif, koruyucu veya elektronik saldırı amaçları ile kullanılabilen; kara, hava ve deniz plâtformlarındaki saldırı ve savunma silah sistemlerinin etkinliğini artıran en önemli ve vazgeçemeyecekleri sistemlerdir. Bugün elektronik sistemleri kullanmayan hiçbir savunma sanayi ürünü yoktur.
Bilgisayarlar ve dolayısıyla yazılımlar silah teknolojilerine bütünleşmiş durumdadır. Örneğin; uçakları, bilgisayar sistemleri uçurmaktadır. Füzeleri hedefe bilgisayarlar yönlendirmektedir. Bütün atışları atış kontrol bilgisayarları tanzim etmekte ve füzesavar füzelerinin uçuş yolunu dahi bilgisayarlar belirlemektedir. Kitle iletişim ve muhabere sistemlerinin tamamı elektronik bilgisayarlardır. Bilgisayarların hangi işlemi nasıl yapacağı ise yazılımlarıyla programlanmaktadır.
Örneğin, yazılımı doğru olarak çalışmayan bir radar sistemi düşman uçaklarını göstermeyecektir veya yanlış yerde gösterecektir. Uçakların iniş sistemlerini çalıştıran bilgisayarların yazılımındaki hatalar uçakların son hızla pistlere çarpmasına yol açabilecektir. Bu sistemi etkili şekilde kullanamayan orduların düşman karşısında başarı şansı sıfırdır.
Peki, ne yapalım.
Teslim mi olalım? Tabiî ki hayır...
Neler yapabiliriz sorusunun cevabını yarınki yazımızda görüşelim.



Dr. Tahir Tamer Kumkale
14 Mayıs 2006 Pazar

 
BİLDİRİ-YORUM
2000-2012 | Dr. Tahir Tamer Kumkale