Dr. Tahir Tamer Kumkale

tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım



|
Kara Kuvvetleri 240.000 askerle Şırnak'ta |
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
 |
Yeni Türkiye'nin takip edeceği siyaset, belirsiz ve keyfi olamaz. Bizim siyasetimiz, mutlaka milletin kabiliyet ve ihtiyacı ile mütenasip olacaktır. Artık yeni Türkiye'nin devlet siyaseti, milli sınırları dahilinde egemenliğine dayanarak bağımsız yaşamaktır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk (1923) |
Habertürk'ün Ankara Temsilcisi deneyimli Gazeteci Taki Doğan'ın aşağıdaki haberi gündeme bomba gibi düştü. Ülkemizin teröristlerce savaş alanına döndürülmesini, büyük şehirlerimizin sokaklarının güvensiz ve yaşanamaz durumda bulunmasını hak etmeyen milletimiz bu haberle heyecanlandı. Çünkü ülkedeki terör belasını ortadan kaldırmak için çok önemli gelişmeler oluyordu. Kara Kuvvetleri Komutanının komutasında teröre karşı mücadele etmek üzere 240.000 asker güneydoğuya Irak sınırına kaydırılıyordu. Birliklere komuta etmek maksadıyla tarihinde ilk defa Kara Kuvvetleri Karargâhı geçici olarak Şırnak'a taşınıyordu Haber özetle şöyle idi;; "Son dönemde artan terör olayları üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri bugüne kadar görülmemiş bir karar alarak Kara Kuvvetleri Komutanlığı Karargâhını geçici bir süre için Şırnak'a taşıyor. Şırnak'ın Gabar bölgesine yerleşecek olan Kara Kuvvetleri Karargâhını bizzat Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral Ergun Saygun yönetecek. Kara Kuvvetleri Harekât Başkanı'nın da Şırnak karargâhındaki bu tarihi göreviyle birlikte bölgede bulunan 240 bin askerimizin iletişim ve sevkıyatı ile manevrası organize edilecek. Terörle mücadele yasasının yürürlüğe girmesiyle birlikte TSK PKK terörünün kökünü kazıyacak bu vurucu operasyonunu başlatmak üzere hazırlıklarını tamamladı. Bu çerçevede, 6 ay önce Kara Kuvvetleri Komutanlığı birimleri içinde geçici tayinler yapılmış ancak subay ve astsubaylara sadece görev yerleri bildirilmişti. Şu aşamada ise tayinleri çıkan subay ve astsubayların görev yerlerine intikali gerçekleşiyor. Bu arada önemli bir miktarda mühimmat sevkıyatı da yapıldı. Bolu ve Kayseri'deki komando tugayları ile iç güvenlik tugaylarının yanı sıra iki tugay daha oluşturularak bölgede gerekli güç koordinasyonu sağlandı. Şırnak'ın Gabar bölgesindeki karargâhların yanı sıra bölgede etap etap askeri konteynır ve barakalar ile oluşturulan karargahın yan kuruluşlarıyla birlikte Kara Kuvvetlerinin bu koordinasyonu yapacak birimleri de yerleştirildi. Hamidiye alaylarına benzeyen PKK ile mücadele edecek tugayların oluşumu tamamlandı. Bölgedeki 240 bin askeri güç Diyarbakır'da bulunan Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı filoların desteğiyle hareket edecek. Bölgede bulunan petrol boru hatlarının güvenliği ve sınır komşularımızda meydana gelebilecek olası hareketlenmelere karşı önemli bir önlem amacını da taşıyan bu tarihi karar tamamen savunma bloğunun güçlenmesi amacını taşıyor. Irak'ta olası Sunni-Şii çatışması ve İran gerginliği karşısında TSK, Kara Kuvvetleri Karargâhının Şırnak'ta konuşlanmasını uygun buldu. Hazırlıkların terörle mücadele yasasının hızla Meclis'e sevki ve ABD Dışişleri Bakanı Condoliza Rice'ın Ankara ziyaretinin hemen öncesinde tamamlanması dikkat çekiyor" Spekülasyona açık pek çok haber birbiri peşine devam etti. Bu konuda Genelkurmay Başkanlığının resmi açıklamasını görmeden, kulaktan dolma bilgilerle ve yollardaki askeri araç intikallerini gösteren fotoğraflara bakarak haberin doğruluğu hakkında yorum yapmak mümkün değil. Burada gerçek olan; askerlerin bu defa PKK'nın kökünü kazımak için kararlı olduğudur. Her gün birkaç şehit cenazesini anne ve babasına teslim etmek durumunda kalan askerlerin sıkıntısını anlamak mümkün.. Bu büyük operasyonu Ankara'yı 26 Nisanda ziyaret edecek için ABD Dışişleri Bakanının gelişi ile bağdaştıran bazı aydınlarımızın açıkça dillendirdikleri değerlendirmeler özetle şöyle; "ABD İran'a bu yaz başında saldıracak bunun için Türkiye ile anlaştı. Şimdi PKK ile mücadele örtüsü altında İran'a gidecek birlikler İran sınırına kaydırılıyor. Kara Kuvvetleri Karargâhı da İran'a karşı yapılacak harekâtı yönetmek Şırnak'a kaydırılıyor" Ben bunları marazi kafaların daha başlangıçtan itibaren gerçekleşmeyeceği belli olan düşünceler olarak görüyorum. ABD'nin Türkiye ile İran'ın savaşmasını kendi milli menfaatleri için doğru görüp iki ülkeyi birbirine düşürmek için çalıştığını kabul etmeliyiz. Fakat Türkiye'yi İran ile harbe sürükleyecek kabul edebileceğimiz bir ortam yaratmanın asla mümkün olamayacağını da görmemiz gerekiyor.. KEŞKE; Taki DOĞAN'ın haberinin her kelimesinin doğru olsa idi.. KEŞKE; KKK.Org Yaşar Büyükanıt' sözleri; "Evet ben terörün kökünü kazıyıncaya ve devletimin gücünü görmeyenler görünceye kadar Ankara'ya dönmeyeceğim. Gidebileceğimiz en uç noktaya kadar gidecek ve ülkemin güvenliğini tehdit eden PKK terörünü bir daha dirilmeyecek şekilde ortadan kaldıracağım." Şeklinde olsa idi. Şimdi gelelim haberin ülkem açısından ne anlam ifade ettiğine. Türk Ordusu; ülkemizin ve bölgemizin güvenliği için elimizde bulunan tek ve en büyük güçtür. Bu güç, 11 Eylül saldırılarından sonra dünyayı yeniden yapılandırmaya karar vererek Afganistan ve Irak'ı işgal edip, şimdide Suriye ve İran'ı işgal için hazırlandığı bilinen ABD'nin önündeki en büyük engeldir. Türk Ordusu; ABD'nin dünya hâkimiyetine giden yolda uygulamak istediği Büyük Ortadoğu Projesinin gerçekleşmesi önündeki en büyük engeldir. Türk Ordusu; ülkemizi bölük pörçük federe devletçikler haline getirerek kolayca sömürmeyi akıllarına koyan AB için engeldir.. İşte bu yüzden İKİZ YASALAR ve UYUM YASALARI ile her alanda güçsüzleştirilmeye çalışılan ve Türk halkı üzerindeki güvenini kaybetmeye zorlanan, bu yönde kafasına bilerek çuval dahi geçirilen silahlı kuvvetlerimiz üzerindeki bütün oyunları bozmak zorundadır.. AB yolunda taviz üstüne taviz veren, Kıbrıs ve Irak'taki kırmızı çizgilerimizi ortadan kaldırarak başımızı öne eğen, 350 Milyar dolarlık borç yükü altında dayatmalara karşı direnme gücü kalmayan ülkemizde güvenliğimizin teminatı olan ordumuz dimdik ayaktadır. ** KEŞKE; 240.000 değil, 500.000 asker sınıra yığılsa, ** KEŞKE; terörle mücadelede yetişmiş bütün subay ve astsubaylarımız 24 saatlik tayinlerle operasyon birliklerine atansa, ** KEŞKE; Kısmi Seferberlik yapılsa ve son üç yıl içinde terörle mücadele yapan birliklerde yetişmiş askerlerimiz yeniden askere alınarak çok yakından tanıdıkları bölgede fiilen görevlendirilse, ** KEŞKE; Gönüllü seferberlik ilan edilse ve şehit yakınları evlatlarının öcünü almak üzere askere alınsa, ** KEŞKE; Ülkemiz terör belasından kurtulana kadar mücadele edecek birliklerin gücünü arttıracak yasal destekler sağlansa,(Sıkıyönetim, Olağanüstü Hal gibi) Benim görüşüme göre; Kara Kuvvetleri Komutanlığın Karargâhının Şırnak'a gitmesi fiilen fazla hiçbir fayda sağlamaz. Fakat Psikolojik Harekât açısından uygulanabilecek en güçlü tedbirdir. Bu uygulandığı takdirde etkisi sanıldığından da büyük olacaktır.. Bu caydırıcı güç sayesinde belki de tek silah atmadan; - PKK Terör örgütü tamamen kendi kendini ortadan kaldırmaya zorlanır.. - ABD Kuzey Irak'ta söz sahibi olduğumuzu gücümüzü yerinde görerek öğrenir. - Kuzey Irak'taki Barzani'ni kukla Kürt Devleti sessiz sedasız kendini ortadan kaldırır. - Irak'lı Türkmenler üzerindeki baskı biter. Kendi kendilerini yönetmeleri sağlanır. - Petrol boru hatları emniyete alınır. - Diyarbakır'ı Kürdistan'ın başkenti gibi nitelendiren AB mensubu müttefiklerimizin bölgeye gelmeleri önlenir. - Devletimizi ve bayrağımızı tanımadıklarını belirten ve PKK'yı terör örgütü olarak görmeyen siyasilerin sesi kesilir. - Bölge halkının ihtiyaç duyduğu huzur ve güven dolu ortam ve kesintisiz devlet otoritesi sağlanır.
Aslında bunlar olması gereken ve olması şimdiye kadar geciken kabiliyetimiz ve yetkimiz dahilindeki işler. Bekleyelim ve görelim.
Dr. Tahir Tamer Kumkale 26 Nisan 2006 Çarşamba |
|
|