13 ŞUBAT 2025 PERŞEMBE

 
Dr. Tahir Tamer Kumkale

tamer@kumkale.net

İYİ İNSANLARI SAYGI İLE SELAMLIYOR VE SEVGİ İLE KUCAKLIYORUM............

Ana Sayfa
Başlarken
Yazı Arşivi
Yazı Arama
Kitaplarım
Hakkımda


    Kitaplarımdan seçmeler...

Amazon'da kitaplarım






HÜDA-PAR ‘IN ANAYASA İLE İLGİLİ İSTEKLERİNİ DİKKATE ALMAYALIM.. SADECE GÜLÜP GEÇELİM. AMA NE OLDUKLARINI DA BİLELİM...
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:

Biz ilhamlarımızı gökten ve görünmez alemlerden değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz. Bizim yolumuzu çizen; içinde yaşadığımız yurt, bağrından çıktığımız Türk milleti ve bir de milletler tarihinin binbir facia ve ızdırap kaydeden yapraklarından çıkardığımız neticelerdir.- Gazi Mustafa Kemâl Atatürk – 1927

 16 Eylül 2024 Pazartesi 

Cumhur İttifakı’nın bileşenlerinden Hür Dava Partisi’nin (HÜDAPAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Anayasa'nın 4. maddesine karşıyız.” dedi. Ve yer yerinden oynadı.

Oysa bu sözler yeni değil. Halen iktidar ortağı olan ve TBMM’de temsilci bulunduran bu partinin resmi web sitesinde Anayasa ile ilgili programları açıkça yazılmıştır. Adamlar kendilerini saklamıyorlar. Oyunlarını açık ve kamuoyunun gözü önünde oynuyorlar. Ben buyum diyorlar ve hiç bir şey saklamıyorlar.

Sadece Anayasa konusunda değil, her konuda yapmak istediklerini uzun uzun anlatmışlar. Anayasa ile ilgili aşağıya aldığım hususlar dahil bunların isteklerinin herhangi birini ciddiye alıp kabul etmemiz düşünülemez dahi..

Aslında bu söylediklerini bugünkü veya gelecekte elde etmesi muhtemel gücü ile yerine getirebilmeleri de asla mümkün değildir. O halde ne yapalım? Onları potansiyel bir güç olarak görüp cevap mı yetiştirelim?

HAYIR. YAPACAĞIMIZ TEK ŞEY; onları dikkate almamak, gülüp geçmek ve yok saymak olmalıdır.

HÜDA-PAR ANAYASA KONUSUNDA PROĞRAMINDA ŞUNLARI SÖYLÜYOR;

- 12 Eylül askeri cuntası tarafından hazırlanan 1982 Anayasası toplumun ihtiyaçlarını karşılamaktan oldukça uzaktır. Bu anayasa topluma silah zoruyla giydirilmiş bir deli gömleği gibidir. Halkın büyük çoğunluğunun talebi tamamen yeni bir anayasadır.

- Vesayetten ve ideolojiden arınmış, sivil bir anayasa acilen yapılmalıdır.

- Yeni anayasanın başlangıç bölümü kısa ve öz olmalıdır. Etnik vurgu yapılmaksızın insani hak ve özgürlüklere kuvvetli bir vurgu yapılmalıdır.

- Bu yeni anayasanın değiştirilemez nitelikte hiçbir maddesi olmamalıdır.

- Yeni anayasa herhangi bir ideoloji dayatmamalı, bu çerçevede hem seçilecek milletvekillerinin hem de devletin değişik kademelerinde görev alacakların yemin metni değiştirilmelidir. Hiç kimse bir ideolojiye bağlılık üzerine yemin etmemeli ama herkes bu toplumun faydasına çalışacağına dair yemin etmelidir.

- Yapılacak yeni anayasada toplumun ihtiyaçları, halkın talepleri ve farklıkları dikkate alınmalıdır. Yeni anayasa; toplumun farklı kesimlerinin ortak paydalarda buluşmasını sağlayacak, hiçbir vatandaşın ötekileştirilmesine veya iç düşman olarak tanımlanmasına yol açmayacak şekilde hak ve adalet ölçüsü gözetilerek yapılmalıdır.

- Profesyonel ordu oluşturularak, askerlik hizmeti zorunlu olmaktan çıkarılmalıdır. Geçiş sürecinde askerlik hizmetini asker olarak yapmak istemeyenler için vicdani red hakkı, insani temel bir hak olarak tanınmalıdır. Bu hakkın kullanımı kişinin ileride belirli haklardan yoksunluğuna da yol açmamalıdır.

- Çocuklarımızın gelirini şimdiden harcama hakkımızın bulunmadığı, borç ve faiz sarmalının, ülkelerin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü tehdit eder boyutlara geldiği gerçeği göz önünde bulundurularak denk bütçe yapılması, gelirlerden fazla harcama yapılmaması anayasal bir hüküm haline getirilmelidir.

- Bakanlar kurulu kararıyla vergi oranlarının artırılması imkân dâhilinden çıkartılmalı, oran artışının ancak meclis kararıyla mümkün olabileceği anayasal bir hüküm haline getirilmelidir.

- Vatandaşlık tanımı ile temel hak ve hürriyetlerin düzenlendiği kısımda "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin, bu haklardan eşit bir şekilde yararlanmasının temini devletin görevi, yükümlülüğü, varlık ve meşruiyet nedenidir." şeklinde bir madde veya fıkraya yer verilmelidir. Böylece hem vatandaşlık tanımı ile ilgili tartışmaların son bulması sağlanmış hem de hak ve özgürlüklere kuvvetli bir vurgu yapılmış olur.


Dr. Tahir Tamer Kumkale
16 Eylül 2024 Pazartesi

 
BİLDİRİ-YORUM
2000-2012 | Dr. Tahir Tamer Kumkale