Dr. Tahir Tamer Kumkale
tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım
|
10 Kasım 2005'te Atatürkçülük ve Atatürkçü Düşünce Sistemi |
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
|
Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk (1929) |
Yine soğuk bir 10 Kasım günü. Yine bayraklar yarıda. Yine yüzler üzgün ve ağlamaklı. Bugün aramızdan ebediyen ayrılışının 67nci yıldönümünde, kendisine en fazla ihtiyacımız olan bir günde yüce önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün aziz hatırası önünde tazimle eğiliyoruz. Binlerce yıllık Türk tarihi içindeki Türk kahramanlarının ve Devlet adamlarının en büyüklerinden biri olan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Türklüğün bir çağının simgesidir. Bu simge Türk ismini yeniden dünyaya kazımıştır. Bugün Türk milleti ve bütün insanlık âlemi O'nun fikir ve düşünceleri ile yaşantılarına yön vermektedir. İnanıyorum ki bu muhteşem aydınlanma yarın da devam edecektir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk; Türk ve dünya tarihi içinde yeri hiçbir zaman doldurulamayacak müstesna bir kişiliktir. Tarihi işlevini bitirmiş bir cihan devletini öz cevherinden Türk milli şuurunu uyandırarak yepyeni bir devlet oluşturmuştur. Öldü denilen Türk milletini yeniden tarih sahnesinin çok saygın bir toplumu haline getirmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, çok genç denilecek bir çağda 57 yaşında aramızdan ayrıldı. Ölümünün üzerinden 67 yıl geçmesine rağmen O'nun yarattığı "ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİ" bütün unsurları ile Türk toplumunun yaşantısına yön vermektedir. Türk milleti Ata'sının İlke ve İnkılapları doğrultusunda onun gösterdiği hedeflere ilerleme gayreti içindedir. Bugün gelişmiş kitle iletişim araçlarının sağladığı imkânlardan geniş ölçüde yararlanan Atatürkçü Düşünce Sistemi; milli sınırlarımız dışına taşarak evrenselleşmiş ve dünya milletlerine de her alanda ışık tutmaya başlamıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte 20'nci asra damgasını vuran Hitler, Mussolini, Stalin, Lenin, Mao Che Tung, Tito gibi liderler fikirleri, eserleri ve heykelleri ile birlikte tarihin derinliklerinde yerini almışlardır. Bugün yaşayan ve tarihe damgasını vuran tek lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. O'nu ölümünün 67'nci yılını idrak ettiğimiz bugün yaşatan ve yarınlarda da yaşatacak olan husus; TUTARLI, DENGELİ ve UYGULANABİLİR bir düşünce sistemine sahip bulunmasıdır. "Atatürkçülük", "Atatürkçü" ve "Atatürkçü Düşünce Sistemi" kavramlarını günlük yaşantımızda çok sık kullanıyoruz. Bu kavramlar Anayasamızın fikri özünü teşkil etmesinin yanında, toplum hayatımızı yönlendiren birçok önemli yasalarda belirleyici, yönlendirici ve yol gösterici nitelikleriyle kullanılarak kurumsallaşmıştır. "Atatürkçü Düşünce "kavramı ile; Mustafa Kemal Atatürk'ün kaynağını ve gücünü Türk Milleti'nden, O'nun binlerce yıllık tarihi geçmişinden ve kültüründen aldığı; günümüz şartlarına, akla, mantığa, Türk Milleti'nin ihtiyaçlarına, arzu ve isteklerine, kabiliyet ve becerilerine, çağdaş bilim ve teknolojinin gereklerine uygun şekilde geliştirdiği; Türk insanının ve Türk Toplumu'nun davranış ve faaliyetlerinin Türk Milli Hedefleri doğrultusunda yönlendirmek ve yönetmek için ortaya koyduğu düşünce ve görüşlerin tümü akla gelmektedir. Atatürkçü Düşünce'yi bir bütün olarak kendisine hayat tarzı seçmiş ve uygulamakta olan kişiye "Atatürkçü" diyoruz. Atatürkçülerin topluca ve bir bütünlük içinde davranışlarını ve eylemlerini ise "Atatürkçülük" olarak tanımlıyoruz. Atatürkçü Düşünce'nin en büyük özelliği zamanımıza kadar kitleleri yönlendiren düşünce sistemlerinin dışında tamamen Türklüğe has milli bir karakter taşımasıdır. Atatürkçü Düşünce; Türk Toplumunu her alanda güçlendirmeyi hedef almasına rağmen EVREN-DÜNYA-İNSAN ve TOPLUM hakkında ortaya koyduğu fikirleri ve özellikle "Millet Egemenliği", "Milli Hâkimiyet" ve "Tam Bağımsızlık" gibi temel düşünceleri ile artık bizim malımız olmaktan çıkmıştır. Evrensel boyutlara ulaşarak dünya milletlerinin ortak malı olmuştur. Türk milletinin tamamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü tanımakta, benimsemekte ve O'nu sevmektedir. Bu gerçek ortada iken; devletçe ve milletçe 67 yıl gibi uzun bir sürede; - ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE ve ATATÜRKÇÜLÜK açısından yapılması gerekenleri yapabildik mi? - O'nu her yönü ile anlayıp, anlatabildik mi?
- Neler yapılabilirdi?
- Daha neleri yapmamız gerekiyor?
- Atatürkçü Düşünce'nin Türk Milleti'nin yaşantısında sonsuza kadar yönlendirici olması için nasıl bir yol izlememiz gerekiyor? gibi sorulara verilebilecek mantıklı cevaplar Atatürkçü Düşünce Sistemi'nin ülkemizdeki yerini, evrensel boyutlardaki durumunu ve gelecekteki geçerliliğini belirleyecektir.
Bu sorulara cevap vermek ve bu düşünceyi sonsuza kadar yaşatacak sistemleri bilimsel yollardan araştırmak, bulmak ve bulduklarını milletin tüm yaşantısında uygulanabilir bir hale dönüştürmek işi son derece zor ve kapsamlı bir faaliyettir. Milletimiz bu zor ve fakat mutlaka gerçekleştirilmesi gereken faaliyetleri yürütecek teşkilâtları Anayasa ve yasalarla kurarak teminat altına almıştır. Anayasamızın 134'ncü Maddesinde kurulması öngörülen ve 11.8.1983 gün ve 2876 Sayılı Kanun ile faaliyete geçen "ATATÜRK KÜLTÜR, DİL ve TARİH YÜKSEK KURUMU" bünyesindeki "ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ" sorumluluğunda Atatürkçülük faaliyeti koordineli bir şekilde sürdürülmektedir. Ülkesini ve milletini seven her Türk Atatürkçü olmalıdır. Her Türk Atatürk'ü ve Atatürkçü Düşünce'yi anlamak için çaba harcamalıdır. Milletimiz O'nu tanıdıkça kendini tanıyacaktır. Geleceğine ait güveni artacaktır. Sonunda yarınlarına çok daha iyimser gözle bakacaktır. Ölümünün 67'nci yılında Türk Milleti'ne kutsal Anadolu toprakları üzerinde ölümsüz eseri Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı ile anıyorum. Eserlerini sonsuza kadar yaşatacak genç nesillerimizin var olduğunu bilmesini istiyorum...
Dr. Tahir Tamer Kumkale 10 Kasım 2005 Perşembe |
|
|