Dr. Tahir Tamer Kumkale
tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım
|
TESUD'un görevi AKP hükümetinin teslimiyetçi AB macerasının reklamını yapmak değildir |
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
|
Yeni Türkiye'nin takip edeceği siyaset, belirsiz ve keyfi olamaz. Bizim siyasetimiz, mutlaka milletin kabiliyet ve ihtiyacıyla mütenasip olacaktır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk (1923) |
Türkiye Emekli Subaylar Derneği, kısa adı ile TESUD Türk Silahlı Kuvvetlerinden emekli olan subayların oluşturdukları bir sivil toplum örgütüdür. Türkiye Emekli Subaylar Derneği'nin; ATATÜRKÇÜ çizgide ve O'nun eserlerini koruma ve kollamaya kararlı, bu konularda işbirliği ve dayanışmaya açık bir kuruluş olarak kamuoyunda haklı bir itibarı vardır. TESUD yaklaşık 10.000 üyesi ve yurt geneline yayılan 30 şubesi ile faaliyetlerini sürdürmektedir. Ben ve eşim emekli olduğum 1996 yılından itibaren TESUD'un BEYOĞLU Şubesi üyesiyiz. Tüzüğünde bu Derneğin Amacı şu şekilde dile getirilmiştir;
" Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bekasını savunucu, ülkenin ve ulusun bölünmez bütünlüğünü koruyucu ve devamını sağlayıcı çalışmalar yapmak ve bu türdeki çabaları desteklemek; vatan, ulus ve bayrak sevgisini yüceltmek; çalışmalarını ATATÜRK İlke ve Devrimleri doğrultusunda yürütmek, üyeleri arasındaki dayanışmayı güçlendirerek devam ettirmek; ATATÜRKÇÜ GENÇLER yetiştirilmesine imkânlar nispetinde ekonomik katkıda bulunmaktır."
Küreselleşme olgusunda önemli yerleri olan "SIVIL TOPLUM ÖRGÜTLERI" kavramı çok yeni olmasına rağmen bu teşkilatlar toplumumuz tarafından benimsendi ve yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Sendikalar, dernekler, vakıflar, üniversiteler, barolar, meslek kuruluşları, esnaf kuruluşları, hareket ve grup adı altındaki birliktelikler gibi geniş halk kitlelerini temsil eden organizasyonların faaliyetlerine sıkça şahit olmaktayız. " Kamuoyu tepkisi " batı demokrasilerinde çok etkilidir. Bu tepkiler yönetim tarafından yeterince ciddiye alınmaktadır. Çünkü bu kuruluşlar temsil ettikleri kitlelerin oylarını etkileyebilecek güce sahiptirler ve bu güç sonunda siyasi tabloyu belirlemektedir. Etkili bir kamuoyu tepkisi; yönetimin alacağı kararlarda bilimsel, tutarlı, dengeli ve uygulanabilir olmasını sağlamak için titiz ve detaylı bir çalışmayı zorunlu kılar. Meydana gelebilecek istenilmeyen durumlara karşı önceden tedbir alınması zeminini hazırlar. Diğer bir deyişle " KAMUOYU TEPKISI; yöneticilerin önemli ve vazgeçemeyecekleri bir ön denetleme sistemidir." Mensubu olmakla gurur duyduğum Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) en önemli ve etkin sivil toplum örgütlerinin içinde yer almaktadır. Mevcut yapısı, potansiyeli, bilgili, şuurlu, kültürlü ve Atatürk Milliyetçiliği ile yoğrulmuş dinamik kadroları ile bu kutsal görevi en iyi bir şekilde başaracak güce sahiptir. Coğrafi konumumuz ve jeopolitik özelliğimiz Türk Milletinin Türkiye ve Türk Dünyasının düşmanlarına karşı daima uyanık bulunmamızı gerektiriyor. Bu gerçeği bilerek, ülkemiz üzerinde milli menfaati olan şer güçlerinin yıkıcı ve bölücü faaliyetlerine karşı kutsal vatan topraklarını ve milli çıkarlarımızı korumak görevini sadece yönetimden beklemek kanaatimce doğru değildir. Bugün TESUD kadrolarına düşen en önemli görev; tecrübe, bilgi birikimi ve yeteneklerinden yararlanarak her alanda ve her platformda sesini duyurmaktır. Bu şekilde atıl kalan potansiyel harekete geçirilerek dostlarımıza güven duygusu, düşmanlarımıza ise daha dikkatli olmaları mesajı verilebilecektir. Planlı, programlı ve zamanlı çalışmaya alışkın asker kişilerden oluşan TESUD kadrolarının yapacakları sivil toplum hareketlerinin her alanda diğer sivil toplum örgütlerine örnek olacağı açıktır. Bu şekilde Türk yöneticileri atacakları adımlarda ve verecekleri kararlarda milletin istek ve düşüncelerini ve desteğini de alarak daha somut ve doyurucu hizmetleri gerçekleştireceklerdir. Ben TESUD için böyle düşünüyordum ve başarılı olunacağına da inanıyordum. Fakat TESUD'un yeni Genel Başkanı E. Tümg. Rıza KÜÇÜKOĞLU' nun ZAMAN Gazetesinde yayınlanan röportajı bu inancımı temelinden sarstı. Yazının başlığı; "Emekli subaylar AB sürecine destek için lobi yapacak" şeklinde idi. Yazıda özetle şunlar dile getiriliyordu.
" - Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD), Avrupa Birliği üyelik sürecine katkıda bulunmak için harekete geçiyor. Devlet AB ile müzakere masasında pazarlık yaparken emekli subaylar, ordunun AB karşıtı olmadığını anlatmak amacıyla NATO içinde faaliyet gösteren emekli askerlerin kurduğu derneği Türkiye'de ağırlayacak.
- NATO bünyesinde yer alan emekli askerler tarafından kurulan derneklerin yer aldığı konfederasyona bağlı yaklaşık 2 bin subay, İstanbul'da düzenlenecek konferans ve seminerlere katılacak
- TESUD, yurtiçinde de AB-Türkiye ilişkilerinin değerlendirileceği konferanslar düzenlemeye hazırlanıyor. İlk konferans 14 Kasım'da Ankara'da tertip edilecek. İstanbul, İzmir, Antalya, Bursa gibi büyük illerde devam edecek konferans ve seminerlere konuşmacı olarak davet edilen isimler arasında Türkiye'nin AB üyeliğine destek verenler ve karşı olanlar da var.
- TESUD Genel Başkanı Rıza Küçükoğlu; "Amacımız, Türk ordusunun AB karşıtı olmadığını kanıtlamak. AB kriterlerine en yakın kurumun TSK olduğunu göstermek istiyoruz." dedi. Küçükoğlu, Avrupalı meslektaşlarına Türk ordusunun demokrasiye müdahale etmeyen, çağdaş ve ilerici olduğunu göstermek istediklerini söyledi. Bu amaçla İstanbul'da uluslararası bir organizasyon düzenlemeye karar verdiklerini kaydeden Küçükoğlu, bu konuda Başbakanlık'a talepte bulunduklarını ifade etti."
Kanaatimce bu hareket TESUD' un amacını aşmaktadır. TESUD' yönetiminin 17 Aralık 2004 Katılım Antlaşması ve 3 EKİM 2005 Müzakere Çerçeve Belgesinin içeriği hakkında yeterli bilgilerinin olmadığı anlaşılmaktadır. Atatürkçü Düşüncenin yılmaz savunucusu Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu emekli subayların Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin temel ve vazgeçilemez kaynağının "Tam Bağımsızlık" ve "Kayıtsız şartsız millet egemenliği" olduğunu bilmeleri gerekiyor. Oysa bugüne kadar AB adına verilen tavizlerle her tarafının tuzaklarla dolu olarak ortaya çıkan bu belgelerle başlayacak süreç içinde Gazi'nin Cumhuriyetin bekası için gösterdiği iki temel kuralı tamamen ortadan kalkmaktadır. Cumhuriyetin temelini teşkil eden Lozan Barış Antlaşması askıya alınmakta, SEVR geri getirilmeye çalışılmaktadır. TESUD'un menfi yöndeki bütün gelişmelere rağmen hem "Atatürkçü çizgiyi" ve hem de "AB'ye tam teslimiyeti" nasıl bir araya getirecekleri anlaşılmamıştır. TESUD yönetiminin aldıkları kararı bir kere daha ciddi şekilde irdelemelerinde yarar vardır. Eğer gazete haberleri doğrultusunda hareket etmekte kararlı iseler ben Tahir Tamer Kumkale olarak bu davranışlarında yanlarında olmadığımı açıklıyorum ve TESUD yönetimini AKP Hükümetinin değil, milletin sesine kulak vermeleri yönünde uyarıyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “.. Hangi istiklal vardır ki, ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir!..”sözünün hatırlanmasının yararlı olacağını değerlendiriyorum.
Dr. Tahir Tamer Kumkale 27 Ekim 2005 Perşembe |
|
|