Dr. Tahir Tamer Kumkale
tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım
|
Atatürkçü Düşünce Sistemi - 33 |
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
|
Gerek askeri hayatımın ve gerek siyasi hayatımın bütün devir ve bölümlerini işgal eden mücadelelerimde daima hareket prensibim, milli iradeye dayanarak milletin ve vatanın muhtaç olduğu gayelere yürümek olmuştur. Gazi Mustafa Kemâl Atatürk - 1928 |
ATATÜRK VE ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİNE DÜŞMAN OLAN UNSURLAR: Gazi Mustafa Kemal Atatürkün pek çoğunu hala anlamakta zorlandığımız fikir ve düşünceleri geçmişte milletine yön vermiş, bugün vermekte ve yarında bu fikir ve düşünceler ülkemizi yönlendirmeye devam edecektir. Bu Türk milleti için kaçınılmaz bir zorunluluktur. Sömürge yönetimlerinden birer birer istiklalini kazanan yirminci asrın genç devletlerinin pek çoğu bugün yönetimlerinde Atatürkün gösterdiği yolda yürümektedir. Ve bu ülkeler Onun prensipleri doğrultusunda yönetilmektedir. Pek çok ülkenin liderlerinin çalışma masalarının üzerinde her an alıp kullanabilecekleri bir NUTUK ile ATATÜRKÜN SÖYLEV ve DEMEÇLERİnin bulunduğu basın yoluyla herkesin öğrendiği bir gerçektir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte geçen asra damgasını vuran liderlerden hemen hemen hiçbiri bugün anılmamaktadır. Hitler, Mussolini, Stalin, Lenin, Che Guevera, Mao Che Tung, Ho Şi Minh, Tito gibi meşhur liderler fikirleri, eserleri ve iktidarları esnasında ülkelerinin meydanlarını süsleyen görkemli heykelleri ile birlikte tarihin derinliklerinde yerlerini almışlardır. Günümüzde yaşayan ve tarihe damgasını vuran tek lider Gazi Mustafa Kemal Atatürktür. Onu sonsuza kadar yaşatacak olan tek husus vardır. Oda; TUTARLI, DENGELİ ve UYGULANABİLİR bir düşünce sistemine sahip olmasıdır. Fikirleri TUTARLIdır. Çünkü toplumu yönlendirmeye yönelik bütün etkenler detaylı düşünülerek ve kendi aralarında dengeler kurularak birbiri ile çelişmeyen birbirini bütünleyen bir fikir sistemi geliştirilmiştir. Fikirleri DENGELİdir. Çünkü Atatürkçü Düşünce, toplumun sadece bir kısmını yüceltecek veya toplum içinde birkaç sosyal sınıfı güçlendirmeye yönelik bir fikir sistemi değildir. Atatürkçü Düşünce toplumun bütün kesimleri arasında yaratılan bir sosyal dengenin üzerine inşa edilmiştir. Toplumun bütün kesimleri üretime katkıda bulundukları kadar üretimden paylarını eşit olarak alırlar. Bu düşünce sosyal sınıflar yaratmaz, fakat mevcut sosyal sınıfları dengeli bir şekilde bir araya getirir ve kollar. İşte bu denge Atatürkçü Düşünceyi sonsuza kadar kullanılır hale getirmektedir. Fikirleri UYGULANABİLİR niteliktedir. Çünkü Atatürkçü Düşünce Türk milletinin ihtiyaçlarını karşılamaya yöneliktir. Ve milletin kabiliyetlerine göre ortaya konulmuştur. Afaki ve hayali değildir. Fikirler tamamiyle uygulanabilir olduğundan ve geçmişteki başarılı uygulamaları da görüldüğünden toplumların vazgeçemeyecekleri bir sistem oluşmaktadır. İşte bu üç temel unsur Atatürkçü Düşünceyi ölümsüz kılmıştır. Bugün yaşadığı gibi geleceğin ihtiyaçlarını da karşılayabilecek elastikiyette olduğundan devamlılık arz etmektedir. TÜRK MİLLETİ İÇİN ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE; varlığını korumak, varlığını geliştirmek ve devam ettirmek için sonsuz bir kaynak ve ulaşılması gereken kutsal bir hedeftir. TÜRK MİLLETİ İÇİN ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE; bir yaşam tarzıdır. Bu düşüncenin meydana getirdiği kültür çevresi bu yüce milletin hürrriyet içerisinde bağımsız yaşaması için vazgeçemeyeceği, birlik, bütünlük ve medenilik ortamıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk; düşüncesiyle, davranış ve eylemleriyle, uygulamaları ve hatta düşünüp de uygulayamadıkları ile Türk milletinin güvenliğinin, refahının, kalkınma hamlelerinin ve mutluğunun bir simgesidir. Tamamen bize ait olan bu emsalsiz ve vazgeçilemez simgeyi korumak, kollamak, yaşatmak ve sonsuza kadar bekasını sağlamak her Türk evladına düşen kutsal bir görevdir. 82 yıldır bölgesinde bir huzur adası halinde mevcudiyetini sürdüren Türkiye Cumhuriyeti Devletinin jeopolitilk ve jeostratejik konumundan kaynaklanan önemi tek kutuplu hale gelen dünyamızda giderek artan bir şekilde devam etmektedir. Bölgede menfaati olan küresel güçler bu kritik bölgede kendi milli menfaatlerine dur diyebilecek güçlü bir Türkiye arzu etmemektedir. Yakın çevremiz istikrarsız ve tam bir savaş alanı durumunu muhafaza etmektedir. Çevremizdeki istikrarsız ortam bizi doğrudan ilgilendirmekte ve geleceğimizi ciddi şekilde tehdit etmektedir. Dünyayı yönetmeye soyunan küresel güçlerin hazırladıkları bütün planların içinde Türkiye mutlaka vardır. Çünkü bu bölgedeki şer güçlerin faaliyetineset çekebilecek yegane potansiyel güç olarak Türkiye görülmektedir. Ülkemizdeki birlik, beraberlik ve bütünlük bizim güçlülüğümüzün göstergesidir. Oysa ülkemiz üzerinde milli menfaatleri olan şer güçler bu coğrafya da güçlü bir Türkiye görmemek için bütün yolları denemekte ve her alanda saldırılar yaparak bizi zayıflatmaya çalışmaktadır. İşte bu yüzden Atatürk ve Atatürkçülük; birlik, beraberlik ve bütünlüğümüzü temsil ettiği için ülkemiz üzerinde hain emeller besleyen şer güçler ile bunların yurt içinde satın aldığı işbirlikçilerin saldırdığı en önemli hedefi haline gelmiştir. Bu gerçeği kabullenmeli ve elimizdeki bu büyük güce sımsıkı sarılıp ondan bir çakıl taşı dahi kopartmalarına izin vermemeliyiz
.
Dr. Tahir Tamer Kumkale 18 Şubat 2005 Cuma |
|
|