Dr. Tahir Tamer Kumkale

tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım



|
Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür ayrılamaz |
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
Milli sınırlarımız dahilinde memleketin tamamiyetini ve milletin tam bağımsızlığını temin etmek. Bizim millete karşı üstlendiğimiz vazife işte bunu temin edecektir. (Gazi Mustafa Kemâl Atatürk - 1921)
Bugün 4 Eylül 2009.
Mustafa Kemal Atatürk tarafından cumhuriyetin ve tam bağımsız yeni Türk devletinin temellerinin atıldığı Sivas Kongresinin (4-11 Eylül 1919) üzerinden 90 yıl geçti.
Kaybedilmiş bir Cihan Harbi, işgal altında bulunan bir imparatorluk, tutsak edilmiş bir padişah ve her karış toprağında işgal askerlerinin dolaşmasına imkan veren Mondros Mütarekesinin uygulandığı esaret yılları..
Galip devletler, galibiyetin kendilerine tanıdığı bütün avantajları sonuna kadar kullanmaktaydı. Esir padişah ve esir Osmanlı hükümeti her alanda düşmanlarına tam teslimiyet görünümü içindeydi.
Bugün 2009 yılını idrak ediyoruz ve tarih yine 4 Eylül. 86 yıllık cumhuriyetimiz geçen süre içinde askeri mağlubiyet görmedi. Türk bayrağı bu süre zarfında tam ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti devletinin semalarından hiç inmedi. Ülkemiz şu anda işgal askerlerinin çizmeleri altında değil.. Hâlâ Türk milletinin özgür iradesi ile seçilmiş vekillerimiz TBMM çatısı altında görev yapıyorlar..
Bugün görünürde işgal askerlerin süngüsü yok. Ama beyinlerdeki ABD işgali ülkenin en ücra noktasına kadar ulaşmış durumda. Ve bugün ülkemin seçilmiş parlamenterleri 88 yıl öncekinden daha sıkı bir şekilde yabancı manda ve himayesi isteyebiliyorlar. Açıkça bu ülke topraklarında ayrı bir devlet kurma fikri tartışılabiliyor. Ülkeyi kana bulayan terör örgütünün hapisteki liderinin posterleri sokaklarımızda taşınıyor ve fikirlerinden istifade etmemiz dayatılıyor. Ülke meselelerinde bizim değil, ABD ve AB yetkililerinin sözü daha fazla dinleniyor. Yönetimde milli değerlerimiz, değil küresel güçlerin menfaatleri ön plana çıkabiliyor. Ve herşeyden sonra, önceden hazırlanmış medya kanalıyla bütün bunlar halkımıza iyi şeyler olarak gösterilebiliyor. Çünkü bütün bunlara kabul edilen uluslararası ikiz yasalar ve AB dayatması ile çıkartılan uyum yasaları vasıtasıyla Türk hukuku izin veriyor.
Sözü uzatmak istemiyorum. Çünkü sağduyulu halkımız olanları çok iyi görüyor, anlıyor ve şimdilik ibretle seyrediyor.. Ben sadece 90 yıl önce Mustafa Kemal Paşa yönetimindeki bir avuç vatan evladının Sivas Kongresinde aldıkları kararların bugünde geçerliliğini koruduğunu ve benzeri kararların bugünde alınma ihtiyacı doğduğunu belirtmek istiyorum. Bu kararlardan alınacak çok dersler olduğunu vurguluyorum.
O zamanda ülkede yabancı hayranlığı vardı ve bu yüzden kongrede öncelikle manda himayesi altına girilmesi tartışılmıştır. Manda fikrini savunanlar devletin 500 milyon borcunun olduğunu, aynen günümüzde IMF ve Dünya Bankası önünde baş eğdiğimiz gibi mevcut gelirlerimizin bu borcun faizine dahi yetmeyeceği, bağımsız yaşamaya malî durumumuzun elverişli olmadığını, çevremizde bizi paylaşmak için bekleyen devletler bulunduğunu, parasız ordu kuramayacağımızı, işgal devletlerinin modern silahlarına karşı elimizde silah ve de asker olmadığını dayatıyorlardı.
Sonuçta tam bağımsızlık fikrinin kabul edildiği Sivas Kongresi kararları 12 Eylül'de Sivas halkının da katıldığı açık bir oturum ile kamuoyuna açıklandı. 14 Eylülde milleti Sivas kongresi'nce kararlaştırılan program ve Temsil Heyeti etrafında toplama amacıyla ilk yazılarının çoğu Mustafa Kemal tarafından kaleme alınan İrade-i Milliye Gazetesi'nin çıkarılmasına başlandı.
Günümüzde ekonomik darboğaz içinde çok sıkıntılı anlar yaşayan halkımızın iş ve aş bulmak gibi temel sorunlarına çare bulunacağı yerde tarihi Sivas Kongresinde açıklandığı gibi tamamen dış dayatmalarla Kürt açılımı, Ermeni açılımı, Kıbrıs açılımı gibi ABD Bakanı Obama’nın TBMM konuşmasında dikte ettirdiği konular gündemimizi işgal etmektedir.
Açılım tartışmalarının her platformda devam ettiği bu süreçte yöneticilerimizin öncelikle tarihi Sivas Kongresinin yapıldığı olumsuz şartları iyi değerlendirmeleri ve o gün alınan çok cesur kararları bir kere daha hatırlamalarında fayda mülahaza edilmektedir.
İşte 4-11 Eylül 1919 Sivas Kongesi kararları; 1. Mondros ateşkes Antlaşmasıyla belirlenen sınırlarımız içinde kalan topraklar, ayrılık kabul etmez bir bütündür. Bu topraklar üzerinde yaşayan bütün Müslüman unsurlar öz kardeştirler. 2. Millî gücü etken, millî iradeyi egemen kılmak esastır. 3. Her türlü işgal ve müdahaleye, özellikle Rumluk ve Ermenilik teşkilini amaçlayan hareketlere karşı birlikte savunma ve direnme esası kabul edilmiştir. 4. Gayrimüslimler her türlü vatandaşlık hakları saklı kalacağından siyasi egemenliğmizi ve sosyal dengemizi bozucu ayrıcalıklar verilmesi kabul edilmeyecektir. 5. Osmanlı Hükümeti bir dış baskı karşısında vatanın herhangi bir parçasını terk ve ihmal etmek zorunda kalırsa hilafet ve saltanatın (devletin), vatan ve milletin korunmasını ve bütünlüğünü sağlayacak her türlü tedbir ve karar alınmıştır. 6. İtilaf devletlerinden ülkemizin bölünmesi düşüncesinden tamamen vazgeçerek bu topraklar üzerindeki haklarımıza saygı gösteren haklı ve adaletli bir karara varmalarını bekleriz. 7. Devletimizin ve milletimizin bağımsızlığı, vatanımımzın bütünlüğü saklı kalmak şartıyla herhangi bir devletin fenni, sinaî ve ekonomik yardımını memnuniyetle karşılarız. 8. Merkezî hükümetin millî meclisi derhal toplaması ve bu suretle milletin ve ülkenin mukadderatı hakkında alacağı bütün kararları milletin meclisin denetimine sunması zorunludur. 9. Millî vicdanda doğan bütün vatanı ve millî cemiyetler Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adıyla birleştirilmiştir. 10. Mukaddes gayeyi takip ve genel teşkilatı yönetmek için bir temsil heyeti seçilmiştir.
Dr. Tahir Tamer Kumkale 4 Eylül 2009 Cuma |
|
|