12 EYLÜL 2024 PERŞEMBE

 
Dr. Tahir Tamer Kumkale

tamer@kumkale.net

İYİ İNSANLARI SAYGI İLE SELAMLIYOR VE SEVGİ İLE KUCAKLIYORUM............

Ana Sayfa
Başlarken
Yazı Arşivi
Yazı Arama
Kitaplarım
Hakkımda


    Kitaplarımdan seçmeler...

Amazon'da kitaplarım






İsmail Cem Afganistan'da
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:

 19 Aralık 2001 Çarşamba 

Dışişleri Bakanımız İsmail CEM, Türk Afgan ilişkilerinde önemli bir adım atarak bayramda Türkiye Cumhuriyeti' nin Afganistan Büyükelçiliğini yeniden hizmete açtı. Bu olay son yıllarda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin adına ve bölgesel kimliğine uyan çok önemli bir gelişme olarak değerlendirilmelidir.

Afganistan ile olan tarihi ilişkilerimizin önemine daha önceki yazılarımda yer vermiştim. Türkiye'nin gerek Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve gerekse İslam Dünyası ile olan ilişkilerinde Afganistan'da oluşan son durumun önemli bir sıçrama noktası olabileceğini belirtmiştim. Geç kalınmamasını, savaş sonrası yapılanmada ülkemize önemli ve öncelikli görevler düştüğünü vurgulamıştım.

İşte İsmail CEM'in Afganistan'a ve başkent Kabil'e yaptığı ziyaret gerek zamanlaması ve gerekse içeriği açısından Türk Dış Politikası için çok önemli bir gelişmedir. Türkiye savaş sonrası Afganistan'ın yaralarını sarmak için bölgeye resmen gelen ilk ülkedir. Bu ziyaretin yeni Afgan Yönetimi ve Afgan halkı üzerinde hem maddi ve hemde manevi tesirleri çok büyük olacaktır.

Bilindiği gibi, Afganistan'ın yeniden yapılandırılması için savaştan sonra bu maksatla bölgeye yerleşmeyi düşünen batılı güçlerin sözü edilen Ankara yerine Almanya'nın Bonn kentinde gerçekleştirdikleri Afganistan'ı Yeniden Yapılandırma Toplantısı'nda Türkiye'nin hiçbir yetkisi ve etkisi olmamıştır.

İsmail Cem'in 17 Aralık tarihli Afganistan ziyareti; Kabil Büyükelçiliği'nin resmen hizmete sokulması, Afgan liderlerle kendi şartları içinde bire bir yapılan görüşmeler, Kuzey İttifakının güçlü ismi Özbek General Raşid Dostum ile doğrudan yapılan görüşme, Afgan hastahanelerine yapılan büyük maddi yardım, en yetkili ağızlardan dillendirilen " AFGAN HALKININ YANINDAYIZ" mesajları bölgeye Türkiye Cumhuriyeti'nin ağırlığını koyduğunun önemli bir göstergesidir.

Ayrıca, daha önce Afganistan'a gitmesine karar verilerek savaşın kısa sürmesi sebebiyle gönderilemeyen Bordo Bereli Özel Kuvvetlerimizin sembolik olarak Kabil'de görülmeleri de Afgan Halkı için önemli bir güvence olararak değerlenirilmelidir. Şu anda Türkiye Afganistan meselesinin çözümünde bir adım öne çıkmıştır. Afgan Halkı; Türk halkını yakından tanır ve bilir. Dostluğuna inanır ve güvenir. Bu Halk, yıllar süren savaş sonrası ülkenin yeniden güçlendirilmesi ve medeni dünyada lâyık olduğu yeri alabilmesi için Türkiye'nin her alanda kendisini destekleyeceğini çok iyi bilmektedir. Nitekim iki gündür basın-yayın organlarından izleyebildiğimiz kadarı ile İsmail Cem'in ziyareti bu ülkede adeta karanlıkta bir ümit ışığı olarak belirmiştir.

Yakalanan bu dostluk ve güven ortamı ve elde edilen bu mevziler hiç bir şeklide terk edilmemeli, bilakis güçlendirilmeli ve takviye edilmelidir. Avrupalı Dostlarımızın Türkiye'nin beklemedikleri bir anda gerçekleştirdiğii bu Afganistan çıkartmasından memnun olmayacakları kesindir. Şimdi var güçleri ile kendilerini ön plana çıkartacak ve bilhassa ekonomik güçlülüklerini de kullanarak bölgeye girmeye çelışacaklarını hep birlikte göreceğiz.

Bugün Türkiye'nin ekonomik açıdan son derece zor bir dönemden geçmesine rağmen Orta Asya'daki çıkarları açısından Afganistanda yapabileceği çok şeyler vardır. Bunları detayına inmeden ana başıkları ile şu şekilde sıralayabiliriz.

 1. Taliban sonrası Afganistan'da çıkması çok muhtemel olan aşiretler arası çıkar çatışmalarında arabulucu ve yönlendirici bir görev üstlenmelidir.

 2. Taliban tarafından faaliyetlerine son verilen Türk Kolejleri ayni kadrolarla derhal faaliyete geçirilmelidir. Bütün Afganistan'ı kapsayacak tarzda yeni okulların gelecek öğretim yılından itibaren hizmete girecek şekilde açılması sağlanmalıdır.

 3. Afganistan'da Kabil ve Mezarı-Şerif kentlerinde birer Türk Üniversitesi kurulmalıdır.

 4. Afgan Ordusu'nun modernizasyonu, yeniden yapılanması ve eğitilmesi için Türk Askeri Heyeti gecikmeden Afganistan'a gönderilmelidir. Afganistan Harbokulu ve Sınıf Okulları Türk Harbokulu ve Sınıf Okulları desteğinde yeniden oluşturulmalıdır.

 5. Afgan Polisi ve Jandarması'nın yeniden yapılandırılması ve eğitilmesi için Jandarma Okullar Komutanlığı ile Türk Polis Akademisinin azami desteği sağlanmalıdır.

 6. Afgan Sağlık sistemlerinin geliştirilmesi ve yeniden yapılandırılması için örnek Türk Hastahaneleri açılmalı ve gerekirse bir Tıp Fakültesi kurulmalıdır.

 7. Başarılı Afgan gençleri'nin Türk Üniversitelerinde okumaları için her türlü maddi ve manevi destek verilmelidir.

 8. Türk Kızılayı savaş sonrası halkın yaralarının sarılmasında yeterli personel ve malzeme takviyesi ile Afganistan'ın bütün bölgelerine gönderilmeli, bölge halkına yapılacak insani yardımlar Türk Kızılay'ı tarafından (Kızılhaç Teşkilatı dahil ) yönetilmeli ve yönlendirilmelidir.

Yukarıda sekiz maddede sıraladığım temel hususlar Afganistana dünya ülkeleri tarafından nakit olarak yapılacak maddi yardımlar gibi değildir. Bu yardımların etkisi uzun vadeli ve kalıcıdır. Çok iyi plânlanmalı ve birbiri peşisıra harekete geçirilmelidir.

Bu sitede çoğunlukla eleştirdiğim ve gevşek davranmakla suçladığım Dışişleri teşkilatımızı ve Sayın İsmail Cem'i gerçekleştirdiği bu başarılı performanstan dolayı kutluyorum. Başarılarının devamını diliyorum. Türk gibi hızlı başladılar. Türk'ün tarihi misyonuna yakışır bir sonuçlandırmalarını diliyorum. Türk Milleti, yıllardır eza ve cefa çeken Afganlı Kardeşlerinin daima yanında olmuştıur. Kendileride çok zor durumda olmalarına rağmen kardeş Afganistan'a uzatacağımız dostluk ve yardım eline halkımızın büyük destek vereceğine inanıyorum.


Dr. Tahir Tamer Kumkale
19 Aralık 2001 Çarşamba

 
BİLDİRİ-YORUM
2000-2012 | Dr. Tahir Tamer Kumkale