Dr. Tahir Tamer Kumkale
tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım
|
CUMHURİYET GURURUMUZDUR.. O'NU YAŞATACAĞIZ.. |
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
|
Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister. Yeni nesli bu kemiyet ve keyfiyette yetiştirmek sizin elinizdedir. - Gazi Mustafa Kemal Atatürk-(1923) |
Milli kuvvetlerle( Kuvvay-ı milliye), milli hukuka ( Müdafa-i hukuk) dayalı olarak tam bağımsızlık temeli üzerinde muhteşem bir milli mücadele ile inşa edilen cumhuriyetimiz, 89 yıl sonra bugün kuruluş günlerindeki sancıların benzerini aynen yaşamaktadır.
23 Nisan 1920’de padişahın ve işgal güçlerinin büyük baskısına rağmen TBMM’nin duvarında yer alan “Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir” gerçeğine 29 Ekim 1923 ‘te cumhuriyetle birlikte kavuşan milletimiz, bugün her alanda dışarıya bağımlı olmanın sıkıntılarını çekmektedir..
Ekonomimiz IMF’ye, Dünya Bankası’na ve borç aldığımız ülkelerin insafına; hukuk sistemimiz emperyalimin dayattığı İkiz Yasalar ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine; iç politikamız AB uyum yasaları ile Avrupa’ya; dış politikamız ABD’ye; dilimiz İngilizceye; kültürümüz küresel değerlere; ordumuz ise NATO’ya bağımlıdır.
89 yıl sonra cumhuriyetimize karşı savaş açarak üniter bütünlüğümüzü ciddi şekilde tehdit eden PKK terör örgütü; otuz yıldır güvenlik güçlerimizi şehit edip ülkeyi kan gölüne çevirirken, ve bizim dünyayı PKK’nın başına geçirecek gücümüz varken ne yapacağımıza karar veremeyip ABD ve AB’den destek arayan bir ülke konumuna düşürülmüş olmamızı milletimiz acı ile seyretmektedir.
Bugün bizlere bu aşağılanmış Cumhuriyet tablosunu yaşatan mevcut ve geçmiş yöneticilerimizi şiddetle kınıyorum.
29 Ekim 2012’de Türkiye’nin milli güç unsurlarının ulaştığı üstün seviye 89 yıl öncesi ile mukayese dahi edilemez. Erişilen muhteşem potansiyele rağmen siyasetteki tavizkar tutum ve davranışlar ile yapılan yanlışlar bugün tam bağımsız Türkiye Cumhuriyetini her alanda dışa bağımlı tipik bir sömürge ülkesi görünümüne getirmiştir.
Cumhuriyetimizin 89 uncu zafer yılında bu görünümün kabul edilmesi mümkün değildir. Çünkü biz mevcut gücümüzle sömürge olmayı, itilip kakılmayı, yönetilip yönlendirilmeyi asla haketmiyoruz. İnanıyorum ki bize cumhuriyeti armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu manzarayı görseydi Anıtkabirde kahrolurdu..
Cumhuriyetimiz; Anadolu’daki Türk milli varlığının ortaya koyduğu, geliştirdiği ve yücelttiği bir milli oluşumdur. Tarihi ömrünü tamamlamış büyük Cihan İmparatorluğu içinden yeni ve bağımsız bir milli devlet yaratma çabalarının neticesidir.
Cumhuriyetimiz; 89 yıllık mazisine rağmen dünün emperyalist sömürgeci, bugünün küresel dünya güçleri tarafından bir türlü hazmedilememiştir. Sahip olduğu milli güç potansiyeli ve coğrafi konumunun kazandırdığı özel önemi yüzünden küresel çıkar çevrelerinin hâlâ göz diktiği bir varlıktır. Kan dökerek, can vererek elde ettiğimiz bu topraklarda çıkarı olan dış güçler ile bunların içimizdeki gizli uzantılarına karşı her alanda verdiğimiz mücadele halen devam etmektedir. Bu topraklarda kaldığımız sürece bu amansız mücadelenin bitmeyeceği de bir gerçektir.
23 Nisan 1920′de açılan TBMM ile başlayan “Milli Hâkimiyet fikri ve bu hâkimiyetin kayıtsız şartsız Türk milletinde olduğu” esası; cumhuriyet idaresinin ayrılmaz ve yaratıcı unsurudur. Çünkü Türk halkının kendi idaresini kendi seçtikleri ile sağlayabilmesi ancak Cumhuriyet yönetimi ile gerçekleştirilmiştir.
Türk milleti için cumhuriyet sadece bir idare tarzı değildir. Bağımsız cumhuriyet ayni zamanda bir milli varlık ilkesi ve var oluş belgesidir.. Tarihte ilk defa ideolojilerin, tahrik ve ayaklandırma isteklerinin; toplumları sınıflara ayırıp, birini diğerine hâkim kılarak, ihtilallerle sonuç alma gayretlerinin dışında; Türk milletinin dünyanın başlıca büyük kuvvetlerine karşı tamamen yalnız kaldığı anda; kendisini sömüren güçlerin yönettiği bir ortamda harekete geçerek kurduğu tamamen kendine özgü bir sistem olması cumhuriyetimizin en güçlü yanıdır.
Cumhuriyetimiz, geçen 89 yılda içeriden ve dışardan pek çok saldırı ile karşılaşmasına rağmen kuruluş ilkelerinden hiçbir şey kaybetmemiştir. Bu ilkeler daima Türk milletinin güvenlik, mutluluk ve refah isteklerinin kefili olacaktır.. Anadolu Türk toplumunun toprağına ve devletine bağlılığı devam ettiği sürece Türkiye Cumhuriyeti’nin dünya üzerindeki yeri, üniter yapısı, önemi ve gücü hiç bir şekilde düşmanlarının fiil ve hareketleri ile değiştirilemeyecektir..
Cumhuriyete yönelik saldırıları etkisiz kılan Ordu-Millet karakterli Türklerin milli gücü; binlerce yıllık tarih içerisinden süzüle süzüle gelen ve elde kalan tek unsurdur.
29 Ekim 2012’de milletimizin önünde cumhuriyetin korunup-kollanması gibi hayati bir görev bulunmaktadır. Başlayan bu tarihi süreç içinde milletimizin yolunu yine Gazi Mustafa Kemal Atatürk aydınlatacaktır. Ata’nın emirleri özetle “Gençliğe Hitabe’de” mevcuttur. Milletçe bu hitabeyi yeniden okumak ve gereğini yapmak durumundayız.
Çünkü ne AB dayatması ve ne ABD baskısı bu milletin gönlünde yer tutan Atatürk sevgisini ve vatanseverlik duygusunu ortadan kaldıramamıştır. İnanıyorum ki, bugün birbirine düşman edilerek bölünüp parçalanmaya çalışılan Türk Milleti, Ata’sının eserine sahip çıkacaktır. Türk milleti Ata yadigarı Cumhuriyetle birlikte tattığı bağımsızlık ve özgürlüğünden asla taviz vermeyecek ve egemenliğine ortak kabul etmeyecektir.
Cumhuriyetin kurulmasında nasıl kan, emek, ter, ve millet olma çabası varsa; O’nun korunmasında, geliştirilmesinde ve ilkelerinin savunulmasında da ayni çabaların olması gerekir. Fakat günümüzde bunlarda yeterli değildir. 89 uncu yılında Cumhuriyetimiz ancak müsbet ilimlerdeki ilerleme, akıllı ve mantıklı düşünce ve çağın gelişmelerine uygun teknolojiye yer verilen bilimsel çalışmalarla korunabilecektir.
Yüce önder Mustafa Kemal Atatürk; Türk milletinin öz benliğinde bulunan hürriyet, bağımsızlık, dürüstlük, çalışkanlık ve bilimsellik gibi özgün vasıflarını modern bir devlet bünyesinde bir araya getirmenin huzuru ile anıtkabirde yatarken, Türk cumhuru; O’nun eseri olan Cumhuriyetimiz ile bu Cumhuriyetin temeli olarak kabul ettiğimiz üstün Türk kültürüne sahip çıkmanın haklı gururunu yaşamaktadır.
Cumhurumuzun Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun..
Dr. Tahir Tamer Kumkale 29 Ekim 2012 Pazartesi |
|
|