Dr. Tahir Tamer Kumkale
tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım
|
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
|
Bilerek veya bilmeyerek yabancı kaynakların ilhamına kapılanlar vardır. Bunlar fikirleriyle, sözleriyle toplumsal bütünlüğümüzü zaafa düşürebilecek faaliyette bulunuyorlar. Vatandaşlar bu gibileri tanımalı ve onların sözlerindeki hakiki manayı bulmaya çalışmalıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk (1925) |
Milli güç unsurlarının mevcut potansiyeli ve coğrafi konumunun gerektirdiği önemi Türkiye üzerinde milli çıkarları olan küresel mihrakların devamlı saldırılarına muhatap olmaktayız. Çevremizdeki sıcak savaşlar bizi doğrudan ilgilendirdiğinden ülkemizde birlik ve beraberlik içinde milli duruş sergilemeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır.
Yıllardır gelişen iletişim teknolojisinin bütün unsurları kullanılarak her türlü psikolojik saldırılara karşı savunmasız hale getirilen ülkemizde halkımızı bilinçlendirecek ve milli değerlerimizi koruyarak, küresel saldırılara milletçe karşı koyma azmimizi körükleyecek en önemli kuruluşumuz Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu’dur.
Türk insanını Anayasamızın öngördüğü Atatürkçü Düşünce doğrultusunda eğitecek, yetiştirecek ve onu Türk milli menfaatleri doğrultusunda milli hedeflerimize yöneltecek programları hazırlayıp sunmak gibi kanuni görevleri bulunan TRT Kurumu ne yazık ki uzun bir süredir bu görevlerini yapamıyordu. Veya yaptırılmıyordu.
TRT’nin görevini tam olarak yapamaması yüzünden Televizyon ve Radyo yayınları alanını, dışarıdan yönetilip yönlendirildiği açıkça belli olan ve mütareke medyası gibi sorumsuz, milli kültür değerlerimizden habersiz, birilerinin borazanlığını yapmaktan ve rating kaygusu ile para kazanmaktan başka işlevi bulunmayan kuruluşlar doldurdu.
Özel Yayın kuruluşları, TRT’nin özenle üzerine titreyip yetiştirdiği yetenekli televizyon ve radyo çalışanlarını büyük maddi imkanlarla transfer ettiler. Bu kişilerde hazırladıkları birbirinden güzel ve halkın nabzını tutan programlarla TRT’yi ikinci plâna ittiler. Bir bakıma saha dışına attılar. Sanırım zaten dış güçlerin ulaşmak istedikleri hedefte buydu. Fazlaca bir gayret göstermeden, doğal yollarla önce TRT’nin ve daha sonra da milli duygularımızın çöküşünü hazırladılar.
TRT’nin çöküşü ile birlikte milli reflekslerimizde bitti. Otuz yıl önce en küçük bir dış baskı karşısında sokağa dökülen milyonlar bugün artık yoklar. Çevremizde savaş oluyor. Sadece PKK otuz bin insanımızın canını alıyor. Kıbrıs’ta 30 yıllık Türk varlığı göz göre göre birilerine pazarlanıyor. Halkımızda ses yok. Üzerimize ölü toprağı serpilmiş gibiyiz. Milletimiz şarkı ve dans yarışmaları ve artık çoğu Türk olmayan oyuncuların doldurduğu futbol takımlarının maçlarını izlemekle meşgul.
Evet artık bu beyni uyuşturulmuş ve şartlandırılmış Türk Milleti’nin uyandırılma zamanı gelmiştir. İşte TRT devletimizin elinde bunu gerçekleştirecek en etkili ve yetkili organdır. Yıllardır çalışmayan ve çalıştırılmayan TRT Kurumu bilindiği gibi Şenol Demiröz’ün istafasından itibaren üç yıldır vekaleten yönetilmekteydi. Başlıca görevi TRT Genel Müdürünü seçme görevi olan RTÜK ne yazık ki bu görevini beceremedi ve bu önemli kurumun başsız kalarak sahayı terketmesine önayak oldu.
Şimdi geç de olsa yeni TRT Genel Müdürü seçilmiştir. Ben TRT Genel Müdürlüğüne atanan Ulaştırma Bakanlığı müşteşarı Sayın İbrahim Şahin’i tebrik ediyor ve yeni görevinde başarılar diliyorum. İbrahim Şahin hakkında daha göreve başlamadan pek çok spekülatif haberler yayınlandı. Bu arada PTT Genel Müdürlüğü yaptığı sırada en iyi bürokrat seçildiği gibi haberlerde kaynadı gitti. Ben bir kişinin geçmişteki hizmetlerindeki başarısı veya başarısızlığının TRT’deki hizmetleri için ölçü olmayacağını değerlendiriyorum. Buradaki uygulamalarını beklemeyi ve bunun sonuçlarına göre tenkit veya tebrik etmenin daha sağlıklı olacağını değerlendiriyorum.
TRT sıradan bir kuruluş değildir. 2945 Sayılı TRT Kanununun 5’inci maddesi “Genel Yayın Esasları”nı belirlemektedir. Aşağıya bir kaçını aldığım bu esaslar çok titiz, plânlı, proğramlı ve sürekli çalışmayı gerektirmektedir. Bunlar arasında;
- Anayasanın sözüne ve ruhuna bağlı olmak; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü, milli egemenliği, Cumhuriyeti, kamu düzenini, genel asayişi, kamu yararını korumak ve kollamak, - Atatürk ilke ve inkılâplarını kökleştirmek, Türkiye Cumhuriyetinin çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkmasını öngören milli hedeflere ulaşmayı gerçekleştirmek, - Devletin milli güvenlik siyasetinin, milli ve ekonomik menfaatlerinin gereklerine uymak, - Devletin bir kişi veya zümre tarafından yönetilmesini veya sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde egemenliğini sağlamak, yahut devleti ve devlet otoritesini ortadan kaldırmak veya dil, ırk, din ve mezhep ayırımı yaratmak yahut sair herhangi bir yoldan bu kavramlara ve görüşlere dayanan bir devlet düzeni kurmak amacı güden rejim ve ideolojilerin propagandasına yer vermemek, - Kamuoyunun sağlıklı ve serbestçe oluşabilmesi için kamuoyunu ilgilendirecek konularda yeterli yayın yapmak; tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamak ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerine alet olmamak; Gibi çok önemli işlevler bulunmaktadır.
Bakalım Sayın Şahin bu görevleri nasıl algılayacak ve nasıl bir uygulama yapacak. Bunu zaman içinde göreceğiz. İbrahim Şahin’in ilk çalışmaları olarak TRT içinde büyük bir personel indirimine gideceği ve TRT’yi iş yapabilir elemanlarla rantabl çalışacak bir hale getirmek istediği belirtilmektedir. Bu açılım doğrudur. Bu müessese parti yakınlarının doldurulduğu arpalık olmaktan mutlaka kurtarılmalıdır. Fakat bunu yapıyorum diyerek eski partililerin atılıp yerine AKP yandaşlarının yerleştirilmesi yanlıştır. Bu konunun takipçisi oacağız.
Ben 1980-1985 yıllarında TRT mutfağında fiilen çalışmış biri olarak TRT yönetiminin dışarıdan görüldüğü kadar kolay olmadığını iyi biliyorum. Türkiye için hayati önemi haiz olan bu müessesenin verimli çalıştırılmaması için iç ve dış mihrakların bin bir çeşit oyun çevireceklerini de biliyorum. Bunun için Sayın Şahin’e TRT’yi yeniden yapılandırma hazırlıklarını bunun bilinci içinde gerçekleştirmesini vurgulamak ihtiyacını duyuyorum.
Özetle; TRT Türk milletinin milletleşmesinde ve Türkiye’nin bekasında hayati önemi haiz vazgeçilemez bir kurumumuzdur. Bu kurumun Anayasa ve TRT yasasından aldığı çok önemli ve devredilemez görevleri vardır. TRT sıradan adamların görev aldığı bir yer değildir. Olmamalıdır. Eğer Sayın Şahin yakın çevresinde milli şuura sahip, Türk kültür değerlerine saygılı ve Türk tarih bilinci ile yetişmiş kişileri toplayamadığı takdirde TRT şimdiye kadar olduğu gibi siyasi partilerin çiftliği olmaya devam edecektir.
Sayın Şahin’e deruhte ettiği zor görev için tekrar başarılar diliyorum. Yapacağı her olumlu faaliyeti alkışlayacağımı, her kötü hareketi de şiddetle eleştireceğimi bildiriyorum.
Dr. Tahir Tamer Kumkale 7 Aralık 2007 Cuma |
|
|