Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
 |
Dünyanın bize hürmet göstermesini istiyorsak, evvela bizim kendi benliğimize ve milliyetimize bu hürmeti hissen, fikren, fiilen, bütün iş ve hareketlerimizle gösterelim; bilelim ki milli benliğini bulmayan milletler başka milletlerin avıdır. Gazi Mustafa Kemâl Atatürk (1923) |
ERGENEKON Biz Türk Han'ın beş oğluyuz. Gök Tanrı'nın öz kuluyuz, Beşbin yıllık bir orduyuz, Turan yurdu durağımız!
Ak ordumuz sola gitti, Üç hakanlık tesis etti, Med, Sümer-Akad, Hit'ti Bu üç şanlı oymağımız!
Birincisi Azerbaycan, İkincisi Geldanistan, Üçüncüsü Arz-ı Ken'an, Fışkırdı üç kaynağımız!
Gök ordumuz sağa vardı, Çin'i baştan başa sardı: Hiyong-no'lar bu Hanlar'dı; Sed olmadı tutağımız!
Kara ordu gitti İskit Ülkesinde yaptı bir çit; Attila ol, Şalon'a git, Sözü oldu adağımız!
Kızıl ordu dağlar aştı; Efganlar'la çok savaştı; Bir alayı Hind'e taştı: Sind oldu bir ırmağımız!
Sarı ordu tekin durdu: Şehir yaptı, çiftlik kurdu. Uygurlar'ın bu iç yurdu Kaldı ana toprağımız!
Yüce Tanrı, Oğuz Han'ı Göndererek Türk Hakanı, Birleştirdi beş Turan'ı... Doğdu güneş sancağımız!
Oğuz Han'dan sonra Hanlar Kazandılar yüce şanlar, Bilinmek için bu hoş anlar Şehname'dir sorağımız
Yıllar geçti: Bir an geldi, Türk tahtına İlhan geldi; Sağdan, soldan düşman geldi, Kurulmuştu tuzağımız!
Verilmedi bir dem soluk, Kanlar aktı oluk oluk; Öldü bütün çocuk-çoluk, Han, bey, çeri, uşağımız!
Yalnız Nüküz ile Kayan İki kızı alıp yayan Bir sarp dağa attılar can, Bunlar oldu kaçağımız!
Dağdan dağa hep gizlice Yürüdüler beş-on gece, Bir tan vakti gayet ince Bir iz oldu uğrağımız!
Bu iz, yolu çok uzattı; Sonra alageyik çattı, Bir dik yardan bizi attı; Kanadı her bucağımız!
Bir de baktık: Yeşil bir bağ! Her tarafı bir yüce dağ! Geniş, fakat sıkı bir ağ! Dedik, ne hoş bu ağımız!
Alageyik çayır yerdi, Yavrusunu emzirirdi, Bizi gördü meme verdi... Oldu ana kucağımız!
Dört yüz sene burada kaldık, Geyik arttı, biz çoğaldık; Çıkamadık; işe daldık, Pek şenlendi konağımız!
Elma, erik çoktu, yedik, Demir bulduk, örs işledik, "Bir gizli yol bulsak!" dedik: Dağ delerdi bıçağımız!
Kurt'tan hali iken bu yurt Birgün peyda oldu bir kurt, Bir geyiğe attı avurt, Gördü çoban yamağımız!
Kurt bir delik buldu, gitti; Bir demirci takip etti; Ocak yaktı, taş eritti; Açıldı yol kapağımız!
Büyük sevinç, büyük müjde! Bayram yaptık kentte, köyde: Torun, oğul, baba, dede, Büyüğümüz, ufağımız!
Demirciye BOZKURT dendi; Han tanıldı, taç giyindi; Yoldan önce kendi indi: Sağ elinde BAYRAĞIMIZ!
Börteçine kurdun adı, Ergenekon yurdun adı, Dört yüz sene durdun, hadi, Çık, ey yüz bin mızrağımız!
Oldu sana Kaf bu eşik, Tarih kaldı delik deşik; Artık yeter, bu taş beşik Oldu körpe yatağımız!
Uzaklarda boş ülkeler, Issız yurtlar seni bekler! İşte Kıpçak, İşte Kaşgar! Tâ karşıda gök dağımız!
Tarhandağı gözler seni, Tanrı, orada sözler seni, Dört asırdır özler seni Tukin dağda otağımız!
TURAN eski toprak bize, Hind, bir altun konak bize, Çin köşkleri kışlak bize, Tuna boyu yaylağımız!
Yunus gibi çıktık: Hut'tan! Büyük yurda küçük yurttan Geyik girdik, doğduk kurttan; Kılıç oldu orağımız!
Sart'lık gitti, Uygur'landık; Soyumuzla gururlandık, Şamanlarla uğurlandık, Pirler oldu yardağımız!
İlk yayıldık: Beşbalığ'a! Karakurum, Elmalığ'a! Çin başladı zorbalığa, Ezdi onu tokmağımız!
Sağa sola gitti ordu; Hind'e, Rum'a bir baş vurdu; Altun yurtta düzen kurdu Yine eski yasağımız!
Alplerimiz girdi harbe, Düşmanlara attı darbe, Şimal, cenup, şarka, garbe, Akın etti kısrağımız!
Türk ayağı hangi yurda, Basmışsa baş eğdi Kurd'a! Gökhan orda, Akhan burda, Dedik gitti ayağımız!
Tumen, Çin'e akın etti, Efrasiyab, Rum'a gitti, Tomris adı göğe yetti, Husrev oldu tutsağımız!
Teleler'i, Aktürkman'ı Toplamıştı Soğd'un Hanı; Çapul etti Eşkaniyan'ı Sevinç adlı soğdağımız!
İlhan Mokan, Bilge Kağan, Gaznevi'den Mahmud Sultan, Selçuklar'dan Alparslan Han, Birer şanlı koçağımız!
Askerliği gördü tatsız, Harzem Şah'ı oldu Atsız, Bu gün hakan, dün bir adsız, Böyle kayar kızağımız!
Tonguz, Çin'e hakan oldu, Hıtay Türk'ü uryan oldu, İlk düşünen Gûr Han oldu: Birleşmeli ocağımız!
Cengiz bunu tasarladı, Dört bucağa ılgarladı, Türk soyunu toparladı, Turan oldu öz bağımız!
Oğuz Han'dan beri mühmel Kalmış idi Büyük emel, Yüce dilek uzattı el. Ele geçti arağımız!
Gökten yüce yıldızımız, Bir devr açtı her hızımız, Attila bir Kırgızımız, Temurleng bir Kazağımız!
Fatih aldı İstanbul'u, Babür, Hind'e eğdi yolu, Nadir sarstı sağı, solu, Oldu bir son taslağımız!
Bundan sonra talih döndü, Yıldızımız yine söndü, Karşımızda Rus göründü... Kesildi yurt ortağımız!
Kırım,Kazan heder oldu, Tuna Kafkas beter oldu, Türkistan'da neler oldu, İşitmedi kulağımız!
Yurd girince yad eline, Ergenekon oldu yine, Çıkmaz mı bir Börteçine? Nurlanmaz mı çerağımız?
Ziya GÖKALP
-----------------------------------------------------
Bana Türk Değil Diyene
Ben Türküm! diyorsun, sen Türk değilsin! Ve İslamım! diyorsun, değilsin İslam! Ben, ne ırkım için senden vesika, Ne de dinim için istedim ilam!
Türklüğe çalıştım sırf zevkim için, Ummadım bu işten asla mükafat! Bu yüzden bin türlü felaket çektim, Hiç bir an esefle demedim: Heyhat!
Hatta ben olsaydım: Kürd, Arap, Çerkes; İlk gayem olurdu Türk milliyeti Çünkü Türk kuvvetli olursa, mutlak, Kurtarır her İslam olan milleti!
Türk olsam olmasam ben Türk dostuyum, Türk olsan olmasan sen Türk düşmanı! Çünkü benim gayem Türkü yaşatmak, Seninki öldürmek her yaşatanı!
Türklük, hem mefkurem, hem de kanımdır: Sırtımdan alınmaz, çünkü kürk değil! Türklük hadimine 'Türk değil! ' diyen Soyca Türk olsa da 'piçtir', Türk değil
Ziya Gökalp
Dr. Tahir Tamer Kumkale 4 Kasım 2007 Pazar |
|