16 OCAK 2025 PERŞEMBE

 
Dr. Tahir Tamer Kumkale

tamer@kumkale.net

İYİ İNSANLARI SAYGI İLE SELAMLIYOR VE SEVGİ İLE KUCAKLIYORUM............

Ana Sayfa
Başlarken
Yazı Arşivi
Yazı Arama
Kitaplarım
Hakkımda


    Kitaplarımdan seçmeler...

Amazon'da kitaplarım






Baykal'ın Cumhuriyet Halk Partisi
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:

 1 Temmuz 2001 Pazar 

30 HAZİRAN - 1 TEMMUZ 2001 tarihlerinde 29 ncu olağan Kurultayını yapan Cumhuriyet Halk Partisi'nin eski Başkanı Deniz Baykal CHP'nin yeni Genel Başkanı seçildi.

Yazının başlığını özellikle Baykal'ın CHP'si olarak koydum. Çünkü bu partinin Ulu önder Atatürk'ün kurduğu CHP ile karıştırılmaması gerekir. Bu partinin ismi ve altı Ok'lu amblemi dışında Atatürk'ün CHP'si ile hiç bir ilgisi yoktur.

Atatürk'ün Cumhuriyet Halk Partisi 9 Eylül 1923'te Halk Fıkrası adı ile kuruldu. Aslında Kurtuluş Savaşını başlatarak sonuçlandıran siyasal örgüt olan " Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti'nin (savaş koşullarında milli birliği ve bütünlüğü bozabileceği kuşkusuyla partileşmesinden kaçınılmıştır) partileşmesi ile Halk Fıkrası meydana çıkmıştır..

Mustafa Kemal'in 8 Nisan 1923'te yayınladığı " Dokuz Umde Beyannamesi" nde; T.B.M.M. çoğunluğunu bir amaç çerçevesinde toplamak ve ülkeyi milli egemenliğe dayalı siyasi bir yapıya kavuşturmak için Sivas Kongresi esnasında kurulan Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti'ni siyasi partiye dönüştüreceğini açıkladı. Halk Fırkası adını alacak partinin ilkeleri bir seçim bildirgesi ile ortaya konuldu.

Bildirge'de özetle; EGEMENLİĞİN KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETE AİT OLDUĞU, HALKIN KENDİ KENDİSİNİ YÖNETECEĞİ ve T.B.M.M.'NİN MİLLETİN TEK VE GERÇEK TEMSİLCİSİ OLDUĞU vurgulanıyordu.

Partinin kuruluş dilekçesinde Genel Başkan Mustafa Kemal ve Genel Sekreter Recep Peker'in imzaları vardı. Mustafa Kemal Paşa, 19 Kasım 1923'te İsmet İnönü'yü Genel Başkan Vekili olarak atarken partinin adı Cumhuriyet Halk Fıkrası olarak değiştirildi.

1935 yılındaki Kongrede "fırka" sözcüğü " parti "olarak değiştirildi. SİVAS KONGRESİ ise; Cumhuriyet Halk Partisi'nin İLK KURULTAYI olarak kabul edildi.

Tüzüğüne göre parti bir "inkılâp"partisiydi ve ancak halkçı kişiler üye olabilecekti. Halkçılar ise; hiçbir sınıfın, ailenin, cemâatin veya bireyin ayrıcalığını kabul etmeyeceklerdi.

CHP; önce Mustafa Kemal ve ölümünden sonra da İsmet İnönü liderliğinde ülkeyi muhalefetsiz olarak tam 23 yıl yönetti. CHP' nin Atatürk İlkeleri olarak bildiğimiz CUMHURİYETÇİLİK, HALKÇILIK, MİLLİYETÇİLİK, İNKILÂPÇILIK, LÂİKLİK ve DEVLETÇİLİK ilkeleri 1937 yılında anayasaya dahil edilerek devletin temel ilkeleri oldu. 1950 yılında 27 yıllık değişmez CHP iktidarı yine eski bir CHP'li olan Celal BAYAR'ın Demokrat Partisi'ne devredildi.

İsmet İNÖNÜ tam 33 yıldır aralıksız Genel Başkanlığını yürüttüğü CHP'nin Genel Başkanlığını hiç beklenmeyen bir şekilde, 14 Mayıs 1972'de şimdiki Başbakanımız olan ve İnönü'nün Genel Sekreterliğini yapan Bülent ECEVİT'e devretti.

12 Eylül 1980'de idareye el koyan Askeri Yönetim diğer partilerle birlikte 16 EKİM 1981 'de Atatürk'ün CHP'sini de kapattı. Haziran 1992'de askeri yönetimler zamanında kapatılmış bulunan partilerin açılabileceğine izin veren yasanın çıkmasını takiben CHP yeniden eski adına ve mal varlığına kavuştu. Eski Genel Başkan ECEVİT ve kendilerini CHP'nin devamı olarak kabul eden SHP Genel Başkanı Erdal İNÖNÜ Genel Başkan adayı olmAk istemeyince eski delegelerle toplanan kurultayda Deniz Baykal Parti Genel Başkanı olarak seçildi.

Partinin 1923- 1992 arasındaki 60 yıllık serüveni bu şekilde gelişti ve CHP ülkeye gerçekten kalıcı diyebileceğimiz önemli hizmetler ifa etti. Genellikle bürokrat ve şehirli aydın kesimin oylarını alan ve sol kanat temsilciliğini yürüten parti yönetiminde genellikle mütecanis bir yapı ile kurallara uyan bir disiplin anlayışının hakim olduğu görülmüştür.

Oysa 1 Temmuz 2001 'deki kurultayda değiştiğini ve geliştiğini iddia ederek iktidarın tek alternatifi olduğunu beyan eden Sayın Baykal'ın başında olduğu partinin eski CHP ile benzerliği sadece ismi ve değişmeyen 6 oklu amblemi.

Geçen 9 yıl içinde yeni CHP daima başkan ve yönetici arayışı içinde olmaktan ve de birbiri peşi sıra kurultay toplamaktan parti ve memleket işleriyle pek ilgilenemiştir.

2001 Türkiyesi'nde gelinen nokta şudur.
 * Eski CHP Genel Başkanı ECEVİT'in sadece adı sol olan iktidardak DSP'si bugün en çok oy almış parti olarak parlamentoda birinci partidir ve lideri başbakandır.
 * Ayni fikirleri savunan Baykal'ın CHP'si ise ülke barajını aşamadığı için mecliste temsil edilmemektedir.
 * Partiye ve sol düşünceye yıllarını veren tecrübeli parti bürokratları bugün ne ECEVİT'in ve ne de BAYKAL'ın yanındadırlar.
 * CHP'nin eski kadroları ve yetişmiş siyasetçileri eski SHP Genel Başkanı Erdal İNÖNÜ başkanlığında yeni bir sol parti kurmaya başladıklarını ve tüzüğünü Eylül ayında tamamlayacaklarını açıklamışlardır.
 * Aslında bu partilere sol parti denilmeside bugün çok yanlıştır. Çünkü bugün sol'un bütün fraksiyonlarını temsil eden yasal partiler vardır ve meclis dışında olmalarına rağmen siyaset yapmaktadırlar.

Türkiye'deki ılımlı sol oyların toplamı istatistiklere göre en fazla %40 civarındadır. Ciddi olarak biraraya gelebilseler , gerçekten büyük bir güç olarak siyasi istikrarı temin edecek bir halk desteğine kavuşabileceklerdir. Memleketimizin buna şiddetle ihtiyacı vardır.

Bugün gerek sağ ve gerek sol düşünce'nin tamamını biraraya getirebilecek ve meclise en az %35-40 oranında temsil edebilecek ve birbirinin alternatifi olabilecek büyük partilere ihtiyaç vardır.

Atatürk'ün ismini verdiği ve umdelerini oturttuğu CHP bunlardan biri olmaya layıktır. Yeterli altyapısı ve tecrübeli siyasi kadroları vardır. Fakat bugünkü yönetici isimleri ve kadroları ile bu mümkün görülmemektedir.

Deniz Baykal ismi Türk siyasi tarihine hizipçilik, uzlaşmazlık ve parti içinde huzursuzluk olarak geçmiştir. Bu imajı değiştirmek, ancak bu ismin siyaset sahnesinden uzaklaşması ile mümkündür. "Hafızâ-i beşer nisyân ile malûldür- yani insan hafızası unutur " diye güzel bir atasözümüz vardır.

Evet Sayın Baykal; sizin fiziğiniz genç gösteriyor ama yaşınız gereği siz yaptıklarınızı unutabilirsiniz. Ve hiç bir şey olmamış gibi kendinizi birleştirici, uzlaştırıcı bir lider olarak görebilirsiniz. Fakat tarih yaprakları ve gazete sayfaları böyle söylemiyor.

Siz artık çevrenize topladığınız bir avuç insana Genel Başkanlık yapabilirsiniz. Sizin misyonunuz galiba Türk Solu'nu parçalamak olarak dizayn edilmiş. Aslında gönül arzu eder ki Atatürk'ün CHP'si ülkenin bugün içine düşürüldüğü korkunç durum için gerçek bir kurtarıcı olsun. Halkımız kendi geleceğini kendisinin tayin edeceği gerçek siyasilere güvensin ve onları iktidara taşısın.

Fakat görülen manzara hiç de böyle değildir. Yeni CHP yönetimi son altı aydır yakından izlediğimiz icraatlarıyla sadece kendi kendileriyle kavga etmektedirler. Aslında neyi paylaşamadıklarını da anlamak mümkün olamamıştır. Kendi fikirdaş ve gönüldaşlarıyla oluşturduğu partisini idare edemeyen bir kadrodan ülkenin idaresini beklemek biraz safdillik olacaktır.


Dr. Tahir Tamer Kumkale
1 Temmuz 2001 Pazar

 
BİLDİRİ-YORUM
2000-2012 | Dr. Tahir Tamer Kumkale