Dr. Tahir Tamer Kumkale
tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım
|
Çanakkale'de destanlaşan Mehmetçik zaferiyle övünüyor, ismiyle gururlanıyoruz... |
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
|
Kazanılan zaferler Alman emir ve kumandasının değil, Türk erinin cevherini kavrayabilmiş Türk komutanlarının eseridir. Türk Milletinin kanında, kromozomlarında atalarından geçen kahramanlık cevheri, üstün savaş mirası vardır. Bu cevheri iyi kullanan komutan tarihte ve gün içinde zafere ulaşmıştır. Çanakkale Zaferi de, diğer zaferlerde Türk komutasının, Türk erinin eseridir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk (1920) |
Küreselleşen dünyada insanlığın milli ve manevi değerlerinden giderek uzaklaştığı üzüntü ile izlenmektedir. Devletlerin milletlerini milli ve manevi duygularla motive edecek kahramanlıklar imkanlar bulmaya çalıştığı bir süreçte biz Türkler "Şükürler olsun ki tarihimizde evlâtlarımıza ve gelecek kuşaklara gururla anlatabileceğimiz ÇANAKKALE ZAFERİ gibi muhteşem sayfalar var" diyebiliyoruz.. Milletçe dara düştüğümüz günlerde moral bulup örnek alabileceğimiz ÇANAKKALE mucizesini yaratan bir geçmişe sahibiz. Ne yazık ki, her millete nasip olmayan bu emsalsiz tarih olayını yeterince bilmiyoruz. Örnek almıyoruz ve gençlerimize anlatamıyoruz. Oysa Anadolu topraklarını gerçek Türk vatanı yapan en önemli yapı taşlarından biride Çanakkale Zaferi'dir ve her Türk ailesinde mutlaka bir Çanakkale şehidi veya gazisi vardır. 18 Mart 2006'da büyük zaferimizin 91 inci yılında bu kutsal topraklar için kanını ve canını veren aziz büyüklerimizi gururla yad ediyorum. Gururla taşıdığım KUMKALE soyadını ailemize armağan eden Çanakkale'nin Kumkale Muharebeleri Gazisi dedem Harp Malûlü Piyade Kaymakamı Tahir KUMKALE' nin aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum. Yirminci Yüzyılın askerlik tarihindeki en büyük anıtı olan Çanakkale Muharebeleri ile yaratılan kahramanlık destanından yeni nesiller gerekli dersleri alabiliyor mu? Ne yazık ki hayır. Sadece genç nesiller değil, bizim nesillerimiz dahi ÇANAKKALE' yi yeterince bilmiyorlar. Sanıyorum ki dünyanın bir ucundan her 18 Mart günü bölgeye gelerek kutlama yapan Anzaklar olmasa bizde bu muhteşem Zaferi unutacağız.. Peki nedir unutmamamız gereken;
ÇANAKKALE; paylaşılmak ve tarihten silinmek istenen bir Cihan İmparatorluğu içinden kahraman bir milletin varlığını bütün dünyaya ispat ettiği, tarihte eşine rastlanamayacak kadar muhteşem bir milli duygu, milli inanç, istiklâl, kahramanlık ve milli şahlanışın başlangıç noktasıdır.
ÇANAKKALE ; Türk milletinin milli gururunu, şeref ve haysiyetini emperyalist emellere karşı nasıl koruyacağının gösterildiği bir destanlar manzumesidir.
ÇANAKKALE; toprağın zırha, betona ve çeliğe karşı kazandığı emsalsiz bir zaferdir. Bir tarafta Yirminci Yüzyılın gördüğü en büyük tahrip gücü, diğer tarafta kara toprak vardı. Ama bu vatan toprakları, Türk kanı ile sulandıkça sertleşen, yoğruldukça betonlaşan ve geçilmez siper olan kara topraklardı.
ÇANAKKALE ; Çıplak insan gövdesinin tahrip gücü yüksek zırhlı ateş makinelerini alt etmesidir.
ÇANAKKALE ; Türk kahramanlığının dünya tarihine altın harflerle mıhlandığı yerdir.
ÇANAKKALE ; İstikbâle ve Türk'ün istiklâline en büyük müjdenin verilmesidir.
- 3 Kasım 1914'te Çanakkale Boğazı dışındaki Kumkale ve Seddülbahir Kalelerinin İngiliz ve Fransız donanması tarafından top ateşine tutulmasıyla fiilen başlatılıp, 9 Ocak 1916'da en son işgal birliklerinin Gelibolu Yarımadasından çekilmesine kadar geçen tam 434 gün karada, denizde ve havada kıyasıya sürdürülen Çanakkale Muharebelerinin gerçek sebebi neydi?
- Bu muharebeleri başlatan süper güçler neler umuyorlardı?
- Her kilometrekaresi için tam 252 evlâdını şehit vererek, dünyada vatan topraklarının savunulması ve milletinin bekası için hayatını feda edebilmenin erişilmez örmeğini ortaya koyan Çanakkale Zaferi Türk Milletine neler kazandırmıştır. ?
İşte bütün bunları anlatmaya sayfalar ve ciltler değil, kütüphaneler yetmez. Karadeniz ve Akdeniz'i birbirine bağlayan İstanbul ve Çanakkale Boğazları stratejik konumları ve işlevleri sebebi ile milletlerarası ilişkilerde her zaman önemli roller üstlenmiş ulaşım yollarıdır. Bu yüzden tarih boyunca birçok devlet Boğazlara ve özellikle İstanbul'a hükümran olabilmek için büyük mücadeleler vermiştir. Dün olduğu gibi bugün dahi öneminden hiç bir şey kaybetmeyen boğazların 1453'de tamamen Türklerin hakimiyeti altına girmesi ile başlayan yeni tarihi, uluslararası dış politika açısından ayrıntılı olarak incelendiğinde, en ilginç safhasının tarihe Çanakkale Savaşları olarak geçen dönem olduğu görülecektir. Şurası bir gerçek ki, diğer birçok zaferimizde olduğu gibi bu muhteşem eseri yeni nesillere anlatamadık. Veya anlatmakta geciktik.
Çanakkale Muharebeleri Sonunda ;
- Türk milleti yüzyılların verdiği karamsarlığı ve bedbinliği üzerinden attı. Benliğini ve kendine güvenini yeniden kazandı.
- Balkan Harbi yenilgilerinin Türk Milletinin ruhunda yarattığı derin çöküntüyü yok etti. Ordu-Millet olma vasfını bir daha dünyaya ispat etti.
- Türklük şuurundan kaynaklanan kuvvetimizin değeri ve mahiyeti bütün açıklığı ile ortaya çıktı. Milli varlığının tehlikede kalmasına asla tahammül edemeyen milli şuurumuz Osmanlılık tozlarından silkindi, yeniden canlanarak gerçek kimliğini kazandı
- Dünya Emperyalist Güçleri Türk milletinin tarihten silinemeyeceğini bir kere daha öğrendi.
Çanakkale Savaşı İstiklâl Harbimizin kazanılmasında da önemli bir rol oynamıştır. Çanakkale'de karşımıza dünya devleri dikilmişti. Bütün olumsuz şartlara rağmen kazanılan zaferle Atatürk her zaman güvendiği ve inandığı Türk Milletinin gücünü bir kere daha denemiş ve milletine olan inancını perçinlemiştir. Kurtuluş Savaşımızı yaratanların çoğu Çanakkale'nin kahraman müdafileri veya ruhları bu müdafaanın kazandırdığı manevi güçle dopdolu olan genç nesildir. Bu insanların hepsinde "Biz Çanakkale'de yarı dünyayı dize getirmiştik. Harplerimizin bu en mukaddesi olan Kurtuluş Savaşımızda, davalarımızın en haklısı olan var oluş mücadelemizde bütün cihanı mağlup edebiliriz. Mutlaka kazanacağız" inancı vardı. Çanakkale'nin kazandırdığı bu üstün manevi güç ve bütünlük İstiklâl Harbimizin kazanılmasındaki en önemli etken olmuştur. ÇANAKKALE; her yönü ile incelenmeli, değerlendirilmeli ve yeni yetişen kuşaklara anlatılmalıdır.
Anlatılmalıdır ki; Mustafa Kemal'in, Mehmetçiğin ve Türk Milletinin yurdunu savunmak için neler yapabileceği bilinsin...
Anlatılmalıdır ki; Kanla yoğrulmuş bu topraklarda yaşayan ve yaşayacak olan her Türk evlâdının, asla ihmal edilemez görevleri ve ecdadına karşı saygı, minnet ve şükran borcu olduğu bilinsin.
- Milletimiz bu savaşa sahip çıkmalıdır ve her taşı, her karış toprağı kanla yoğrulmuş bu kutsal toprakları adeta Kabe'yi tavaf eder gibi ziyaret etmelidir. Şehitlerimizden kanlarından yükselen o havayı teneffüs etmelidir. Şehitlerimizin o dağlarda dolaşan mersiyelerini söyleyen rüzgarları hissetmelidir.
- Genç nesillerimiz kendi topraklarımızda bulunan çiçek bahçesi misali donatılmış binlerce kilometre öteden gelip burada ölen yabancı askerlerin mezar taşlarında yazılı bulunan " Vatanları için öldüler " ibarelerini okuyup ibretle düşünmelidir. Eğer onların vatanı burası ise bizim vatanımız neresi? Sorusuna cevap aramalıdır.
Dr. Tahir Tamer Kumkale 18 Mart 2006 Cumartesi |
|
|