Dr. Tahir Tamer Kumkale

tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım



|
EMEKLİ MAAŞLARININ HAZİN SONU |
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
 |
Cumhuriyetin dahili siyaseti vatandaşın yaşayışını hiçbir nüfuz ve sataşmanın tesirinde bırakmaksızın temin etmektir. (Gazi Mustafa Kemal Atatürk./1929) |
Tek başına iktidar olduğu yirmi üç yıl içinde israfı ve şatafatlı yaşamı ön planda tutarak ekonomik sistemimizin devamlı zarar etmesinin ve dar gelirli vatandaşlarının giderek fakirleşmesinin yolunu açan Ak Parti yönetimi; birbiri peşi sıra asla yerine getirmeyeceği tasarruf paketleri açıklayarak algı yönetimi yapmış ve Türk halkının gözünü boyamakta oldukça mahir olduğunu ispat etmiştir.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve ekonomi bürokratları tarafından ekonomik yaşamımızda tedbir olarak açıklanan hususlar kamu yönetimi tarafından aslında her zaman yapılması gereken sıradan rutin faaliyetler olmasına rağmen hep olağanüstü başarı hikayeleri olarak vurgulanıp geniş halk kitleleri adeta uyutulmuştur.
TBMM tarafından kabul edilen bütçe kanunlarında belirtilen tüm harcama kalemleri; devletimizin SAYIŞTAY denetçileri tarafından titizlikle kontrol edilerek aksaklıkların idareye raporlarla bildirilerek tedbir alınması hususu yapılması gereken rutin hizmetler içinde yer almaktadır. Oysa yapılan resmi açıklamalar ile SAYIŞTAY kurumunun bugüne kadar görevini yeterince yerine getirmediği ortaya konulmuştur. Yani alınacak ekonomik tedbirlerin kontrolünde Anayasamıza göre devletin tüm harcamalarını denetlemekle görevli bu güzide kurumun önemli ölçüde devre dışı bırakıldığı anlaşılmıştır.
Ak Parti yönetiminin ekonomi politikaları her zaman zenginin daha zengin edildiği, bunun için fakirlerin dahada fakirleştirilerek elde edilen ilave kaynakların hep zenginler ile birlikte büyük sermaye sınıfına aktarılması şeklinde olmuştur.
Maliye Bakanlığının açıkladığı bir seri kamu tasarruf tedbirleri paketi daima kağıt üzerinde kalmaya mahkûm olmuştur. Milyonlarca çalışan ve emekli insanımız açlık sınırı altında adeta ölüm kalım mücadelesine sokulurken itibardan asla tasarruf yapılmamıştır.
Ve ben şimdi diyorum ki;
Tebrikler Sayın Maliye Bakanı Mehmet Şimşek sonunda başardınız !!! Kırk yıllık devlet memurluğu hizmetimin, yani alın terimin karşılığı Birinci Derece Dördüncü Kademeden emekli maaşı alan bir Kurmay Kıdemli Albay olan benim maaşımı hizmetteki bir uzman çavuşun aldığı maaşın seviyesine düşürdünüz.
Oysa ben 1996 yılında sekiz yıllık albay olarak emekli olduğumda görevdeki bir yıllık muvazzaf albayın aldığı maaşı alıyordum.
Yaşımın seksene dayandığı günümüzde, eskide olsa başımı sokacak bir evim ve arabamın bulunduğu, çocuklarımızın artık bize muhtaç olmadığı yaşa geldiği, rutin harcama kalemlerimizin asgari seviyeye düştüğü gerçeği düşünüldüğünde aldığım uzman çavuş maaşının bana yettiğini ve hatta arttığını söyleyebilirim.
Emekli olduğum yıllarda İstanbul Sarıyer'de kirada oturup, üç oğlumu da üniversitede okuttuğum günleri hatırlayınca Ak Parti dönemine yaşlılığımızda denk geldiğimiz için çok şanslı olduğumu değerlendiriyorum.
Biz emekliler bu durumu asla hak etmedik. Çünkü bizler aldığımız emekli maaşlarımızın karşılığını çalışırken kuruşu kuruşuna devlete ödedik. Bugün getirildiğimiz durumu emeklilere yapılmış bir hakaret ve saygısızlık olarak görüyorum.
Bugün on dört bin küsur lira maaş verilen emeklilerin Allah yardımcısı olsun diyorum. Ve bu insanların nasıl geçinebildiklerini tahmin dahi edemiyorum.
Dr. Tahir Tamer Kumkale 30 Ocak 2025 Perşembe |
|
|