Dr. Tahir Tamer Kumkale
tamer@kumkale.net
|
Kitaplarımdan seçmeler... Amazon'da kitaplarım
|
ARŞİV MEDENİYETTİR, GELİŞMEDİR, İLERLEMEDİR... |
|
Bu yazımı Facebook'ta beğenmek veya bir arkadaşınıza göndermek (tavsiye etmek) için:
|
|
Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Mazide muktedirken bütün kuvvetleriyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin istikbale güvenle bakmaya hakkı yoktur.”(Gazi Mustafa Kemal Atatürk/1933) |
Mana itibariyle arşiv; resmi dairelerin, çeşitli müesseselerin veya kişilerin işlerini yürütürken, işi tamamlanmış olan ve muhafazası icap eden vesikaların düzenli şekilde, belirli kaidelere göre bir arada saklandığı yerdir. Arşivler, devlet arşivi, şehir arşivi, özel arşiv, aile arşivi gibi isimler alırlar.
Arşiv herkese ve her müesseseye lazımdır. Yöneticiler arşivi iyi kullanabildikleri sürece devlet işlerinin planlama ve uygulamasında başarılı olurlar. Arşiv geçmiş tecrübelerin günümüzde uygulanabilmesinde kolaylık sağlar. Yaşamdaki her olayı bizzat yaşayarak öğrenmek zaman ve bilgi israfıdır. Karar vericiler kısa bir arşiv araştırması ile geçmişteki benzer olaylarda ne gibi tedbirler alındığını ve sonuçlarının ne olduğunu kolayca görebilirler. Böylece kararlarını daha kolay ve etkili olarak alırlar.
Okullar öğretir. Hayat ise eğitir. Okullarda öğretilenler ise uzun yaşam boyunca eğitimle pekiştirilir ve geliştirilir. İşte bu yüzden insanlar yaşlandıkça bilgeleşip tecrübe sahibi olurlar. Yani erken doğanlar her zaman el altında tutulacak değerli birer arşiv halini alırlar.
Bu bilge insanların tecrübelerinden, oturmuş fikir ve düşüncelerinden istifade etmek toplumlar için kaçınılmaz bir zorunluluktur. Devletler bunun yöntemlerini bulurlar, geliştirirler ve uygularlar. Orta Asya Türk boylarındaki “İhtiyarlar Meclisi” ve tüm köylerimizde bulunan “ Köy İhtiyar Heyetleri” bunun için vardır. Fiziki yetenekleri zayıflayan ve hareket kabiliyeti azalan insanların beyinleri adeta bilgisayar deposu gibidir. Onlar insanlığın hizmetinde kullanabilecek ana konuları asla unutmazlar ve daima canlı tutarlar. İşte bu bilgilerden yararlanılabildiği ölçüde toplumlar ilerler ve gelişirler.
Yaşlılarımız, toplumda milli ve manevi değerlerimizi yaşatarak, gelecek nesillere aktarılmasında köprü görevi yapan ve bu değerlerin günümüze ulaştırılmasını en değerli hazinemizdir. Tecrübelerinden istifade ettiğimiz, kendilerini değerli bir bilgi kaynağı olarak kabul ettiğimiz, bize her konuda yol gösteren yaşlılarımıza gösterdiğimiz hürmet; hiç şüphesiz, genç nesillere örnek teşkil edecek bir davranıştır. Onlar milli birliğimizin ve geleceğimizin de teminatıdır ve onların toplumla bütünleşmelerini ve yaşama bağlı kalmalarını sağlamak hepimizin görevidir. Bugün, Gazinin yaşlılar konusundaki yukarıdaki sözünü hiçe sayarak ve pandemi bahane edilerek 65 yaş üstü olarak ayrılan erken doğanlarımız adeta yaşamdan koparılmış ve evlerinde hapsedilmişlerdir. Oysa pandemi döneminin atlatılmasında bu kesim tecrit edilecek yerde günlük yaşamın tüm kesitlerinde en önde görev almalıydı. Onlar aynen arşivlerimiz gibi bilgi ve tecrübesi ve örnek davranışları ile salgının en kolay şekilde atlatılması yolunda yönetimin dayanacağı en önemli toplum kesimi olmalıydı.
Sonuç olarak; Türkiye pandemi ile mücadele yönünde stratejik bir hata yapmış, arşivlerinden yani her biri bilgelik ve tecrübe sahibi yaşlılarından yeterince yararlanamamıştır.
Tarihçilerin kendi yaşlılarını koruma bahanesi toplumdan ayırıp milletine öcü gibi takdim edildiği bu günleri iyi anmayacağı açıktır.
Dr. Tahir Tamer Kumkale 3 Mart 2021 Çarşamba |
|
|